Trakai’nin ilgi çeken bir başka özelliği, sayısı gün geçtikçe azalan Karay Türklerinin de burada yaşıyor olması. 1300’lü yılların sonlarında Litvanya ve civarında bölgeyi savunacak ve toprağı işleyecek yeterli nüfus olmayınca, çoğunluğu Kırım’a göç etmiş Karay Türkleri’nden bir kısmı buraya yerleştirilmiş.Kendilerine çeşitli ayrıcalıklar da tanınınca, yüzyıllardır yaşamlarını bu bölgede sürdürmeye devam etmişler.
Karay Türkleri’nin sayısı gün geçtikçe azalıyor. Bu nedenle, kendi toplulukları dışında evlenmeme kurallarından bile vazgeçmişler ancak azalmayı engelleyememişler. Ünlü yazarlarımızdan Refik Halit Karay’ın da (soyadından anlayacağınız gibi) Karay Türklerinden olduğu biliniyor. Trakkai ‘nin Alanya ile “kardeş şehir” olduğunu da belirtmeden geçmeyelim. Trakkai’yi gezmek için 1 gün ayırmak yeterli. Ama öyle huzurlu ve insanı rahatlatan bir şehir ki, gün sonunda ayrılmak istemeyebilirsiniz.
Görülecek ilk yer Galve gölü ve gölün içindeki adaya kurulu Kale. Galve Gölü ve etrafı Trakai Tarihi Ulusal Parkı’nı oluşturuyor. Bu doğal park 1991 yılından bugüne Unesco Dünya Mirası Listesinde.
Kaleye yaklaşık 100m.uzunluğundaki ahşap köprüden yayan olarak geçerek ulaşabiliyorsunuz. Göl üzerindeki nefis manzarasıyla kale sanki bir film seti gibi.
Kalenin içinde bulunan Tarih Müzesi’nde kale tarihi ile ilgili belgeleri, silahları, Litvanya Dükalığı ordularının yanında çarpışan Karay ve Tatar kıyafetlerini ve günlük yaşamlarından kesitleri görebilirsiniz. CNN