TCMB Başkanı Fatih Karahan, TÜSİAD toplantısında uzun vadeli kredi faizlerinin neden yüksek seyrettiğine dair kritik mesajlar verdi. “Politika faizinden çok enflasyon beklentileri belirleyici” diyen Karahan, fiyat istikrarı sağlandıkça piyasa faizlerinin de gevşeyeceğini söyledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada hem ekonomik görünüm hem de para politikalarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Özellikle kredi faizleri neden düşmüyor? sorusunun yanıtı niteliğindeki açıklamalar dikkat çekti. Karahan, uzun vadeli faizlerin politikanın değil, büyük ölçüde beklenen enflasyonun şekillendirdiğini vurgulayarak, fiyat istikrarı tesis edildikçe piyasadaki faizlerin doğal olarak geri çekileceğini söyledi.

TCMB Başkanı Karahan: “Fiyat istikrarı en temel önceliğimiz”

TÜSİAD’ın özel davetlisi olarak toplantıya katılan Fatih Karahan, Merkez Bankası’nın 2025 planlarını ve mevcut ekonomik politikalarını paylaştı.

Konuşmasında 2.500’den fazla firma ile birebir saha görüşmesi yaptıklarını belirten Karahan, reel sektörle güçlü iletişim sayesinde politika kararlarını sahadaki gerçek verilerle desteklediklerini söyledi.

Merkez Bankası’nın üç ana hedefi olduğunu belirten Karahan, bunları rezerv yeterliliğinin sağlanması, KKM’nin azaltılması ve fiyat istikrarı olarak sıraladı.

Rezervlerde 120 Milyar Dolarlık Artış ve KKM’nin Sona Yaklaşması

Karahan, son dönemde Merkez Bankası net rezervlerinde 120 milyar doları aşan bir artış kaydedildiğini ifade etti.

KKM hesaplarının ise 143 milyar dolardan, bugün 1 milyar doların altına kadar düştüğünü söyledi. Bu gelişmeyi “başarıyla gündemden çıktı” sözleriyle değerlendirdi.

“Enflasyon yüzde 31’e indi, sıkı para politikası sürecek”

TCMB Başkanı, uygulanan sıkı para politikasının etkisiyle enflasyonun yüzde 75 seviyelerinden yüzde 31’e gerilediğini belirtti.

Dezenflasyon sürecinin devam edeceğini vurgulayan Karahan, şunları söyledi:

“Bu düşüşün kalıcılığını sağlamak için sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz.”

Karahan, yüksek enflasyon dönemlerinde öngörülebilirliğin düşük olduğunu, bu nedenle uzun vadeli yatırımların zorlaştığını, fiyat istikrarının kalıcı büyüme için temel şart olduğunu dile getirdi.

Fiyat İstikrarı, Yatırımlar ve Ekonomik Öngörülebilirlik

Karahan, geçmiş dönemlerden örnekler vererek fiyat istikrarının ekonomi üzerindeki etkisini detaylandırdı.

2004 sonrası uygulanan sıkı para ve maliye politikaları sayesinde yatırımların hızlandığını hatırlattı.

Buna karşın 2020 sonrası düşük faiz–yüksek kredi döneminde yatırımların yavaşladığını belirterek, “Belirsizliğin olduğu ortamda uzun vadeli yatırım yapılamaz” değerlendirmesinde bulundu.

Kredi Faizleri Neden Düşmüyor? Uzun Vadeli Enflasyon Beklentileri Belirleyici

Toplantının en çok dikkat çeken başlığı, kredi maliyetlerine dair değerlendirmeler oldu.

Karahan şu kritik açıklamayı yaptı:

“Uzun vadeli kredilerde belirleyici olan Merkez Bankası politika faizi değil, o vadede beklenen enflasyondur.”

Buna göre:

Bankalar, uzun vadeli kredi verirken kendi fonlama maliyetinden çok gelecekte oluşacak enflasyonu hesaba katıyor.

Enflasyon beklentileri yüksek kaldığı sürece uzun vadeli faizler de düşmüyor.

Enflasyon düştükçe hem vadelerin uzayacağını hem de piyasa faizlerinin gerileyeceğini söyledi.

Karahan ayrıca, uzun vadeli kredilerin ekonomik güven arttıkça yeniden tarihsel ortalamalarına döneceğini öngördü.

“Sıkı para politikası sürecek, uzun vadeli faizler enflasyonla birlikte gerileyecek”

Toplantının kapanış mesajında Karahan, dezenflasyonun kalıcı hale gelmesiyle birlikte hem piyasa faizlerinin hem de yatırım ortamının iyileşeceğini belirtti.

Fiyat istikrarının, toplum genelinde kalıcı refah artışının da temel koşulu olduğunun altını çizdi.

Kaynak: Haber Merkezi