Manisa'nın Ahmetli ilçesine bağlı Alahıdır Köyü, büyüleyici doğası ve tarih kokan yapılarıyla keşfedilmeyi bekleyen saklı bir cennet. Doğayla iç içe birkaç gün geçirmek, tarihî dokular arasında huzur bulmak isteyenler için ideal bir rota sunan köy, Kelebek Vadisi, Çıplak Değirmen ve Çakıcı Köprüsü gibi eşsiz noktalarıyla öne çıkıyor.
Küçük Bir Karadeniz: Kelebek Vadisi
Köyün doğusunda yer alan Kelebek Vadisi, yemyeşil doğası, kuş sesleri ve akan sularıyla ziyaretçilerine Karadeniz yaylalarını andıran manzaralar sunuyor.
Dereköy’den başlayarak Çaypınarı’na kadar devam eden doğa yürüyüşü rotası, vadinin içinden geçerken ziyaretçilere hem fiziksel aktivite hem de ruhsal dinginlik sağlıyor. Yol boyunca kelebeklerin dansı eşliğinde yürüyen doğa tutkunları, vadiye adını veren canlıların ahengine tanıklık ediyor.
Tarihle İç İçe: Çakıcı Köprüsü ve Çıplak Değirmen
Çakıcı Köprüsü, 20. yüzyıl başlarında Çakıcı Mehmet Efe tarafından Gencer Çayı üzerine yaptırılmış, 114 yıllık taş bir kemer köprüdür. Tarihî değerinin yanı sıra, görsel olarak da etkileyici olan bu köprü, ziyaretçileri geçmişe götürüyor. Köprünün hemen yanında yer alan Çıplak Değirmen, bölgenin en eski su değirmeni olup zamanla doğayla bütünleşmiş bir hâlde ayakta kalmayı başarmış. Hem tarih meraklıları hem de fotoğraf tutkunları için bu iki yapı görülmeye değer.
Doğaya Yolculuk: Ulaşım ve Hazırlık
Alahıdır Köyü’nü geçtikten sonra Dereköy Köyü İç Yolu üzerinden bölgeye ulaşmak mümkün. Ancak yolun son kısmı bozuk olduğundan özellikle yağışlı havalarda dikkatli olunması gerekiyor. Her türlü araçla ulaşım sağlanabilse de, zorlu parkurlar için SUV tipi araçlar tercih edilebilir. Bölgede market ve tesis bulunmadığı için ihtiyaçlarınızı Alahıdır Köyü'ndeki bakkaldan karşılamanız önerilir.
Efsanevi Bir Figür: Çakıcı Mehmet Efe
Ahmetli Kaymakamlığı’nda yer alan bilgilere göre, Çakıcı Mehmet Efe, 1872 yılında Birgi kasabasına bağlı bir köyde doğmuştur. Osmanlı yönetimine karşı kızanlarıyla birlikte mücadele eden Efe, köylülerle Osmanlı askerleri arasında irtibatı sağlamak amacıyla Gencer Çayı üzerine taş köprü inşa ettirmiştir. Köprünün yapımı sırasında maddi desteği hem kendisi sağlamış hem de bölge halkından katkı toplamıştır. Efe, 1912 yılında yakın bir arkadaşı tarafından öldürülmüştür ve hikâyesi hâlâ köy halkı tarafından anlatılmaktadır.