Hipertansiyonun çoğu zaman belirti vermeden ilerlediğini ve bu nedenle "sessiz katil" olarak adlandırıldığını hatırlatan Gediz, hastalığın teşhis ve tedavi edilmediği takdirde felç, kalp krizi, kalp yetmezliği, böbrek hasarı ve görme kaybı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini söyledi.
Genetik Yatkınlık ve Yaşam Tarzı
Uzm. Dr. Gediz, hipertansiyonun en önemli nedenlerinden birinin genetik faktörler olduğuna işaret ederek, “Ailesinde hipertansiyon öyküsü olan bireylerde risk daha yüksektir. Bunun yanı sıra aşırı tuz tüketimi, kötü beslenme, hareketsiz yaşam, sigara, alkol ve stres de hipertansiyon gelişimine neden olur” dedi.
Tedavide İlk Adım: Yaşam Tarzı Değişikliği
Hipertansiyonla mücadelede ilk adımın yaşam tarzı değişikliği olduğunu belirten Gediz, şu önerilerde bulundu:
- Tuz tüketimini azaltın
- Fiziksel aktiviteyi artırın
- Dengeli ve sağlıklı beslenin
- Alkol ve sigaradan uzak durun
Gerekli durumlarda ilaç tedavisiyle tansiyonun kontrol altına alınabileceğini vurgulayan Gediz, bu süreçte düzenli doktor kontrollerinin önemine dikkat çekti.
“Tansiyon 120/80 mmHg Olmalı”
Gediz, normal tansiyon değerinin 120/80 mmHg civarında olması gerektiğini belirterek, bu seviyenin üzerindeki değerlerin takip altına alınması gerektiğini söyledi. Özellikle 40 yaş üzerindeki bireylerin tansiyonlarını düzenli ölçtürmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Son olarak Gediz, “Erken teşhis hayat kurtarır. Tansiyon yüksekliği saptanan vatandaşlarımız, vakit kaybetmeden bir kardiyoloji uzmanına başvurmalı. Sağlıklı bir yaşam için tansiyon kontrolü ihmal edilmemeli” ifadelerini kullandı.