Tamamen elektrikli ve plug-in hibrit modelleri kapsayan üretim hacmiyle dikkat çeken BYD, kısa sürede ulaştığı bu rakamla hem sektörün dengelerini değiştirdi hem de Batılı rakiplerine kıyasla çarpıcı bir performans ortaya koydu.
BYD’nin bu seviyeye Tesla ve birçok Batılı otomobil üreticisinden daha hızlı ulaşması, şirketi küresel ölçekte öne çıkaran en önemli faktörlerden biri oldu. 2022 yılında içten yanmalı motorlu araç üretimini tamamen sonlandıran şirket, tüm odağını elektrikli ve hibrit modellere çevirerek sektörde cesur ve riskli olarak değerlendirilen bir stratejiye imza attı.
Ölçek avantajı fiyatlara yansıyor
Yüksek üretim hacmi sayesinde ölçek ekonomisinden yararlanan BYD, araç fiyatlarını daha erişilebilir seviyelerde tutmayı başardı. Bu durum, şirketin küresel pazarlardaki rekabet gücünü artırırken satış ivmesini de destekledi.
Hızlı büyümenin gölgesindeki riskler
Uzmanlar ise BYD’nin hızlı genişlemesinin beraberinde bazı riskler getirdiğine dikkat çekiyor. Küresel pazarlarda regülasyonlar, ticaret kısıtlamaları ve marka algısı gibi konuların şirket üzerinde baskı oluşturabileceği vurgulanıyor.
Tesla bugüne kadar dünya genelinde yaklaşık 8 milyon adet tamamen elektrikli araç teslim ederken, yalnızca yüzde 100 elektrikli modellere odaklanan bu performans “saf EV” ölçeği açısından önemli görülüyor. Ancak BYD’nin 15 milyonluk yeni enerji aracı üretim ve satış rakamı, Çinli üreticinin küresel rekabette yeni bir dönemi başlattığını ortaya koyuyor.





