Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek için belediye önünde gerçekleştirilen cenaze töreni duygusal anlara sahne oldu. Törene katılan vatandaşlar ve siyasi isimler gözyaşlarını tutamadı.

Kısa sürede Manisa'da büyük bir iz bırakan Başkan Ferdi Zeyrek için düzenlenen törende eşi Nurcan Zeyrek ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel gözyaşlarına hakim olamadı.

Ferdi Zeyrek’in kızı Nehir acısını satırlara böyle döktü
Ferdi Zeyrek’in kızı Nehir acısını satırlara böyle döktü
İçeriği Görüntüle

Eşi Nurcan Zeyrek, “O sizi çok seviyordu. Gecesini gündüzüne katmadan çok çalışıyordu. 16 yaşından beri ellerimiz hiç ayrılmadı. Bana hep derdi ki ‘Nurcan dik dur, onun kalbi bende.’ Sizlerden helallik istiyorum. O çok inançlı bir adamdı çünkü. Üç tane yavrum var, sözümü tutacağım; onlara hem anne hem baba olacağım. Ama biliyorum ki tüm Manisa’nın, tüm Türkiye’nin duaları bizimle. Allah hepinizden razı olsun.” diyerek eşinin ardında bıraktığı büyük boşluğu dile getirdi.

CHP Genel Başkanı ve yakın dostu Özgür Özel, "Ben, 6 yaşından beri bir kürsüye çıkıyorum. Herhalde en zor konuşmam. Abi bir daha anlatsana diyordu. Grup toplantısında Manisa seçimini anlatmıştım. Güzel anlatıyorsun bir daha anlat derdi… Deniz Baykal Manisa’ya beni aday göstermişti. Alamayız dedim. Şimdi değil ama başka bir seçimde alacaksın demişti. Ben alamadım. O aldı… Ferdi aldı. 15 gün Manisa’dan ayrı kalsak Spil Dağını kardeşim Barış kadar özlerim. Ferdi aşkla bağlıydı Manisa’ya. Yunusemre belediye başkanı olmak istiyorum, ben kazanacağım orayı diyordu. Manisa Büyükşehiri alacaksın dedim. Onun en üst katından İzmir görünüyormuş onu bize vermezler abi dedi. Bir mucize gerçekleştirdi. Yüzde 6 alamadığımız şehirde yüzde 60 aldı. O varsa benim gözüm arkada kalmıyordu. O gitti ne yapacağız bilmiyorum. Onun kadar çok sevilmeyi hakeden yoktur.” dedi.

Özgür Özel'in tüm açıklaması şöyle:

“‘Ağabey bir daha anlatsana’ diyordu. Grup toplantısında Manisa seçimini anlatmıştım. ‘Ağabey bir daha anlat, güzel anlatıyorsun’ diyordu. Deniz Bey, Deniz Baykal 2009’da belediye başkan adayımız rahatsızlanıp çekilince, 40 gün kala, ‘Manisa’ya aday ol’ dedi bana. Ben de dedim ki ‘O seçim çoktan gitti. Çok geciktik. Alamayız orayı, Manisa’yı alamayız.’ Dedi ki ‘Alırsın.’ ‘Genel Başkanım bir önceki seçimde oyumuz yüzde 6. Nasıl alacağız Manisa’yı?’ dedim. Dedi ki ‘Sen alacaksın. Bu seçimde değil ama Manisa Belediyesi'ni sen alacaksın.’

Ben alamadım. O aldı, Ferdi aldı. Biz, burada gördüğünüz çocukluk arkadaşları, ortak özelliğimiz 15 gün Manisa’dan ayrı kalsak burnumuzun direği sızlar. Bu Spil Dağı’nı kardeşim Barış kadar çok özlerim. Ferdi, benden daha Manisalıydı. Aşkla bağlıydı; eşine, çocuklarına, bir de bu Manisa’ya. Yunus Emre, Belediye Başkan Adayı olmak istiyordu.

‘Ben alacağım, kazanacağım ağabey orayı’ diyordu. Dedik ki ‘Hayır. Şehzadeleri de kazanacağız, Yunusemre’yi de.’ ‘Ben?’ dedi. ‘Sen büyükşehir.’ ‘Ağabey’ dedi, ‘Onun en üst katından İzmir görünüyor. İzmir görünüyormuş, bize vermezler orayı’ dedi. ‘Sen alırsın Ferdi’ dedim. Dedi ‘Alınmaz.’ Dedim ki ‘Manisa’da, Yunusemre’de seni sevmeyen var mı? Yok. Senin dolaştığın hiçbir yerde seni sevmeyen bir kişi kalmaz. Sen bir yeter ki çalış.’ Bir mucize gerçekleştirdi. Yüzde 6 alamadığımız şehirde, yüzde 60 aldı. “Bana diyordu ki ‘Yüküm ağır. Burayı, memleketi emanet ettin, gittin.’

Şimdi bizim yükümüz her şeyden ağır. Manisa’yı emanet etti, gitti. Ne yapacağız bilmiyorum. O varsa benim gözüm arkada kalmıyordu. O gidince ne yapacağız bilmiyorum. Onun kadar çok sevilmeyi, onun kadar sevilmeyi hak eden bir insan daha yoktur. Çünkü çok karşılıksız sevebilen biriydi. Mesela hitabeti iyi değildir, kürsüsü. Ama konuşmaya başlayınca o kadar samimidir ki dinleyen ağzının içine düşer. Bir sohbet edip, bir elini sıkıp da yüreğini kazanmadığı bir kişi yok. Buraya gelen herkese, Sayın Genel Başkanıma, Sayın Valime, ki haklarını helal etsinler Celal Bayar Üniversitesi’ne, Manisa bürokrasisine, diğer partilerin değerli temsilcilerine, Türkiye’nin dört bir yanından koşup gelenlere, ‘Hastaneye Konya’dan çıktık geldik’ dediler. Konya’dan gelmiş dua okumaya. ‘Sen ne tanıyorsun Ferdi’yi?’ dedim. ‘Yüzünü gördüm’ dedi ‘Duydum’ dedi ‘Çok iyi biriymiş.’ Konya’dan geldi, Kocaeli’nden geldiler.

Üç gün durdu, aslında öldüğü ilk anda Nurcan’ı alıştırmak için, sizi, bizi alıştırmak için üç gün bayram tatilinde bekledi. Mesaiyi aksatmadan ilk mesai gününde geldi. Kızları bize emanet. Ailesi bize emanet. Manisa size emanet. Allah hepimize sabır versin. Hep helallik istiyoruz, bizden Ferdi’ye az geçmiştir, Ferdi’den hepimize çok geçti. O hakkını helal etsin. Allah hepimize sabır versin. Dayanma gücü versin.”

Muhabir: Elif AYVAR