Ulu Cami Külliyesi’nin bir parçası olarak 14. yüzyılda inşa edilen Mevlevihane, çeşitli dönemlerde onarımlardan geçtikten sonra bugün yeniden halkın ziyaretine açık durumda.
1368-1369 Yıllarında Saruhanlılar Döneminde Yapıldı
Mevlevihane, üzerindeki kitabeye göre Saruhan Beyliği döneminde, Saruhan Bey’in torunu İshak Çelebi tarafından 1368-1369 yıllarında yaptırıldı. Aynı dönemde inşa edilen Ulu Cami Külliyesi’nin bir bölümü olarak düşünülse de, Mevlevihane külliyeden biraz uzak bir noktada konumlanıyor. Yapının mimarlığını ise Emetullahoğlu üstlendi.
Osmanlı Döneminde de İşlevini Sürdürdü
Manisa’da Mevlevi kültürünün yerleşmesiyle birlikte Mevlevihane, Osmanlı döneminde de aktifliğini sürdürdü. Şer’i sicil kayıtlarına göre yapı, 1664, 1665, 1681 ve 1694 yıllarında çeşitli onarımlardan geçirildi. Bu onarımlar, yapının uzun yıllar boyunca işlevini korumasını sağladı.
Cumhuriyet Sonrası Kapatıldı, Defalarca Restorasyon Geçirdi
Cumhuriyetin ilanının ardından çıkarılan yasalarla dergâhların kapatılması üzerine Mevlevihane, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkiyetine geçti 1982 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından bir kez daha restore edildi. Ancak bu çalışmalar yapının tam olarak korunmasını sağlayamadı.
Celal Bayar Üniversitesi Tarafından Ziyarete Açıldı
Uzun süre atıl kalan Mevlevihane, Manisa Yöresi Türk Tarih ve Kültürünü Uygulama Merkezi’ne devredildikten sonra 1999-2001 yılları arasında yeniden restore edilerek ziyarete açıldı. Restorasyon ve dekorasyon çalışmaları Celal Bayar Üniversitesi tarafından gerçekleştirildi.
Derviş Hücreleri, Semahane ve Mescit Bir Arada
Mevlevihane’nin içinde semahane-mescit, mutrıp yeri, altı derviş hücresi, harem ve selamlık bölümleri ile matbah (mutfak) ve kiler gibi yaşam alanları bulunuyordu. Üzeri toprak damla örtülen yapının alt katı, kapalı avlulu bir medrese planına benziyor. Ortada kubbeyle örtülü avlu, dört eyvanlı haçvari plan ve etrafında odalar yer alıyor.
Manisa’nın Kültürel Hafızasında Önemli Bir Yeri Var
Bugün Manisa’da yaşayan hemen herkesin bildiği Mevlevihane, sadece tarihi bir yapı değil; aynı zamanda Manisa’nın geçmişle bağını kuran önemli bir kültürel hafızadır. Şehrin merkezine oldukça yakın olan bu yapı, hem mimari özellikleri hem de geçmişten bugüne taşıdığı Mevlevi geleneği ile ziyaretçilerini geçmişe götürmeye devam ediyor.
Manisa Mevlevihanesi, kültür meraklılarının mutlaka görmesi gereken tarihi yapılardan biri olarak şehrin ruhunu yansıtan değerlerden biridir.