Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadın sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyen bir araştırmayı yöneten Akademisyen Çisem Baştarcan, yapılan literatür taramasının sonuçlarına göre, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadınların sağlık, üreme sağlığı ve ruh sağlığı üzerinde önemli etkilere sahip olduğunu ortaya çıkardı.

Bir araştırmaya göre, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadın sağlığını olumsuz etkilediği belirlendi. Türkçe ve İngilizce olarak yapılan 11 yıllık bilimsel çalışmaların sistematik bir incelemesine dayanan araştırmada, 'toplumsal cinsiyet', 'toplumsal cinsiyet eşitsizliği' ve 'kadın sağlığı' anahtar kelimeleri kullanıldı. Bulgular, kadın sağlığını en çok etkileyen faktörlerin ekonomik fırsatların eksikliği, düşük eğitim seviyesi, düşük gelir düzeyi ve sınırlı sağlık hizmetlerine erişim olduğunu ortaya koydu.

 “Eğitimler, sağlık sonuçlarını olumlu yönde etkiliyor”

Araştırma hakkında detaylı bilgi veren Öğr. Gör. Çisem Baştarcan, “Çalışma, kadının statüsünün genel sağlık, üreme sağlığı ve ruh sağlığı üzerinde doğrudan ve dolaylı etkisi olduğuna dair sonuçlar ortaya koyuyor. Kadınların cinsiyetleri sebebiyle yaşadığı sorunları önlemeye yönelik yapılan eğitim programları, sağlık sonuçlarını olumlu yönde etkiliyor” şeklinde konuştu.

Baştarcan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin azaltılması, eşler arası şiddet olaylarının azaltılmasını, kadın statüsünün yükseltilmesini, hastalık görülme oranlarının düşmesini ve sağlık hizmetlerinden yararlanma oranlarının artmasını sağlayabilir. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik verilen eğitimler, sosyal, ekonomik ve sağlık sonuçlarını artırabilir, güvensiz cinsel davranışları, adölesan evliliği ve gebeliği önlemede etkili olabilir.”

Kaynak: İHA