Haber: Burhan AKDEMİR

Koronavirüsle ülke çapında mücadele sürerken, Manisa ile ilgili çok çarpıcı iddialar da gündeme geldi. Önce Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman “Manisa’da yoğun bakımlarda yer kalmamış” dedi, ardından Manisa Tabip Odası Başkanı Şahut Duran, “Manisa’da son dönemde vakalar iki katına çıktı” açıklamasında bulundu.

“HASTA SAYISINDA ARTIŞ VAR”

www.manisakulishaber.com;’da Berfin Adıcan’ın sorularını yanıtlayan Manisa Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Aytaç Bukıran, Manisa’daki son duruma ilişkin önemli açıklamalar yaptı.

Bukıran, hastalığın ülkemizde görüldüğü ilk aylara göre hastaneye başvuru sayılarında bir artış olduğunu dile getirerek, “Manisa olarak söylemek gerekirse, salgının başladığı aylara göre hasta sayısında, acillere başvuru sayısında artış var. Bu da insanların koruyucu önlemlere yönelmemesinden kaynaklı. Maske, mesafe ve temizlik önlemlerine uyulmamasından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Son zamanlarda acillere başvuru sayısı oldukça arttı. Olası vaka tanımına uyan vakalar oluyor. Ateş, öksürük, nefes darlığı yaygın vücut ağrısı gibi şikayetlerle insanlar başvurabiliyor. Doğal olarak bu şikayetlerle başvuranları koronavirüs hastasıymış gibi düşünerek ekarte etmek gerekiyor. Test yapılması öneriliyor. Hastanelerde test sonucu negatif oluncaya kadar gözlemlemek gerekiyor. Bu demek değildir ki her yatan hasta pozitif. Hastaların hastaneye başvurması anlamında artış var ancak hastaların klinik olarak ağır vaka olması anlamında kötü bir durum yok. ” dedi.

“VATANDAŞLAR TEDBİRLERE UYMUYOR”

Vaka sayılarındaki artışı tedbirsizliğe bağlayan Bukıran, “Tedbirlerin olduğu dönemde, sokağa çıkma yasaklarının olduğu dönemde vaka sayıları daha azdı. Bu da demek oluyor ki vatandaşlarımız sokağa çıkıyor ama maskesine, sosyal mesafesine ve temizlik hususlarına dikkat etmiyor. Vatandaşlarımız bu önlemlere dikkat etse bu kadar artış olmayacak.” ifadelerini kullandı.

YASAKLAR GERİ GELİR Mİ?

Artışların devam etmesi durumunda yasakların geri gelip gelmeyeceğiyle ilgili soruyu yanıtlayan Bukıran, “Artışlar bu şekilde devam edecek olursa, sokağa çıkma yasağı başta olmak üzere birtakım tedbirler tekrar alınabilir. Belki de cezai yaptırımlar olabilir.” şeklinde konuştu

EYLÜL-EKİM AYLARINA NASIL BİR TABLO OLUŞACAK?

Yaygın bir şekilde dillendirilen ‘Eylül-Ekim aylarında ikinci dalga beklentisi’ ile ilgili de değerlendirmede bulunan Bukıran şöyle konuştu:

 “İnfluenzaya baktığımız zaman eylül-ekim aylarında enfeksiyon yapmaya başlıyor. İnfluenzaya bağlı semptomlarla koronavirüse bağlı semptomlar birbiriyle aynı. İkisinde de ateş var, öksürük var, burun akıntısı var. Birbiriyle çok karıştırıldığı için eylül-ekim aylarında şöyle bir sıkıntı ortaya çıkabilir. Hastaneye koronavirüs şüpheli vakaları dışında influenza vakaları da daha sık başvuracak. Ama bunlar koronavirüs ekarte etmek adına tetkik edilmeye başlanacak. İşi şansa bırakmak gibi bir durum söz konusu olmayacak. Hastanelerin iş yükü artacak böylece. Vatandaşlara tavsiyemiz grip ve zatürree aşılarını yaptırmaları. Uzmanlarımız da bunu öneriyor. Hem iş yükü azalacak, hem de virüsle mücadelede kolaylık sağlanacak.”

“BAYRAMIN ETKİLERİ İKİ HAFTAYA ORTAYA ÇIKAR”

Kurban Bayramında vatandaşların tedbirlere uyup uymadığının sonuçlarının bir-iki hafta içerisinde görüleceğine de işaret eden Başhekim Yardımcısı Bukıran, “Bayramdan sonraki özellikle iki haftada vatandaşların kurallara uyup uymadığı daha net bir şekilde görülebilecek. Vatandaşlarımız kurallara dikkat ettiyse sayıda çok artış beklenmeyebilir. Ama uymadılarsa artışlar tüm Türkiye’de olabilir.” ifadelerini kullandı.  

