Manisa, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir. Roma döneminde Gediz ve Bakırçay vadilerinde tarım ve ticaret hareketlenirken, Bizans döneminde Manisa ve çevresi stratejik bir öneme kavuştu. III. İoannis Dukas Vatatzes, İznik İmparatorluğu’nun Batı Anadolu’daki merkezi olarak Magnesia’yı güçlendirdi ve 1254 yılında vefat etti. Peki, İmparator III. İoannis Dukas Vatatzes’in mezarı nerede?
Tarihin İzinde: Bizans’ın Batı Anadolu Merkezi
M.S. 395 yılında Teodisius’un imparatorluğu iki oğlu arasında pay etmesiyle Manisa ve çevresi Doğu Roma, yani Bizans sınırlarında kaldı. Philadelphia, Sardes ve Thyateira gibi şehirler, Hristiyanlığın batıya yayılmasında önemli rol oynadı. Magnesia ise bu dini ilk benimseyen kentlerden biri olarak piskoposluk merkezi haline geldi.
1204’te Latinler İstanbul’u işgal edince imparatorluk merkezi İznik’e taşındı. III. İoannis Dukas Vatatzes, otuz yılı aşkın süre bu topraklarda hüküm sürdü ve Magnesia’yı Batı Anadolu’nun en stratejik ve ekonomik açıdan önemli şehrine dönüştürdü.
‘Şefkatli İmparator’un Ailesi
III. İoannis Dukas Vatatzes, 1212 yılında kendinden önce İznik İmparatorluğu’nu yöneten I. Theodoros’un kızı İrini Laskarina ile evlendi. Bu evlilikten ileride II. Theodoros olarak İznik İmparatorluğu’nun hükümdarı olacak bir erkek çocuk dünyaya geldi. Ancak trajik bir kaza yaşandı; İmparatoriçe İrini, attan düşerek ağır yaralar aldı ve daha fazla çocuk sahibi olmasını engelleyen sağlık sorunları yaşadı. Yaralanmasının ardından İrini bir manastıra girerek Eugenia adıyla rahibe oldu ve burada 1239 yılında hayatını kaybetti.
III. İoannis, daha sonra ikinci evliliğini gerçekleştirdi. Bu evlilik, Kutsal Roma Cermen İmparatoru II. Friedrich’in metresi Bianka Lancia’nın gayrimeşru kızı olan 12 yaşındaki Hohenstaufenlı II. Konstans ile yapıldı. Bu evlilikten ise herhangi bir çocuk doğmadı.
Bizans’ın İznik İmparatoru ve Ölümü
III. İoannis Dukas Vatatzes, 1221–1254 yılları arasında hüküm sürdü. Doğu Roma’nın sürgün hükümdarı olarak, imparatorluk merkezini İznik’te tuttu ve Batı Anadolu’daki Magnesia’yı ekonomik ve stratejik açıdan güçlendirdi. 1254 yılında hayata veda eden imparator, birtakım kayıtlara göre 3 Kasım 1254’de Nimfaeum olarak bilinen bugünkü adıyla İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde vefat etmiştir. III. İoannis Dukas Vatatzes ölümünün ardından Manisa topraklarında toprağa verildi.
Sosandra Manastırı’na Gömüldü
Tarihi kaynaklara göre III. İoannis Dukas Vatatzes, 3 Kasım 1254’te vefat etti ve mezarı Manisa’da bulunan Sosandra Manastırı’na defnedildi. Bu manastır, imparator tarafından Latinlere karşı kazandığı zaferin onuruna yaptırılmış, Meryem Ana’ya adanmış bir kiliseyi de içinde barındırıyordu. “Sosandra” kelimesi, Hellen dilinde “İnsanları koruyan” anlamına gelmektedir. Biz bu bölgeyi ‘Yoğurtçu Kalesi’ olarak da biliyoruz…
Günümüzde Yoğurtçu Kalesi ile Sosandra Manastırı’nın aynı yer olup olmadığı net olarak bilinmiyor.
İmparatorun Mezarına Ne Oldu?
Bizanslı kronikçi Pakhymeres, Vatatzes’in Sosandra Manastırı’nda yer alan lahdinin, Türkler’in işgaline karşı gizlice manastırdan Magnesia’ya taşındığı, ancak kentin 1313 yılında Türkler’in eline geçtiği gün lahdin surlardan aşağı atılarak parçalandığını anlatmıştır.
Ancak farklı bir yabancı kaynakta ise III. İoannis Dukas Vatatzes’in Ortodoks Kilisesi’nde Aziz Merhametli Ioannes (St. Ioannes the Merciful) olarak da bilinir. Çok bilge ve merhametli bir hükümdar olarak tanınmış ve hakkında birçok efsane anlatılmıştır. Bunlardan biri, onun Konstantinopolis’i felaketten koruyan seçilmiş hükümdarlardan biri olduğuna inanılmasıdır.
Bununla birlikte 1261’de Konstantinopolis’in geri alınmasından sonra kemiklerinin şehre taşındığı söylenir.
Hatta efsaneye göre bedeni Konstantinopolis’e taşınmak üzere sandığından çıkarıldığında, çürümüş bir ceset ve kötü koku yerine, doğru İmparator’un bedeni tamamen sağlam ve göksel bir koku yayıyordu. Aziz’in teni hiç kararmamış ve sanki beyaz mermerden yapılmış gibi görünüyordu. İşte buradan Mermer İmparator geleneği doğmuştur.
Bizans İmparatorları Nasıl Gömülürdü, Hazineler Nerede?
Manisa, sadece topraklarında yaşayan medeniyetlerle değil, kayıp bir imparatorun gizemiyle de tarihe meydan okuyor. Peki, Bizans imparatorlarının mezarları nasıl olurdu ve hazineler saklanır mıydı?
Bizans imparatorları genellikle büyük kiliselerde veya saray şapellerinde defnedilirdi. Lahitler çoğunlukla mermerden, altın kaplamalı ve dini sembollerle süslenmiş olurdu. Üzerlerine imparatorun unvanları yazılır, kimi zaman azizlerle olan bağlantısı belirtilirdi. Ölüm sonrası uzun dini törenler düzenlenir, halk ve rahipler cenazeye katılırdı.
Bazı imparatorlar, mezarlarına değerli objeler veya mücevherler gömerdi. Saray hazinesiyle ilişkili bu eşyalar, imparatorun güç ve ihtişamını simgeliyordu. Ancak savaşlar ve işgaller nedeniyle çoğu mezar yağmalanmış veya tahrip edilmiştir.
Bu durum III. İoannis’in Sosandra Manastırı’ndaki lahdindeki olası hazinelerin kaybolduğunu gösteriyor.