Geldik zurnanın zırt dediği yere. İki gündür ittifakın bir matematik hesabı olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Aksine ittifak işi, siyaset bilimi, sosyoloji, toplum psikolojisi ve siyasal iletişim bilimlerinin konusudur. Bunu dikkate alanlar ipi göğüslemeye yakın olurlar. Manisa ise çok bilinmeyenli denklem, özellikle büyükşehir belediye başkanlığı çok karmaşık bir problem. Elimizde bu problemi çözebilecek veriler var mıdır? Vardır. Denklemin bilinmeyenlerini en aza indirmek mümkün müdür? Evet mümkündür. Hadi hep beraber eldeki verileri değerlendirelim mevcut durumu da analiz etmeye çalışalım. 

            Elimizde dikkate alınması gereken en önemli veri Cengiz Ergün’ün partisinin çok üstünde bir oy potansiyeline sahip olduğudur. 2014 seçimleri öncesinde istişare ettiğim farklı partilerden birçok dostum ilçe belediyesinde kendi partilerinin adayına, ama büyükşehirde Cengiz Ergün’e destek vereceklerini beyan etmişlerdi. DYP ve ANAP’ın hatırı sayılır duayenlerinden etkili bir gurubun da açıktan Cengiz Ergün’e destek verdikleri bilinmektedir. Bunların doğruluğu seçim sonuçlarından da zaten açıkça belli olmaktadır. 

            Peki Cengiz Ergün kendisine verilen bu desteğin karşılığını vermiş midir? Bana göre vermiştir. Hem de ayağına takılan taşlara rağmen vermiştir. Ayağına takılan taşlar derken neyi kast ettiğimi herhalde Manisa siyasetini takip edenler hemen anlamışlardır. Sayın Ergün Büyükşehir’in yetkisinde olan yatırımlarda, ilçe belediyelerinin hangi partide olduğuna bakmaksızın adil bir şekilde projelerini geliştirmiştir. Ne yazık ki AKP’li belediyelerin olduğu ilçelerde bile bu projelerin bazıları gerçekleştirilirken bazısı da sırf şanı Büyükşehir’e ait olacak diye ilçe belediyesince engellenmiştir. Bu zihniyetin hizmet anlayışıyla bağdaşır hiçbir yönü yoktur, zararı belde halkı çekmektedir. O ilçe belediye başkanı yarın seçmeninin önüne çıktığında bunu nasıl izah edebilecektir? Halk bunu görmekte ve Cengiz Ergün’ün puanı yükselmektedir. Sayın Ergün “yukarıda ittifak var, tabanda yok” derken de kastettiği tam da ilçe belediyelerinin ve AKP’li bazı meclis üyelerinin bu tür tutumlarıdır. 

            Sayın Cumhurbaşkanı Manisa’yı istiyorum demiştir. Peki bu nasıl olacaktır? Beldelerine hizmet için gayret gösterenleri tenzih ederim ama şark kurnazlığını şiar edinmiş, sığ düşünen, AKP’li bazı yerel yöneticilerle mi bu işi başaracaklardır? Dahası Reisin ne demek istediğini bile okuyamayan bir milletvekilimizin Cengiz Ergün’ün ayağına çelme takacak planlar içinde olduğu Manisa ve Ankara’da siyaset kulislerinde konuşulmaktadır. 

            MHP+AKP = Manisa Büyükşehir belediyesi, formülü Cengiz Ergün’ün bulunmadığı bir ittifakta iflas etmiş demektir. O zaman Reise rağmen el altından iş çevirenler, Büyükşehir’in olumlu projelerine taş koyanlar, kendi ilçelerinin köy yollarının asfaltı için bile atıl duran asfalt tesislerini büyükşehirden esirgeyerek, kilometrelerce yoldan asfalt taşıttıranlar bunun hesabını Reise nasıl vereceklerdir? 

            MHP 7 Hazirandan 1 Kasım 2015 seçimlerine Manisa’da gerilemiş %6.1 oy kaybederek %17.7’ye düşmüş ve tek milletvekili çıkarabilmiştir. İyi Partinin kurulmasıyla bugün daha da güç kaybetmiştir. İyi Parti MHP’den hem kadro devşirmiş, hem de önemli miktarda oy alabileceği tahmin edilmektedir. İttifak yasasının çıkmasıyla merkez sağ partilerin de bir ittifak içinde yer alabileceği düşünülürse baraj endişesi ortadan kalkacağından ehvenişer kabilinden MHP’ye verilen oylar da kendi partilerine dönecektir. Benim kanaatime göre bugün Manisa’da MHP’yi ayakta tutan Cengiz Ergün ve kadrosudur. 

            Bana göre bugün Manisa’da AKP’nin de 1 Kasım seçimlerinde aldığı %44 oy da yerinde durmamaktadır. Özellikle kırsal kesimde, tarımla uğraşan kesimde AKP’den ayrılış vardır. Olası bir ittifak içinde yer alacağı düşünülen merkez sağın AKP içindeki eski DYP ve ANAP oylarının da büyük çoğunluğunun yerli yerine döneceği de muhakkaktır. Bu durumda AKP-MHP işbirliği de olsa Cengiz Ergün’ün bulunmayacağı bir birliktelikte ittifakın Büyükşehir’i elde edebilmesi çok zordur. 

            Peki bu durumda Cengiz Ergün nasıl bir pozisyon alacaktır? AKP’den aday gösterilse bile hiç de uyuşmadığı bir kadro içinde bulunmayı içine sindirebilecek midir? Arkasındaki desteği eksiksiz götürebilecek midir? Buna karşılık CHP ve İyi Parti nasıl bir hamle yapacaktır? Ortak aday çıkarabilecekler midir? DP ve merkez sağın pozisyonu ne olacaktır? Karşı tarafta muhtemel adaylar hangi profilde olmalıdır? Bu profile uyan adaylar bulunabilir mi? Unutmayalım ki Manisa demokrasinin kalesidir ve Manisa’da ittifak tavanda değil tabanda olur.Bütün bunların hepsini yarın ele alacağız. 

            Çabamız 1,5 milyon nüfusa dayanmış, hem sanayi hem de tarımda ileri gitmiş gözbebeğimiz Manisa’nın hak ettiği şekilde yönetilmesi içindir. Unutmayalım ki; Manisa demokrasinin kalesidir ve Manisa’da ittifak tavanda değil tabanda olur. 

Kalın sağlıcakla.