Türkiye adete yabancı futbolcular için para cenneti olmaya devam ediyor. Nerdeyse ülkelerinde 3 kuruşa top oyamayan ya da Avrupa’da düşük maaşlara futbol hayatını sürdüren yabancı futbolcular Türkiye’de ‘Ali kıran baş kesen’ oluyorlar. Ben yabancı oyuncu kısıtlamasına karşı olan biriyim. Rekabet kaliteyi arttırıyor. Son zamanlarda Avrupa’ya ihraç ettiğimiz yerli futbolcu sayılarında artış var. Alt yapıdan çıkıp takımında forma giyen genç isimler Avrupa devlerinin dikkatlerini çekebiliyorlar. Bunların hepsi rekabetin artması ile oldu. Ama bazı yabancı oyuncuların ülke takımlarımızla kedinin fare ile oynaması gibi bir duruma düşürmelerini kabullenemiyorum. Geçen sene Süper Lig şampiyonu olan Galatasaray’da gol kralı Gomis’in para konusunda sarı kırmızlı camiayı ne kadar terlettiği biliyoruz. Neticesinde 6.5 milyon avro yıllık ücretle Arabistan’a transfer oldu. Yani arma, renk sevgisi hikaye… Kim parayı verirse onun tarafına geçiyor canla başla oynayan yabancı kahramanlarımız. Bu yüzden bu dengeyi iyi kurmalıyız. Misal bu sene yaşanan Trezeguet vakası. Mısırlı oyuncu Türkiye gelmeden önce Belçika’da 480 bin avro yıllık ücrete top koşturuyordu. Trezeguet ilk olarak kiralık olarak Kasımpaşa’ya imza attı. Bu sezon başı Kasımpaşa kulübü akıllık gösterip satın alma opsiyonu kullanıp Trezeguet’in bonservisini aldı. Mısırlı oyuncu sezona da çok iyi başladı. Kasımpaşa ligde fırtınalar estirdi. Transfer dönemi yaklaşmaya başladı Trezeguet adeta takımını sabote etmeye başladı. Son haftalarda kendine oynayıp takımına puanlar kaybettirdi. Sonuç olarak Kasımpaşa dün itibari ile Trezeguet’yi süresiz kadro dışı bıraktı. Bence Kasımpaşa kimse kulüpten büyük değildir dedi. Çoğu kulübümüzün yapamadığı duruşu sergilediler. Kısacası 2 sene önce Belçika’da 480 bin avro yıllık ücret ile top koşturan Trezeguet, Türkiye’de yıllık ücretini 2 milyon Avro’ya çıkarmalarına rağmen kulübünden gitmek istiyor. Bunu da disiplinsiz davranışlar yaparak kulübünü zor duruma düşürerek yapıyor. Maalesef yabancı oyuncular burayı para cenneti olarak görüyorlar. Bu yüzden yabancı transferlerinde karakteri ön plana koymalıyız. Yoksa ligimiz yolgeçen hanına döner. Trezeguet bu yabancı oyuncalardan sadece bir tanesi. Bu örnekler dünde vardı bugünde var ne yazık ki yarında olacak!

ALT LİGLERDE DE DURUM DEĞİŞMİYOR

Süper Lig’de durum böyle peki alt liglerde durum farklı mı? Manisaspor’un son durumunu biliyoruz. Her geçen gün işler daha çıkmaza giriyor. Sezon başı oyuncular biz arma sevdası için geldik diyorlar. Transfer dönemi geldiğinde herkes profesyonel oluyor. Kulüpten kaçmak için TFF’nin kapısı önünde bekliyorlar. Herkes kendi cebine çıkarına bakıyor. Dün şapkacı Fethi amca ile bir söyleşide bulundum. Pazartesi bu söyleşiyi sizlerle paylaşacağım. Futbola adanmış bir hayat. Belki de 3 büyüklerin efsanesi olacak bir isimken memleket sevdasını tercih edip Manisa futbolunun efsanesi olmayı tercih etmiş. Şimdiki genç futbolculara, daha futbolcu olmadan ben oldum diyenlere duyurulur…