İzmir Körfezi’nde geçtiğimiz yıl yaşanan toplu balık ölümleri bu yaz yeniden ortaya çıktı. Körfezdeki kötü koku ve renk değişimi sonrası tonlarca balık kıyıya vurdu, uzmanlar kirlilik uyarısında bulundu.

İzmir Körfezi’nde son günlerde yeniden balık ölümleri yaşanması büyük endişe yarattı. Konak ile Üçkuyular sahil hattında çok sayıda ölü balığın kıyıya vurduğu görülürken, bölgeyi saran ağır koku vatandaşların sahil kullanımını olumsuz etkiliyor. Körfezdeki bu çevre felaketinin en önemli nedeni olarak ise uzun süredir devam eden yoğun kirlilik gösteriliyor. Uzmanlar, deniz suyunda yaşanan oksijen yetersizliği ve arıtılmamış atık suların, deniz ekosistemini çökme noktasına getirdiğine dikkat çekiyor. Sizler için İzmir Körfezi’nde yaşanan son durumu ve bilim insanlarının çarpıcı uyarılarını derledik.

Körfezde Kirlilik Alarm Veriyor

Konak ile Üçkuyular arasında gözlemlenen ölü balıklar ve sahili saran ağır koku, Körfez’deki kirliliğin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Son günlerde deniz suyunda görülen renk değişimleri, vatandaşları tedirgin ederken uzmanlar bu tablonun en temel sebebinin oksijen yetersizliği ve yoğun kirlilik olduğunu söylüyor.

A W541506 01

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Körfez’de müthiş bir kirlilik var. Bu kirliliğin geleceği çok önceden belliydi. 2020’den bu yana uyarılar yaptık, ancak önlem alınmadı” sözleriyle durumun ciddiyetini vurguladı.

“Körfez Mahvoldu” Uyarısı

Prof. Dr. Yaşar, geçtiğimiz yıl binlerce balığın öldüğünü ve bu yıl da aynı tablonun tekrarlandığını belirterek, “Körfez mahvoldu. Bu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bilimsellikten uzak uygulamalarının bir sonucudur. Burada yapılması gereken tek şey arıtma tesislerini etkin şekilde çalıştırmak” dedi.

Yaşar, Piriştina döneminde yürütülen arıtma yatırımlarını örnek göstererek, “O dönemde yetmiş farklı noktaya arıtma yapılmış ve Körfez sadece bir yılda masmavi olmuştu. Ancak 2003 sonrası bilim dışı uygulamalar başladı, 2008’de Körfez yeniden kokmaya başladı” ifadelerini kullandı.

Bayraklı ve Narlıdere’de Kirlilik Şüphesi

Yaşar, Bayraklı sahilinde olağanüstü bir koku olduğuna dikkat çekerek, bunun doğrudan kirlilikten kaynaklandığını söyledi. Ayrıca Narlıdere Arıtma Tesisi hakkında da ciddi şüpheleri olduğunu belirten Yaşar, “Yıllardır bu tesisin durumunu görmek istiyorum ama göstermiyorlar. Güney aksındaki balık ölümleri de bununla ilgili olabilir” dedi.

Denizde yapılan yüzeysel temizlik ve kimyasal müdahalelerin çözüm olmadığını vurgulayan Yaşar, “Alüminyum sülfat gibi maddeler denizde işe yaramaz. Deniz kendi akıntısıyla temizlenir, yapılması gereken derelerden ve fabrikalardan gelen suyun arıtılmasıdır” sözleriyle doğal sistemin korunmasının önemine değindi.

“İç Körfez’de Tutulan Balıklar Yenmemeli”

Prof. Dr. Yaşar, iç Körfez’de balık tutmanın halk sağlığı açısından tehlikeli olduğunu belirterek, “Ben olsam iç Körfez’den çıkan balığı kesinlikle yemem. 1986’dan beri bu yasak ama uygulanmıyor” dedi.

A W541506 05

Yaşar, Yenikale geçidi dışındaki bölgelerde suyun temiz olduğunu, balık tutmak isteyenlerin bu bölgeleri tercih etmesi gerektiğini söyledi.

İZSU Hakkında Daha Önce Soruşturma Başlatılmıştı

Geçtiğimiz mart ayında da İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU’nun İç Körfez’e arıtılmamış atık su deşarj ettiği iddiaları üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri bölgede inceleme yapmış ve denize arıtılmamış atık su bırakıldığını tespit ederek kurum hakkında işlem başlatmıştı.

Önlemler Yetersiz Kaldı, Vatandaşlar Endişeli

Geçtiğimiz yıl yaşanan toplu balık ölümleri sonrası düzenlenen çalıştaylar ve açıklanan önlem paketlerinin etkili olmadığı görülüyor. Bu yaz da benzer manzaraların ortaya çıkması, alınan tedbirlerin yetersiz kaldığını kanıtladı. Özellikle Çeşme çevresinde yaşanan orkinos ölümlerinin ardından şimdi de İzmir Körfezi’nde küçük ve orta boy balıkların kıyıya vurması, vatandaşlar arasında büyük endişe yarattı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İZSU’dan ise konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Muhabir: Zerrin Ağar