HASTANEDE ÖNLEMLER NE DURUMDA?

Sağlık çalışanları açısından alınan önlemlere ilişkin de konuşan Bukıran, şöyle dedi:

“Manisa Şehir Hastanesi olarak poliklinik girişlerine sağlık ekibi yerleştirdik. Her giren hastanın ateşleri ölçülüyor. Kendi personelimiz de buna dahil. Maskesi olmayanlara maske veriyoruz. Maske vermemiz gerekiyor ki olası bulaşma durumundan biz de etkilenmeyelim. Önlemlerimizden biri bu. Personelimize verdiğimiz eğitimlerle koronavirüs salgınında nasıl mücadele etmesi, korunması gerektiğini anlatıyoruz. Koruyucu ekipmanlarımız zaten var. personelimize doğru bir şekilde kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Operasyon geçirecek hastalar ameliyata alınmadan önce testten geçiyor. Test sonucu negatif ise ameliyata alınıyor. Giriş çıkışlarda tedbirlerimiz var. Hasta ziyaretleri kısıtlı.”

“HASTANEMİZDE POZİTİF VAKALAR ÇIKTI”

Manisa Şehir Hastanesi’nde bazı sağlık çalışanlarında koronavirüse rastlandığını aktaran Bukıran, “Bizim hastanemizden de pozitif vakalar çıktı sağlık çalışanlarımızdan. Ancak genel durumları iyi. Tekrar görevlerine bile döndüler. Bundan sonraki süreçte de pozitif vakalar çıkacaktır. Hepimizin başına gelebilir. Sonuçta insan hayatıyla uğraşıyoruz.” Dedi.

“OKULLARIN AÇILMASI DURUMUNDA AİLELERE VE VELİLERE GÖREV DÜŞÜYOR”

Ağustos ayı sonunda okulların açılması söylemlerini de değerlendiren Bukıran, çocukların tedbirlere uymada sıkıntı yaşayabileceğine dikkat çekti. Bukıran şöyle devam etti:

“Bu süreçte okul yönetimlerine çok büyük işler düşüyor. Çocukların daha çok gözetilmesi gerekiyor. Yemekhanelerinden tutun da ders yaptıkları sınıflara kadar mesafeye, maskeye temizliğe dikkat etmeleri gerekiyor. Çünkü çocuklarda ortak malzeme kullanımı çok fazla. Buna da en çok okul yönetimi dikkat etmeli. Çocuklarda semptomlar görünmeyebiliyor. Hafif bir burun akıntısıyla hastalığı geçirebiliyor. Ama ailesine götürdüğü zaman ailede yaşlı biri varsa ölümcül olacak kadar şiddetlenebiliyor. Çocuklar bu anlamda virüsü taşıyıcı rolünde olabilir. Aileler ve yöneticiler tedbirli olursa süreç atlatılabilir diye düşünüyorum.”

“ANTİKOR DÜZEYİMİZ DÜŞÜK”

Aşının bulunamaması durumunda virüsün herkese bir şekilde bulaşacağını ifade eden Bukıran, “İnsanlarda hastalığı geçirdikten sonra bir antikor düzeyi oluşuyor. Bu düzey henüz çok düşük ülke olarak. Bu düzeyin ortalama yüzde 60’ların üstüne çıkması gerekiyor. Bu rakamın üstüne çıkıncaya kadar hastalık görülmeye devam edecek. Bu süreçte virüsün mutasyon geçirmesi çok önemli. Şu anda virüs ciğerlerde yoğun tahribatlara yol açtığı için insanlar hastalığı ağır geçiriyor. Belki de mutasyon sonucu hastalık sadece burun akıntısı gibi hafif belirtilerle geçecek. Virüsün bu süreçte mutasyon geçirip geçirmemesi, bulaştırıcılığının azalıp azalmaması bu süreci belirleyecek. Aşı erken tarihte bulunursa bu süreç kısalacak.  Bulunmazsa da tüm insanlara bulaşarak sürecin geçirileceğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.  

“MASKE GİYSİMİZ OLMALI”

Bukıran son olarak şunları söyledi:

“Olmazsa olmaz maske. Artık maskeyi bir giysi gibi kullanmamız lazım. İkinci önemli konu da temas. Yakın temastan kaçınmak çok önemli. En az iki metre mesafe tutmamız lazım. Tokalaşma, selamlaşmadan uzak durmamız lazım. Eller sık aralıklarla yıkanmalı. Ortak kullanım alanlarında mutlaka daha dikkatli davranılmalı.”

Editör: TE Bilişim