Ahşaba şekil verme sanatı olarak bilinen ahşap oymacılığı, Anadolu’nun köklü kültürel mirasının önemli bir parçası. Eskiden cami, konak ve saray süslemelerinde kullanılan bu sanat, mobilya üretiminin yaygınlaşmasıyla geri planda kalmıştı. Ancak son yıllarda özellikle emekliler için hobi ve terapi amaçlı kurslar sayesinde yeniden ilgi görmeye başladı.

“Kaybolan sanatı yeniden canlandırıyoruz”

40 yıldır ahşap oymacılığı ile uğraşan usta Aşir Güler, açtığı kurslarla yüzlerce kişiye bu sanatı öğrettiğini belirterek, “Oymacılık günümüzde kaybolmaya yüz tutmuş bir meslek. Bizim amacımız bu geleneği canlandırmak ve yeni kuşaklara aktarmak. Ahşapla uğraşmak insana huzur veriyor, çünkü doğal bir malzemeyle temas ediyorsunuz. Bu işin ruhu besleyen bir tarafı var” dedi.

“Ahşap oymanın terapisttik bir tarafı var”

Yaklaşık 2 yıldır ahşap oyma sanatıyla ilgilenen emekli Seda Güldoğan, hobisinin kendisine iyi geldiğini söyleyerek, “Ahşap oymacılığı sizi ana odaklıyor. O an başka hiçbir şeyi düşünmüyorsunuz, sadece eserinize yoğunlaşıyorsunuz. Bu yüzden çok terapisttik bir tarafı var” diye konuştu.

“Bir hobiden daha fazlası”

Oyma kapı merakıyla başladığını söyleyen emekli Özgür Özaksu, bu sanatın sadece bir hobi olmadığını vurguladı: “Ahşap oyma insanın ruhunu dinlendiriyor, sosyal medyanın ve ekranların yorduğu dünyadan uzaklaştırıyor. Herkese tavsiye ederim.”

Kültürel miras yeniden gündemde

Ahşap oymacılığı kursları İzmir’de hem unutulan geleneksel sanatları yeniden yaşatıyor hem de emekliler için keyifli bir hobi ve terapi alanı sunuyor. Bu sayede, hem kültürel miras korunuyor hem de şehir hayatının stresinden uzak bir uğraş ortaya çıkıyor.

Kaynak: İHA