Manisa’nın tarih ve kültür bakımından en köklü ilçelerinden biri, yakın sayılabilecek bir dönemde Kütahya’dan ayrılarak vilayet statüsüne yükselen Uşak’a bağlandı.

Sizler için bu büyük değişimin hikâyesini, Eşme’nin yüzyıllara yayılan geçmişini ve “Karun gibi zengin” Lidya topraklarından Milli Mücadele direnişine kadar uzanan eşsiz tarihini derledik. Ayrıca Atatürk’ün tarihi emrini verdiği yerin Manisa’nın bir ilçesi olduğunu biliyor muydunuz? Detaylar içerikte…

Eşme’nin Manisa’dan Uşak’a Geçişi

1953 yılına kadar Manisa’ya bağlı olan Eşme, Uşak’ın vilayet olmasıyla birlikte yeni ile bağlanmış ve bugün Uşak’ın en büyük ilçelerinden biri haline gelmiştir. İlçe merkezi, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreçte özellikle Takmak ve Elvanlar çevresinde şekillenmiş; 26 Mart 1934’te kaymakamlığın Elvanlar’a taşınmasıyla bugünkü konumuna kavuşmuştur.

Yeni kaymakamlık merkezi Eşme olarak 1934 yılında tescillenirken 1953 yılına kadar Manisa’nın bir ilçesi olarak kalmış, bu tarihte Uşak’ın vilayet olması ile birlikte Uşak vilayetimize bağlanarak beş ilçesinden biri olmuştur. 3 eylül 1922 günü Eşme'nin Kurtuluş Günü olarak kutlanmaktadır.

Manisa’dan ayrılmasının ardından Uşak’ın beş ilçesinden biri olan Eşme, hem nüfusu hem de tarihsel kimliğiyle bölgenin en güçlü yerleşimleri arasında yer almıştır.

Eşme’nin Derin Kökleri: Maionia’dan Günümüze

Antik çağlardan beri kesintisiz yerleşim görülen Eşme, MÖ 2. yüzyıldan itibaren Frigler, ardından Kimmerler, daha sonra ise büyük Lidya Devleti hâkimiyetine girmiştir. Bölgenin eski adı olan “Maionia”, Balkanlardan gelen Thrak göçmenlerinin etkisiyle şekillenmiştir.

Bu topraklar, zenginliğiyle dillere destan “Karun gibi zengin” deyiminin kaynağı olan Lidya Kralı Kroisos’un hüküm sürdüğü coğrafyayla aynı bölgedir.

Lidya’dan Bizans’a Uzanan Yol

Eşme ve çevresi; Lidya döneminden sonra Büyük İskender, ardından Bergama Krallığı idaresine girmiş, MÖ 130’dan itibaren Roma İmparatorluğu topraklarına katılmıştır.
Roma’nın bölünmesiyle birlikte Bizans döneminde de önemini korumuştur.

Bu çok katmanlı tarih, Eşme’nin bugün bile görülebilen arkeolojik izlerini oluşturmaktadır.

Eşme’nin Türk Hakimiyetine Girişi (Malazgirt Sonrası)

Malazgirt Zaferi sonrası bölge, Anadolu’ya dalga dalga yayılan Türkmen aşiretleri için doğal bir yerleşim alanı haline gelmiştir.
İlçeye adını da veren Eşmeli Aşireti başta olmak üzere;

  • Karakeçili,
  • Akkeçili,
  • Sarıkeçili,
  • Çıkılı, Küşeli, Kargılı
    gibi birçok yörük aşireti bu bölgeye yerleşmiştir.

Bu nedenle Eşme, konargöçer kültürünün en yoğun hissedildiği ilçelerden biri olarak bilinir.

Göçebe Kültürün İzleri

Eşme’nin en güçlü kültürel kimliklerinden biri, kökboyalarıyla ünlü el dokuması kilimleri ve halılarıdır.
Her yıl Haziran ayında düzenlenen Kilim Festivali, hem bölgenin yörük geleneğini hem de el sanatlarındaki ustalığını gözler önüne serer.

1233 yılında Selçuklu kenti olduğu bilinen Eşme, Kösedağ sonrası İnançoğulları ve ardından Germiyan Beyliği yönetimine girmiş, 1429’da Osmanlı topraklarına katılmıştır.

uşak-4

Milli Mücadelede Eşme: Kurtuluşun Ateşlendiği Yer

Eşme, Batı Anadolu’da direnişin en kritik merkezlerinden biriydi.
Hacı Müftü Ahmet Nazif Efendi, Eşme’de Kuvayı Milliye teşkilatını kurmuş, bölgeyi örgütlemiş ve halkı Milli Mücadele’ye yönlendirmiştir.

Ayrıca Eşme;

  • Celal Bayar’ın karargâh kurduğu,
  • Mustafa Kemal Paşa’nın ünlü “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir! İleri!” sözünü verdiği (Takmak/Atatürk Ağacı),
  • Elvanlar tren istasyonundaki mühimmat baskınıyla direnişin seyrini değiştiren
    yer olarak tarihe kazınmıştır.

3 Eylül 1922, Eşme’nin Kurtuluş Günü’dür.

Kaynak: Manisa Kulis Haber