Manisa Barosu Başkanı Av. Sevgi Başak Yeşil Malay, kamuoyunun yakından takip ettiği Ferdi Zeyrek davası başta olmak üzere şehir ve ülke genelinde gündeme gelen hukuki süreçlere yönelik önemli mesajlar verdi.

“Tek Gayemiz Adil Yargılama”

Hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in davası hakkında da konuşan Başkan Malay, “Rahmetli Ferdi Başkanımızın dosyasıyla ilgili oldukça kapsamlı bir soruşturma yürütüldü. Yaklaşık altı ayın sonunda dava geçtiğimiz günlerde görüldü. Tutuklu sanıklar ve tanıklar dinlendi. Biz Manisa Barosu olarak bu davaya gözlemci olarak katıldık. Buradaki tek gayemiz sorumluların ortaya çıkarılması ve adil bir yargılama yapılmasıdır. Mahkeme bilirkişi incelemesi talep etti. Bu raporun ardından süreç daha da netleşecektir.” dedi.

Lkjhlkj

“Manisa Barosu 100. Yaşını Kutluyor”

Manisa Barosu Başkanı Av. Sevgi Başak Yeşil Malay, baronun 100. kuruluş yılına dikkat çekerek şunları söyledi: “Manisa Barosu bu yıl 100. yaşını kutluyor. Bu köklü kurumun tarihinde görev yapan ilk kadın baro başkanı olmak hem şahsım hem de barom adına büyük bir gurur kaynağı. Böyle güçlü bir yapının bir kadın tarafından temsil edilmesi çok kıymetli.”

“Gülşah Durbay’ın Sağlık Durumu İyiye Gidiyor”

Başkan Malay, sağlık sorunlarıyla mücadele eden Gülşah Durbay hakkında, “Kadın başkanlar denildiğinde aklımıza ilk olarak Gülşah Başkan geliyor. Kendisi benim için sadece bir meslektaş değil, aynı zamanda bir kız kardeştir. Sağlık durumunu yakından takip ediyoruz. İyiye gittiğine dair güzel haberler alıyoruz. Mücadelesi hepimizin mücadelesidir, dualarımız kendisiyle.” dedi.

Lkşlkş-1

Sokağa Çıkma Yasağı Davasında Emsal Karar

Başkan Malay, 19 Mart sürecinde Manisa dahil bazı illerde ilan edilen sokağa çıkma yasaklarına ilişkin açtıkları iptal davasının lehlerine sonuçlandığını belirterek, “19 Mart sürecinde bazı illerde, İstanbul, İzmir, Ankara ve Manisa’da valilikler tarafından sokağa çıkma yasakları ilan edilmişti. Biz bu yasakların temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğu gerekçesiyle iptal davası açmıştık. Davamız geçtiğimiz hafta lehimize sonuçlandı. Bu karar, o gün yapılan eylemlerle ilgili sonradan herhangi bir suç isnadı yapılamayacağı anlamına geliyor. Bu açıdan bakıldığında son derece sevindirici bir karar.” ifadelerini kullandı.

İstanbul Barosu ve Belediyelere Yönelik Operasyonlar Yakından Takip Ediliyor

İstanbul Barosu yönetimine yönelik başlatılan soruşturma ve görevden alma sürecine de değinen Başkan Malay, “İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçlamasıyla bir ceza soruşturması başlatıldı, ardından görevden alınmalarına yönelik bir hukuk süreci işletildi. Barolar, sadece avukatların özlük işlerini yürüten ya da sosyal faaliyet yapan kurumlar değildir. Anayasal görevleri olan, toplumsal hayata yön verme sorumluluğu bulunan kurumlardır. Bu nedenle sürecin başından beri İstanbul Barosu’nun yanında durduk. Ocak ayında duruşması var, süreci yakından takip ediyoruz. Aynı şekilde CHP’li belediyelere yönelik yürütülen operasyonları da hukukun üstünlüğü, demokrasi ve seçme-seçilme hakkı çerçevesinde takip ediyoruz.” dedi.

