MHP'nin 55 yıldır dava ve demokrasi mücadelesini hukuk sınırlarına bağlı kalarak sürdürdüğünü söyleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ülkücü hareketin haklı olduğunu ancak haklarının gasp edildiğini ifade etti.

MHP lideri Bahçeli, geçmişte yaşanan acı olaylara değinerek, “Haklıydık, ama hakkımız yendi. Gözümüzden yaşlar, içimizden kanlar aktı. Gene de kalkıp devlete bir şey demedik. 12 Eylül cunta mahkemesinin önünde tek başına savunmasını yapan ve 4 Haziran 1981’de asılan Cevdet Karakuş’un, 20 Ağustos 1981’de darağacında vedalaştığımız İsmet Şahin’in 27 Mart 1982’de boğazına ilmik geçirilen Fikri Arıkan’ın, 2 Mayıs 1982’de idam sehpasına vakarla yürüyen ve 12 Eylül’ün arkadan kumandalı taşeronlarına meydan okuyan Cengiz Baktemur’un, 13 Ağustos 1982’de yağlı urganla şehit edilen Ali Bülent Orkan’ın, 31 Ocak 1983’te henüz 20 yaşındayken anasının dahi bakmaya kıyamadığı bir çağda darağacına çıkarılan Ahmet Kerse’nin, 5 Haziran 1983’te  darağacına tekbir getirerek arka arkaya cesaretle yürüyen Selçuk Duracık’ın ve Halil Esendağ’ın, 7 Ekim 1980’de acımasızca asılan Mustafa Pehlivanoğlu’nun hak ihlali kararlarını verecek haklarını savunacak, gidenleri getirecek bir mahkeme bir mekanizma, bir sistem var mıdır?” şeklinde konuştu.

Manisa İl Başkanı Cemil Çöllü’yü andı

Bahçeli, geçmişte yaşanan acı olaylara değinerek, 24 Haziran 1979'da Manisa İl Başkanı Cemil Çöllü'nün ve diğer ülkücü şehitlerin fedakarlıklarını hatırlattı. Bu isimlerin gösterdikleri inanç ve fedakarlıkla, "başkan değil, şehit adayı" olduklarını belirtti.

Devlet Bahçeli şöyle konuştu:

Erdoğan ve Özel’in görüşeceği tarih belli oldu! Erdoğan ve Özel’in görüşeceği tarih belli oldu!

3 Ekim 1978, tarihinde işinden evine döndüğünde arabasından inerken 17 yaşındaki oğlu Mustafa Haşatlı’yla birlikte şehit edilen İstanbul İl Başkanımız Recep Haşatlı’nın, 24 Haziran 1979 tarihinde eczanesinde şehit edilen Manisa İl Başkanımız Cemil Çöllü’nün, ‘Biz buraya başkan değil, şehit adayı seçiyoruz’ diyecek kadar inanmışlık gösteren ve 19 Haziran 1979 tarihinde şehit edilen Zeytinburnu İlçe Başkanımız Avukat Bekir Şendilli’nin, 25 Aralık 1979 tarihinde Çankaya İlçe Başkanlığımızı yürütürken şehit olan Hamza Uzgören’in geldiğimiz bu aşamada hak ihlali kararını veren bizzat millettir, mukaddesattır, tarihtir. Elbette hükmünden sual olunmayacak cenab-ı Allah’tır. 4 Ocak 1968’de Ankara Site Yurdu’nda kahpece kurşunlara hedef olan ilk şehidimiz ilahiyat fakültesi öğrencisi Ruhi Kılıçkıran’ın, 8 Haziran 1970’te şehit olduğunda 24 saattir aç olduğu anlaşılan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğrencisi Yusuf İmamoğlu’nun, 21 Mart 1970’te mahsur kalan arkadaşlarına ekmek götürmek isterken alçakların kurşunlarına hedef olan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencisi Süleyman Özmen’in 23 Kasım 1970’te ciğerlerine hava basılıp 3 gün süreyle işkence yapıldıktan sonra pencereden atılarak şehit edilen Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu öğrencisi Dursun Önkuzu’nun hayat ve varlıkları, hakları yok sayılırken çürümüş demokratlar, küstah özgürlük savunucuları neredeydi? Hangi deliktelerdi? Dava arkadaşlarımızın uğradıkları meşum ve menfur saldırıların bedelini şimdi kimler nasıl ödeyebilecek? 

Kaynak: Özkan Çelik