ÜÇ-EL deyince akla ‘Ayakkabı Sektörünün Kralı' gelir. ÜÇ-EL'in yeri bende ayrıdır. ÜÇ-EL'le beni buluşturan hakem camiasının duayeni Necmi Temizel'di. Rıfat Sarı, Mehmet Baru ve Mehmet Oflamaz'ın Manisa ayakkabı sektöründe hızla büyümesinin, ürün kalitesini arttırarak Avrupa piyasalarına açılmasının ve bir Dünya markası olmasının süreçlerini takip edip, tanık olanlardanım. Öyle bir bayi ayağı kurmuşlardı ki, ülkenin neresine giderseniz gidin ÜÇ-El ayakkabılarını satan bir mağaza ile karşılaşırsınız.
HAYIRDIR İNŞALLAH
Ticarette de inişli çıkışlı devreler olur. Rıfat Sarı tüm bu aşamaları başarıyla geçmiş ve bugünlere gelmiştir. Sarı'nın ben de ayrı bir yeri olduğundan geçmişte de bütün bayi toplantılarına katılırdım. Pazartesi günü Rıfat Sarı'nın basın mensuplarına daveti vardı, oğlum Gökmen'e sordum "Nedir bu davet?" diye, "Baba, Rıfat abinin kızları Deniz ile Pınar'ın yöneteceği ve Antep yöresinin lezzetlerini sunacakları restoranı gezeceğiz" dedi. "Hayırdır İnşallah, ayakkabı sektörü ayrı, lezzet durakları ayrı, Rıfat Sarı'nın bir bildiği vardır" diyerek Veziroğlu Mahallesi'ndeki ÜÇ-EL Ayakkabı Fabrikası'nın yolunu tuttum. Rıfat Sarı, ortağı Mehmet Baru ve iki kızı ile bizleri karşıladı. Restoranın bahçesine masalar kurulmuş. Sabahın 9'unda kalkmışım, kahvaltı kültürüm "Hiç yok" denecek kadar az, ama ortada Rıfat Sarı ve ailesi olunca akan sular durur.
ULUÇ KARDEŞLERE GÖRE BİR KAHVALTI
Kızları Deniz ve Pınar da yanımızda, kahvaltı çeşitleri yavaş yavaş geldi, güler yüzlü personel tarafından masamız donatılıyor, Rıfat Sarı da anlatıyor, şu peynir şuradan, bu tereyağı buradan, "Bu balı tatmalısın" diyerek telkinde bulunuyor. Kara fırından taze taze çıkan çörekler, börekler mis gibi kokuyor. Gaziantep'den getirilen özel ustalar bu yörenin lezzetli olan her ürününü bizlere sunuyor. Rıfat Sarı en kısa zamanda kahvaltıda kendi üreteceği organik gıdaları da müşterileriyle buluşturacak. İçimden kahvaltı kültürü yüksek olan "Sabah Gazetesi'nin usta kalemi Hıncal Uluç ve abisi Öcal Uluç'un seveceği bir kahvaltı sofrası bu" diye düşündüm.
ÇALIŞMA AZMİ ÇOK FAZLA
Ben her zaman olduğu gibi çayımı yudumluyorum, çörek ve böreklerden tadıyorum, bu arada yanımda oturan Rıfat Sarı'ya, "Sendeki bu çalışma azmi çok az insanda bulunur" dedim. Gerçekten de öyle, tanıdığım günden beri Rıfat Sarı'nın ufkunu yeniliklere adamış çalışkan bir yapısı var. ÜÇ-EL Restoran'ın işletmesini iki kızına teslim etmiş. Restoranın 400 metrekarelik bahçesi var. Kahvaltıya gelecek olan ailelerin çocuklarının hoşça vakit geçireceği her şey düşünülmüş. ÜÇ-EL'in tekstil ürünleri ve ayakkabı satış mağazaları da restoranın yanında bulunuyor. Benim ayakkabılarımın çoğunun markası ÜÇ-EL'dir. Rıfat Sarı ve iki kızı ayakkabıda olduğu gibi gıda sektöründe de başarılı olmak için kollarını sıvamışlar.
Yeni nesil, hafta sonları kahvaltılarını dışarıda yapmayı seviyor. Böyle sevenlere ÜÇ-EL'in lezzet durağını tavsiye ederim.