Nbmnbv

Toplumu Sarsan Davalar Mercek Altında

Toplumda infial yaratan olaylara ilişkin de konuşan Başkan Malay, “Diyarbakır’daki Narin kızımızın ölümü, İstanbul’daki yenidoğan çetesi, sayısını artık sayamadığımız kadın cinayetleri… Gerek Manisa özelinde gerekse ülke genelinde yaşanan tüm bu davaları yakından takip etmeye çalışıyoruz. Baroların toplumsal görünürlüğünün arttığı bir süreçten geçiyoruz. Açıkçası halkın gözü kulağı baroların ne söyleyeceğinde. Biz de bu sorumlulukla elimizden geleni yapıyoruz.” diye belirtti.

“Toplum Vicdanı Zedeleniyor”

Yargı Paketi’ne yönelik sert eleştirilerde bulunan Başkan Malay, düzenlemenin ciddi sakıncalar içerdiğini vurgulayarak, “11. Yargı Paketi kapsamında 20’den fazla kanunda değişiklik öngörülüyor. Bunlardan biri de infaz düzenlemesi. Ancak geldiğimiz noktada bazı hükümlerin adil bir şekilde düzenlenmediğini görüyoruz. Toplumun vicdanını derinden yaralayan bazı suçların, özellikle kadın cinayetlerinin neredeyse af anlamına gelebilecek bir düzenlemeye kavuşması kabul edilemez. Bu durum toplum vicdanını zedeleyecek sonuçlar doğurur.” dedi.

Nbövmnönm

“Bu Bir Hukuk Garabetidir”

Gazeteci Fatih Altaylı ile Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan’ın dosyalarına da değinen Başkan Malay, “Gazeteci Fatih Altaylı, hiçbir şekilde suç unsuru taşımayan bir yayın nedeniyle, tamamen gazetecilik faaliyeti dolayısıyla yargılanıyor. Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan ise avukatlık yaptığı için uzun süredir tutuklu. Maalesef ülkemizde meslek erbaplarının mesleklerini icra ettikleri için yargılandığı ve susturulmaya çalışıldığı bir süreç yaşanıyor. Bu kesinlikle tartışılmayacak şekilde bir hukuk garabetidir.” diye belirtti.

“Avukat Fazla Değil, Yetersiz”

Manisa’daki avukat sayısına ilişkin değerlendirmede bulunan Başkan Malay, “Manisa Barosu’nun aktif üye sayısı yaklaşık 1.850. Sicil sayımız ise 3.060 civarında. İzmir’de 18 bin civarında avukat var. Türkiye genelinde yaklaşık 195 bin avukat bulunuyor. Avukat sayısı hiçbir zaman fazla değildir. Asıl problem, avukatla temsil oranının düşük olmasıdır. Nasıl bir ameliyat doktorsuz olmazsa, yargılama faaliyeti de avukatsız olmaz.” diye konuştu.

Yapay Zeka ve Avukatlık Mesleği

Yapay zekanın hukuk sistemindeki yeriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başkan Malay,“Yapay zeka artık önüne geçemeyeceğimiz bir noktaya geldi. Avukatlık insanlık tarihi boyunca var olmuş bir meslek. Bugün karşılaştığımız en büyük sorun yapay zekanın mesleğimize entegrasyonudur. Yapay zeka bazen olmayan Yargıtay kararlarını uydurabiliyor. Bu tür hataların önüne geçmek için sadece avukatların kullanabileceği güvenli yapay zeka sistemleri üzerinde çalışmalar yapılıyor. Bizim için önemli olan daha nitelikli avukatlar yetiştirmektir.” dedi.

Suça Sürüklenen Çocuklar İçin Hassas Uyarı

Suça sürüklenen çocuklarla ilgili toplumsal hassasiyet çağrısında bulunan Başkan Malay, “Suça sürüklenen çocuklarda asıl sorgulanması gereken, o çocuğu suça iten mekanizmadır. Yargılama sonrası da ıslah ve topluma yeniden kazandırma süreci çok önemlidir. Sosyal medyada oluşan baskı hem fail hem mağdur açısından son derece tehlikelidir. Çocuklarla ilgili konularda çok daha hassas bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

Muhabir: Özkan Çelik