Cennet Karataş'ın Babası;
"Köyde okul yoktu.
Mecburen Aladağ'da başladı okumaya.
Tek yurttu burası.
Eleştirme şansımız da yoktu ki.
Başka seçeneğimiz yoktu.
Mecburduk.
Ücretsiz kalıyordu.
Okul açıldığından bu yana üç kez görüşebildik.
Hafta sonları da gelemiyordu, ulaşım sağlanamamıştı.
Ben kendi imkânlarımla kızımı alıyordum.
Belediye başkanına ''Ücretsiz servis verin, çocuklarımız eve gelebilsin hafta sonları'' dedik.
Daha bir şey yapmamışlardı.
Onu da çok gördüler bize… ‘'
Adana'daki kız yurdunda 12 can alan yangın faciası Türkiye'nin, hepimizin içini yakarken, yaşanan dramlar da yürek dağladı. Alevlerden kaçamayan çocukların cesetleri bir odada el ele bulundu.
Bunlar gazete kupürlerinden bazıları. Yangın kapısının kilitli olmasından ya da standartlara uygun olmayışından mı, ihmallerden mi bilinmez ama maalesef ki;
Garibanlık, çaresizlik yüzünden hayata çevresindeki imkânlarla tutunmaya çalışan 12 genç fidan öldü. Hayatım boyunca kız çocuklarına, kadınlara destek vermeye çalıştım, çalışıyorum. Artık okulsuz köy kalmasın, çocuklar yanmasın !
Ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum, mekânları cennet olsun.

***
5 Aralık 2016 Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilmesinin 82. Yıldönümü. 5 Aralık 1934'te bundan tam 82 yıl önce Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk birçok Avrupa ülkesinden önce biz Türk kadınlarına bu hakkı tanımış.
ATATÜRK Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesi kararı hakkında kendi el yazısıyla şöyle demektedir;
"Bu karar Türk kadınına sosyal ve siyasal hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir. Türk kadını, evdeki medeni konumunu yetki ile işgal etmiş, iş hayatının her aşamasında başarılar göstermiştir. Siyasi hayatla, Belediye seçimleriyle tecrübe kazanan Türk kadını bu sefer de milletvekili seçme seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medeni memleketlerin birçoğunda, kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu yetki ve liyakatle kullanacaktır."
Kadın, yaşayan bir toplumun, bir milletin en temel ögelerindendir.
Kadın annelik vasfından dolayı toplumu yönlendirendir.
Kadın elinin değdiği her yerde ve her işte başarı vardır, kalite vardır, saygınlık vardır. Kadınlarımızın toplum hayatının her aşamasında etkin rol almasını sağladığımızda, ülkemizin gelişmesi hızlanacak, toplumumuzun saygınlığı daha da artacaktır. Kadınlarımızın her meslekte ve özellikle siyasi hayatta daha çok ve daha etkin yer alabilmeleri yönetimde ve siyasette kaliteyi beraberinde getirecektir.
Tabi ki önce kadın isteyecek, kendini geliştirecek, eğitim alacak. Çünkü kadın isterse başarır. Kadın hayata can katandır, kadın hayattır.
***
İki yıl önce yayınlanan ilk kitabım ‘'Köksüz Hayatlar'' siz okurlarımın isteğiyle Türkiye'nin her yerinde kök salmaya, sizlerle buluşmaya devam ediyor. Geçen hafta Ayvalık, Cunda'da imza günümüzü düzenleyen Bay Nihat'ın sahiplerine, nefis lezzetlerle bizi buluşturan ekibine ve imza günüme katılıp renklendiren siz değerli okurlara teşekkür ediyorum. Güzel günlerde buluşmak üzere, sevgiler