Sarıgöl, Manisa’nın tarih kokan ilçelerinden biri…
Bugünkü Pazar yerleri ve köyleri, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. İlçedeki ören yerleri ve köylerdeki tarihi kalıntılar, binlerce yıllık bir geçmişe işaret ediyor.
Halk arasında anlatılan bir rivayete göre, Sarıgöl’ün bulunduğu alan eskiden deniz seviyesinin altında bir göl olarak varlığını sürdürüyordu. Hatta gemi bağlama yerleri bile varlığını sürdürüyor…
Dadağlı, Sığırtmaçlı ve Baharlar köylerinde gözlemlenen kalıntılar, Lidyalılar, İyonlar, Romalılar ve Bizanslılar döneminde bölgenin önemli bir yerleşim yeri olduğunu gösteriyor. Sarıgöl’ün bugünkü yerleşimi ise, bu rivayete göre gölün kurumasının ardından şekillenmiş.
Eskiden Göl Olan İlçe: Sarıgöl Antik Yolu ve Gemi Bağlama Yerleri
Sarıgöl, tarihi kara yolunun önemli bir güzergâhında yer alıyor. Saiyra (İzmir), Magnesia (Manisa), Sardes (Sart), Filedelfia (Alaşehir) ve Hierapolis (Pamukkale) gibi merkezleri birbirine bağlayan yol üzerinde, Sarıgöl, üçüncü konaklama yeri olarak kullanılmış. Bugünkü Pazar yerindeki eski gemi bağlama alanları da bu rivayeti destekliyor.
Emcelli köyünün doğu kesiminde ki sütmezli çeşmesi ve çevresindeki bina kalıntıları, buradaki dört köşeli bir kuyu kalıntısı, kayalara oyulmuş deniz araçlarını bağlama yerleri, şimdiki ovanın göl olduğunun delilleridir. Sarıgöl’ün şimdiki Pazar yerinde gemi bağlama yerlerinin var oluşu bunu kanıtlamaktadır.
Sarıgöl’de Tarihi Kalıntılar ve Medeniyet İzleri
Dadağlı Köyü’nde Alafakı mevkiinde bulunan Han Çeşmesi ve çevresindeki konak kalıntıları, milattan önceki bir medeniyetin varlığına işaret ediyor. Dindarlı köyü civarında yanmış köy kalıntıları ve Buldan yolu üzerindeki mezarlıkta yer alan Latince yazılar, Kulu Çeşmesi ve çevresindeki bina yıkıntıları ile birlikte Lidyalılar ve İyonlar dönemini gösteriyor. Emcelli köyü yakınlarındaki Sütmezli Çeşmesi ve kayalara oyulmuş gemi bağlama yerleri, şimdiki ovanın eskiden göl olduğunu destekleyen kanıtlar arasında.
Selçuklu ve Osmanlı Dönemi
İkinci yüzyılın sonlarına kadar başkenti Sart olan Lidyalıların egemenliğinde kalan Sarıgöl çevresi, sonrasında Romalıların, ardından Bizanslıların kontrolüne geçti. 1071’de Selçuklu ordularının Anadolu fethi sırasında Alaşehir ve çevresinde bağımsız tekfurluklar kaldı. 1393 yılında Osmanlı padişahı Yıldırım Beyazıt döneminde Alaşehir ve çevresi Osmanlı topraklarına katılınca, Sarıgöl de Osmanlı hakimiyetine geçti.
