Almanya’daki Helmholtz Jeobilim Merkezi (GFZ) ve GEOMAR Okyanus Araştırmaları Merkezi öncülüğünde yürütülen ve Nature dergisinde yayımlanan çalışmada, yapay zeka destekli veri analizi ile deniz tabanı sensörleri bir araya getirildi. Bu sayede Ege Denizi’nin özellikle Santorini adası çevresinde yaşanan sismik krizin boyutu ve nedeni yüksek doğrulukla tespit edildi. Araştırma, bölgedeki 28 binden fazla depremin yalnızca tesadüfi olmadığını, aksine derinlerden yükselen magma hareketlerinin tetiklediğini ortaya koydu.
300 Milyon Metreküp Magma Yükseldi
Çalışmaya göre yaklaşık 300 milyon metreküp magma, yer kabuğunun derinliklerinden yükselerek deniz tabanının 4 kilometre altına kadar ulaştı. Bu devasa magma yükselişi sırasında çevresindeki kayaları kırdı ve binlerce depremin oluşmasına yol açtı. Kayıtlara göre, en şiddetli depremler 5 büyüklüğünü aştı ve bölgedeki bilim insanları için uyarıcı niteliği taşıdı.
Santorini ve Kolumbo Arasında Bilinmeyen Bağlantı
Santorini, tarih boyunca birçok büyük volkanik patlamaya sahne olmuştu. Yakınındaki Kolumbo sualtı yanardağı da hâlen aktif bir konumda bulunuyor. Yapılan araştırma, magma hareketinin Santorini’de küçük bir yükselmeye, ardından yeniden çöküşe yol açtığını ortaya koydu. Bu durum, iki yanardağ arasında daha önce bilinmeyen bir hidrolik bağlantıya işaret ediyor ve bölgedeki volkanik süreçlerin karmaşıklığını gözler önüne seriyor.
Yapay Zeka ve Deniz Tabanı Sensörleriyle İzleme
GFZ ekibi, devasa sismik veri setlerini analiz eden özel bir yapay zekâ yöntemi geliştirdi. Bu sistem, binlerce depremi ve magma hareketini otomatik olarak sınıflandırıp haritalandırdı. GEOMAR ise Kolumbo krateri çevresine yerleştirdiği deniz tabanı sensörleriyle hem sismik sinyalleri hem de deniz tabanındaki 30 santimetreye varan çökmeleri kaydetti. Bu sayede magma akışının zamanı, yönü ve hızı yüksek doğrulukla takip edildi.
Geleceğe Yönelik Uyarılar
Araştırmacılar, bu tür ayrıntılı verilerin bölgedeki volkanların gelecekteki aktivitelerinin daha etkin izlenmesini sağlayacağını belirtiyor. GEOMAR’dan Prof. Heidrun Kopp, “Bu bulgular düzenli olarak Yunan makamlarıyla paylaşıldı. Amacımız, olası yeni depremlerde en hızlı ve doğru değerlendirmeyi sağlamak” dedi.
Atina Üniversitesi’nden Prof. Paraskevi Nomikou ise, “Böylesine aktif bir jeolojik bölgede süreçleri anlamak, halkın güvenliği için hayati önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
Santorini ve Kolumbo çevresinde bilimsel gözlemler devam ederken, uzmanlar bu tür çalışmalara dikkat çekiyor. Yapay zeka destekli izleme sistemlerinin ve deniz tabanı sensörlerinin, olası volkanik tehlikelerin erken tespitinde kritik rol oynayacağı vurgulanıyor.