Balıkesir’in Sındırgı ilçesi üç aydır yoğun ve olağanüstü bir sismik hareketlilik yaşıyor. 10 Ağustos’ta meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede on binlerce sarsıntı kaydedilirken, uzmanlar durumun Türkiye deprem tarihinde benzersiz olduğunu belirtiyor.
“18 bine yakın deprem kaydedildi”
Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi ve Afet Yönetim Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, Sındırgı’da yaşanan hareketliliğin “Türkiye tarihinde görülmemiş düzeyde bir deprem fırtınası” olduğunu dile getirdi. Özmen, son üç ayda bölgede 18 bine yakın deprem kaydedildiğini, bunların ikisinin 6,1; yaklaşık 80’inin ise 4’ün üzerinde olduğunu söyledi.
“Bölge acilen ayrıntılı şekilde incelenmeli”
Özmen, depremlerin hem tektonik gerilme hem de magmatik sokulum etkisiyle gelişmiş olabileceğini, sarsıntı yoğunluğunun ise son derece sıra dışı bir tablo ortaya koyduğunu ifade etti.
Belirsizliğin sürdüğünü ancak bölgenin acilen ayrıntılı jeolojik ve jeofizik çalışmalarla ele alınması gerektiğini belirten Özmen, özellikle mikro deprem aktivitesinin daha sağlıklı izlenebilmesi için bölgede geçici deprem istasyonlarının kurulmasının şart olduğunu söyledi.
Yer altı su seviyesinden radon gazı değişimlerine, elektrik alan-mıknatıslanma ölçümlerinden yerkabuğu deformasyonuna kadar birçok parametrenin düzenli olarak takip edilmesinin önemine dikkat çeken Özmen, tüm verilerin bir araya getirilerek AFAD Deprem Bilim Kurulu tarafından kapsamlı bir rapor hazırlanması gerektiğini vurguladı.
“Olağanüstü süreç, olağanüstü tedbir gerektiriyor”
Bölgenin kısa süre önce “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edildiğini hatırlatan Özmen, gerekirse “afete maruz bölge” ya da “olağanüstü hal” uygulamalarının da gündeme alınabileceğini ifade etti. Üç aydır aralıksız deprem yaşayan halkın psikolojik olarak yıprandığını söyleyen Özmen, geçici barınma alanlarının genişletilmesi, isteyenler için başka bölgelere taşınma kolaylığı sağlanması ve eğitim-sağlık hizmetlerinin özel düzenlemelerle aksamadan sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
“7 üzerinde deprem üretebilir”
Simav Fay Zonu ve Gelenbe Fayı’nın 7 büyüklüğünde deprem üretebilecek kapasiteye sahip olduğunun yıllar önce yayınlanan raporlarla ortaya konduğunu hatırlatan Özmen, buna rağmen büyük depremlerin zamanını öngörmenin mümkün olmadığını vurguladı. Özmen, 7 büyüklüğündeki bir depremin enerjisinin boşalması için 6 büyüklüğünde 31 ayrı sarsıntıya ihtiyaç duyulduğunu, Sındırgı’da ise bu eşiği geçen yalnızca iki depremin yaşandığını söyledi.
