Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde, kış kapıya dayanmasına rağmen dünyaca ünlü Sultani çekirdeksiz üzümün hasadı hız kesmeden devam ediyor. Üreticiler, dolu ve don afetine rağmen bağlarını koruyarak bereketli bir sezon için çalışmayı sürdürüyor.
Manisa’nın Sarıgöl Ovası’nda örtü altı sistemlerle korunan dünyaca ünlü Sultani çekirdeksiz üzümün hasadı tüm hızıyla devam ediyor. Ekim ayının ortalarına gelinmesine rağmen üreticiler, hem kesim hem de salkım bakımıyla bağlarda mesai yapıyor. Don, dolu ve kuraklık gibi doğa olaylarının zorladığı üreticiler, bu yıl ihracatta yaşanan durgunluğa rağmen umutlu. Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, ilçede 113 bin dekarlık alanda üzüm üretimi yapıldığını belirterek, “Sarıgöl, üzümün başkenti olmaya devam ediyor” dedi.
Sarıgöl’de Sultani çekirdeksiz üzüm hasadı kış aylarına uzadı
Sarıgöl’ün verimli topraklarında yetişen Sultani çekirdeksiz üzüm, örtü altı sistemlerle soğuk hava ve yağışlardan korunarak kış aylarına kadar dalında kalabiliyor. Bu sayede üreticiler, hasadı uzun bir döneme yayabiliyor. İlçede dokuz farklı sofralık üzüm türüyle birlikte Sultaniye üzümü de yoğun şekilde hasat ediliyor.
“Zararımız büyük ama üzümlerimiz göz dolduruyor”
Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, üreticilerin zorlu bir sezon geçirdiğini belirterek, “Bu yıl önce don, ardından dolu afetiyle karşılaştık. Zararımız büyük oldu. Kuru üzüm fiyatları beklentilerin altında kaldı, yaş üzüm ihracatı da durgun seyretti. Ancak son günlerde hem iç piyasada hem ihracatta hareketlilik başladı. Üzümlerimiz standartlara uygun salkımlarıyla göz dolduruyor” dedi.
Sarıgöl, üzümün başkenti olmaya devam ediyor
Ülgen, Sarıgöl’ün Türkiye’nin üzüm üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayarak, “İlçemizde 113 bin dekarlık alanda üzüm üretimi yapılmaktadır. Bağların yüzde 80’i örtü altındadır. Bu sayede doğa olaylarından korunan üzümlerimiz ocak ayına kadar dalında kalabiliyor” ifadelerini kullandı.
Kuraklık üretim maliyetini artırıyor
Ülgen, su kaynaklarının giderek azaldığına da dikkat çekerek, “Buldan ve Afşar barajlarında su seviyesi oldukça düşük. Yeraltı suları her yıl daha derinlerden çıkıyor. Yeni sondaj kuyuları 350 ila 500 metre derinliklerden su çekiyor. Bu durum hem enerji maliyetini artırıyor hem de üreticiyi zorluyor. Artık suyu idareli kullanmamız gerekiyor” dedi.