Ukrayna'nın Polonya sınırına yakın Lviv şehrinde Kadıoğlu Beton firmasının patronları Ahmet Kadıoğlu, İbrahim Fırtına, Metin Gökalp, üst seviyedeki yöneticileri ve bayileri ile 3 gece 4 gün güzel günler geçirdim. Bu geziye onur konuğu olarak davet edenlere de teşekkürlerimi sunuyorum. Lviv şehrinin nüfusu bir milyona yakın. Tertemiz pırıl pırıl. Ukrayna'nın önemli bir kenti. Turizm alanında görülmeye değer. Ucuz mu ucuz. Ne yersen ne içersen Manisa kebabına eşdeğerde para ödüyorsunuz. Kadıoğlu Beton firmasının patronları Ahmet Kadıoğlu ve İbrahim Fırtına'nın yaşamı sevmeleri, bayileri için yaptıkları programda belli oluyordu. Her zaman söylerim. Para elin kiri. Yaşamasını sevmek bir ayrıcalık. İşin içinde Metin Gökalp de olunca bana bu gezi ilaç gibi geldi. Şehir turunda Lviv'I gezerken Türkçe anlatımı beni etkiledi. Şehrin temizliği, toz toprağın kalkmadığı bir kentte geziyorsunuz. Hava şartları Manisa gibi. Üç gün boyunca bir tek çöp toplayan belediye işçilerine tanık olmadım. Şehri böylesine tertemiz hale getiren formülü nasıl bulmuşlar yöneticilerinden öğrenmek gerekir. Bize göre ucuz gelen kentten bir örnek vereyim. Altı kişi kentin en lüks pizza lokantasına gittik. Pizzaların lezzeti bir harika. Biraları söyledik, içine votka da koyduk bir hesap geldi. Onların parası ile İbrahim Fırtına demet demet sayarak hesabı ödedi. Metin Gökalp'e sordum "Hesap Türk parası ile ne kadar?" diye. Metin Gökalp "Bir hayli pahalı." Dedi. Sonra ekledi "Bizim paramızla 70 TL" dedi. Metin bu ille bir muziplik yapacak. Düşünün İzmir Alsancak'ta bir kişi Lviv'de yediklekimizi içtiklerimizi içse 100 liranın üzerinde hesap öder. Üç gece her akşam kentin en lüks otellerinde bayilerine en lezzetli menüleri sundu. Kadıoğlu Beton'un sahipleri Ahmet Kadıoğlu ve İbrahim Fırtına cumartesi gecesi bir Türk restoranına gittik. Glory Café. Damak zevkimize uygundu. Pazar akşamı gala yemeğinde Starporal Restoran da dana çevirme partisine tanık oldum. Müzik eşliğinde veda gecesi de muhteşemdi. Herkes memnundu. Ben ise morale dönüyordum. Bir kez daha Kadıoğlu ailesine Metin Gökalp kardeşime teşekkürler.