Fethullahçı Terör Örgütü’nün Alaşehir yapılanması kapsamında 60’u tutuklu olan 85 sanığın yargılanmasına Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sanıkların büyük bir kısmı etkin pişmanlık yasasından faydalanarak FETÖ’nün iç yüzünü anlattı.
Alaşehir ve Sarıgöl’deki FETÖ yapılanmasının yargılandığı Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde FETÖ’nün sinsi yüzü bir kez daha ortaya çıktı.
60’ının tutuklu olduğu 85 sanığın yargılandığı ve sabahın erken saatlerinde başlayan duruşma, saat 13:00 ile 14:00 arasında 1 saatlik mola verdi.
Aranın bitmesi ardından sabah dinlenemeyen sanıkların savunma yapması ve ifadelerinin alınmasına devam edildi.
“HAPSE GİRMEMEK İÇİN BENİM İSMİMİ VERDİLER”
Silahlı terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla yargılanan süpermarket sahibi A.D yaptığı savunmada, kendisinin bir suçu olmadığını, diğer örgüt üyelerinin hapse girmemek için kendisinin ismini verdiklerini iddia etti.
Mahkeme başkanının savunma istemesi ardından konuşan A.D, “Ben terörist değilim. Bunlar hapse girmemek için benim ismimi verdiler” dedi.
“KEŞKE BEN DE 15 TEMMUZ’DA OLSAYDIM VE DARBEYİ PÜSKÜRTSEYDİM”
A.D, örgütün sohbet adı altında yaptığı toplantılar hakkında bilgiler vererek, “Sohbetlere gittim. Bir süre sonra burada devletin aleyhine bir iş yapıldığını, illegal bir ortam olduğunu anladım ve elimi ayağımı çektim. Hem Türkiye, hem de uluslararası basını çok iyi takip ediyorlardı. Özellikle MİT krizi ve MİT Başkanı Hakan Fidan’ın ifadeye çağırılmasıyla ilgili söyledikleri benim için büyük bir soru işaretiydi. Onların devletle olan olaylarını görünce fikrim değişti. Keşke ben de 15 Temmuz’da İstanbul’da olsaydım ve darbeyi püskürtmek için savaşsaydım” ifadelerini kullandı.
A.D’in savunmasının tamamlanması ardından diğer sanıklara söz verildi.
BYLOCK YÜKLETİP, “DİNİ MESAJLAR ATACAĞIZ” DEMİŞLER
KHK ile kapatılan bir FETÖ derneğinin üyesi olan organizatör İ.Ç de, etkin pişmanlık yasasından faydalanmak istediğini ve bildiği her şeyi anlatacağını ifade etti.
Mahkeme başkanının savunma hakkı vermesi ardından İ.Ç, “Hiç kimse yaşanacakları önceden bilemezdi. Ben onların böyle eylemler yapacaklarını öngöremedim. Ben mütevelli toplantılarına katıldım ama onların terör örgütü olduğunu göremedim. Öğrencilere eğitim veriyorlardı, diğer cemaatler vermiyordu. Bizi böyle kandırdılar. Bu derneğin açılışı için benim yanıma geldiler, ben de işlerini yaptıktan sonra derneğe üye oldu. 2015 yılının sonuna kadar sohbetlere katıldım” dedi.
İ.Ç, “Derneğe üye olduktan bir süre sonra ByLock isimli bir programdan bahsettiler. Telefonumu alıp ‘bu programdan dini mesajlar göndereceğiz’ dediler. Ben de neden Whatsapp kullanmadıklarını sordum, ‘kesinlikle o programı kullanmayın’ dediler. Programda herhangi bir grubum yoktu, zaten kullanmadım. Yüklendikten 1,5 ay sonra sildim. Daha sonra telefon ısınma problemi yaptığı için Sarıgöl’de sattım” ifadelerini kullandı.
HAİN PLANLARINI SOHBETLERDE AÇIKLAMIŞLAR
Bir diğer sanık sigortacı İ.O da etkin pişmanlık yasasından faydalanmak istediğini ifade ederek bildiklerini anlattı.
İ.O’ın 2014 yılında yaptığı Facebook paylaşımlarında terör örgütünün propagandasının yapıldığını ifade eden mahkeme heyeti savunma istedi.
İ.O, “Bizler mankurtlaşmış insanlar değiliz. Bizler düşünen insanlarız. Mütevelli dediğimiz yer dini istişarelerin yapıldığı sohbet yerleridir. Biz gittik, her şeyi Allah rızası için yaptık. Ama biz cezaevine girdikten sonra gerçekleri gördük. 17/25 Aralık sürecinde benim telefonuma ByLock yüklemek istediler, izin vermedim” dedi.
HAİN PLANI BÖYLE BELLİ ETMİŞLER… “BAHAR GELECEK, HER ŞEY DEĞİŞECEK”
İ.O’nun anlattıkları, FETÖ’cü hainlerin seçilmiş hükümete karşı darbe yapmak istediklerinin sinyallerinin yıllar öncesinden verildiğini apaçık ortaya koydu.
İ.O savunmasında, “17/25 Aralık operasyonu öncesinde bize ‘yakın tarihte her şey değişecek’ dediler. 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde de ‘yakın tarihte bahar gelecek’ dediler. Ama biz ne demek istediklerini anlamadık. Biz sosyal hayatta bulunan insanlarız. Ben ifademde her şeyi açıkça söyledim. Benim Amerika vizem de, ücretsiz uçuş milim de var, ama ben adaleti seçtim” dedi.
İL İMAMLARINA KOD İSİM!
İ.O son olarak şunları itiraf etti, “Son İl İmamı’nın kod adı vardı. İsmi farklı, kod adı farklıydı. Herkes ona kod adıyla hitap ederdi. Ben bunların hepsini ilk olarak emniyete bildirdim”
ÖZEL HABER BERFİN ADICAN
