Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Manisa şube başkanı Figen Pehlivan Demirel, bugün hastane bahçesinde gerçekleştirilen eylemde şu konuşmayı yaptı;

“Pandeminin ülkemizde ve ilimizde görülmeye başlandığı daha ilk günlerden bu yana gerekli önlemler alınmadığı için sorunlar kedini gösterdi. İlimizde ilk sağlık personeli (TEMİZLİK İŞÇİSİ) bulaşı maalesef ki Salihli Devlet hastanesinde yaşandı. Personelin korunmasıyla ilgili önlemler alınmadığı gibi hastaneye başvuran ilk şüpheli vaka ile ilgili doğru bir yaklaşım sergilenememiş, ilerleyen süreçte uygulanabilir bir eylem planı oluşturmamış sağlık emekçilerinin birbirlerini uyarmalarını bile suça dönüştürüp soruşturmalar başlatmıştır.

Bir yandan ilk günlerde yayınlanan Sağlık Bakanlığının genelgesine rağmen yoğun bir şekilde hizmet sunan ve büyük risk taşıyan pandemi servislerinde, yoğun bakımlarda çalışanlarla ilgili gerekli önlemler alınmamıştır. Bu servislerde çalışan özellikle hemşire arkadaşlarımız 24 saat çalıştırılmış, dönüşümlü mesai (esnek mesai) uygulanmamış bulaş riski arttırılarak kendileri genelgeye uymayıp suç işlemişlerdir.

Daha belki pek çok eksiklik; kişisel koruyucu ekipmanların eksik dağıtılması, Başhekimliğin sendika olarak görüşme talebimizi kabul etmeyişi, başhemşireliğin mesai saatlerinin ayarlamadaki adaletsiz tutumu, İlköğretim çağında çocuğu olan çalışanlara idari izin verilmeyişi hiç nöbete gelmeyen hekimlerin nöbetçi gibi yazılarak fazla ücret aldırılması riskli birimlerde çalışmayanlara risk birimi üstünden ek ödeme ödenmesi pandemi öncesinde de yoğun şekilde eksikliği yaşanan personel yetersizliği olmasına rağmen yıllardır idare yazı işleri satın alma arşiv de eline enjektör değmemiş hasta yüzü görmeyen sağlık memurlarını veya hiçbir hastanede olmayan kat sorumlusu adı altında iki sağlık sen temsilcisini çalıştırılmaya devam etmekte sözlü olarak defalara bu durumun dile getirilmesine kulak tıkamakta Sağlık bakanlığının yayınladığı çalışanların görev tanımlarına uygun şekilde alıştırılması ile ilgili genelgeyi uygulamamakta ısrar etmiştir.

Pandemi sürecinde ön saflarda hizmet veren sağlık emekçileri arasında da iş barışını bozan ayrımcı uygulamalar yapılmıştır. Bu sürecin en çok yıprananı, risk alanı olan hemşire ve temizlik personeli, hasta bakıcılardır. Ancak en mağdur olanı da onlar olmuştur. Özellikle yoğun bakım, Covit servisleri ve acillerde 24 saat nöbet usulü ile hemşire arkadaşlarımızın çalıştırılmış, o zor koşullarda hizmet verirken aylık mesailerini de tam yapmışlardır.

Dönüşümlü mesaiden yaralanamadıkları gibi karşılığında herhangi bir ücretlendirmede yapılmamıştır. Yani hafta da 2-3 gün işe gelenle riskli birimlerde çalışan diğer sağlık çalışanlarıyla “AYNI ÜCRET”İ almıştır. Şöyle düşünün 80 saat çalışanda 168 saat çalışanda aynı ücreti alıyor. Eşitlik, Adalet bunun neresinde, alkışla mı karın doyurtacaksınız? Bu konu ile ilgili sürekli görüşme yapan Salihli Devlet hastanesin KORONA servisinde çalışan sendikamızın yönetim kurulu üyesi Selda Şahin ve işyerlerinde ki bir kısım sağlık emekçisi arkadaşımız itiraz dilekçelerini vermiştir. Ancak ne kadar manidar bir zamanlamadır ki yönetim kurulu üyemize ve bir başka üyemize Salihli Devlet Hastanesine başvuran ilk COVİD şüpheli vaka ile ilgili soruşturma açılmıştır. 11.03.2020 tarihinde Devlet Hastanesi aciline hasta başvuruyor. Hastanın COVİD şüpheli olduğu söylenir acilin sorumlu hekimi ve başhekimin bilgisi dahilinde önce acil servis sonra tüm hastane karantinaya alınıyor. Bunu duyan yönetim kurulu üyemiz Selda Şahin arkadaşımız aynı birimde çalışan arkadaşından hastanın oğlunun yurtdışında hasta olduğu ve tedavi gördüğünü corona olabileceğini öğrenince bilgiyi vermek tedbirli davranmaları konusunda uyarmak için acildeki arkadaşlarını arıyor. Hastane yönetiminin görevi olan çalışanların sağlığını, halkın sağlığını korumak için tedbir almak ve bilgilendirme yapmakken bunu yapmayıp sosyal medyaya bile taşınan olayı gizlemeye çalışmıştır. Bir sağlık emekçisi bir yandan sağlık hizmeti vererek halkın sağlığının korunması için emek verirken bir yandan da hem işin hem de birlikte çalıştıkları arkadaşlarının can güvenliğini de koruması gerekmektedir. Arkadaşımızda bunun gereğini yapmış ancak hastane yönetimi kendi eksiğini görmeyerek arkadaşlarımıza soruşturma açmış ve “”hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak” ve vatandaşları panik tedirgin olmalarına sebebiyet vermekten dolayı MAAŞTAN KESME cezası istenmiştir. Aynı konudan soruşturma açılan bilgi işlem çalışanı ve güvenlik görevlisine ise yönetim tarafından İHTAR cezası verilmiştir.

Bir sağlık emekçisi ve sendika yöneticisi olarak tek yapması gereken şeyi yapmıştır arkadaşımız. Asıl sizler bu süreçte gerekli önlemleri almadığınız ve ihmalleriniz yüzünden bulaşlara sebebiyet verdiğiniz için suçlusunuz. Sağlık Bakanlığının genelgesine uymayıp tüm çalışanları dönüşümlü çalıştırmadığınız, arkadaşlarımızı riske attığınız için siz suçlusunuz. O ilk vakanın tetkik sonuçları sonrası COVİD pozitif olarak tedavi gördüğü halde bilgiyi sağlık emekçileriyle paylaşmadığınız ve temas olan tüm çalışanlara test yaptırmadığınız için siz suçlusunuz. Asıl siz çalışmayan kişilere nöbet tutuyormuş gibi gösterip ücret ödeyerek suçlusunuz.

Tüm bu suçlarınızı gizlemek adına orada sesini çıkaran sağlık emekçilerini tehdit ve mobing niteliğinde soruşturmalar açıyorsunuz. Bu soruşturmaların derhal geri çekilmesini, arkadaşlarımızın esnek mesailerinin hesaplanıp fazla mesai farklarının ödenmesini talep ediyoruz. İşte gerçek adalet budur. Bu yaşananların sonuna kadar da takipçisi olacağız. Sağlık emekçisi arkadaşlarımız asla yalnız değildir."

Editör: TE Bilişim