"Derbi" dedik, "Fenerbahçe-Galatasaray maçında güzel futbol olsun" dedik, iyi oynayan kazansın düşüncesindeydik. Kadıköy'de Fenerbahçe 90 dakikalık maçın büyük kısmında oyunu elinde tuttu, Galatasaray'a nefes aldırmadı. Golünü attı, goller kaçırdı. Futbolun adaleti yok. Sahada silik oynayan Galatasaray ikinci yarıda biraz kıpırdadı, Kadıköy'de hak etmediği puanı aldı.
SÖZLERİ, AZİZ YILDIRIM'A YAKIŞMADI
Bir Galatasaraylı olarak maçı Fenerbahçeli Ertan Korkmaz'ın organizesinde gazetemizin ekibiyle birlikte izledim. Oğlum Gökhan ile maç öncesi endişemiz vardı. Kadıköy'de yatır mı var? Ya da ne varsa, Aslanlar 16 yıldır bu sahada galibiyet yüzü göremiyordu. Televizyonun başında Fenerbahçeli Ertan Korkmaz, Esra Kale, Nezih Varol, Burhan Akdemir, Kağan Özdoğan, Tülin Çay, Galatasaraylı olarak ben, oğlum Gökhan, Tuğba Bayram ve aramızda iki Beşiktaşlı Aydın Besen ve Banu Ünavcı vardı. Önce şunu belirteyim, Derbi öncesi Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, "Galatasaray dostumuz değildir" açıklamasını yaparak ortamı germesi hiç hoş değildi. "Elleri, ayakları titreyecek, yine biz yeneceğiz" sözlerine Galatasaray izin vermedi. Bugünlerde birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğu varken, spor alanını da germek Aziz Yıldırım'a yakışmadı.
FUTBOLDA ÖYLE ŞEYLER OLUYOR Kİ…
Aydın Besen Galatasaray'ın yeneceğini bir Beşiktaşlı olarak söylese de, bende ve oğlum Gökhan'da galibiyet hissi yoktu. Maç başladı. 45 dakika Fenerbahçe, Galatasaray'ı sahasına hapsetti. Kaleci Muslera olmasa Fenerbahçe ilk yarıda maçı bitirebilirdi. Aslanların sessizliğini, çaresizliğini bir Galatasaraylı olarak izlemenin üzüntüsü içinde ilk yarıyı seyrettim. Ne bende, ne oğlum Gökhan'da moral kalmadı. İkinci yarıda fark yemeyelim diye dua ettim. Futbol bu, öyle şeyler olur ki, nasıl olduğunu anlayamazsınız. Sneijder takımı ayakta tutmaya çalıştığı sırada attığı kornerde Fener'in Abdoulaye Ba ve Souza'nın 1.90'lık boyları arasında Olcan, inanılmaz bir kafa vuruşu ile Derbi'yi beraberliğe getirdi. Sonra 10 dakika maçın böyle bitmesi için yerimizde duramadık. Fenerbahçe formasını giyenler, Başkan Aziz Yıldırım'ı mahcup etti. Eee Aziz Başkan, "Büyük lokma ye, büyük laf etme".
FENERBAHÇE YÖNETİMİNE TEESSÜF EDERİM
Fenerbahçe taraftarı tutkun, takımına çok fazla güveniyor. Bu maç için Fenerbahçe galibiyetine 100 bin lira yatıran da olmuş Manisa'da. 83'üncü dakikaya kadar 70 bin lira kazanacak durumdayken, bir anda Olcan'ın golüyle bırakın 70 bin lira kazanmayı, 100 bin liradan da oldu. Hakeme gelecek olursak Fırat Aydınus bu maçı kaldıramadı. Galatasaray'ın yediği goldeki ofsayttı veremedi. Fenerbahçe'nin 10 kişi kalmasına gönlü razı olmadı. Burak'a yapılan harekete penaltı çalamadı. Suç Aydınus'ta mı? Değil. Türkiye'nin en büyük Derbisi'ne FIFA Kokartlı hakem veremeyen bir Merkez Hakem Komitesi (MHK) var. Böyle maçları FIFA Kokartlı hakemler yönetemeyecekse, "Niye bu hakemlere FIFA Kokarttı veriyorsun?" diye sorası geliyor insanın.
Son olarak Kadıköy'de Galatasaray Başkanı ve yöneticilerini doğru-dürüst karşılamayan Fenerbahçe yönetimine teessüf ediyorum. Aynı nezaketsizliği Akhisar Belediyespor yöneticilerine de yaptıklarını, Akhisarlı dostlarımdan öğrendim. Bu hareketler ülkemizin güzide kulübü Fenerbahçe'nin eline hiçbir şey geçirmez. Bu Derbi'de ucuz kurtulduğumuzu söylemek isterim.
SONGÜLER'İN OĞLU OLDU
Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Songüler'in Grandmedical Hastanesi'nde nurtopu gibi bir oğlu dünyaya geldi. Dün oğlum Gökhan ve Nezih Varol ile ziyaretine gittim. Birsen-Ahmet Songüler çiftinin iki numarası olan bebeğe Emir adı konuldu. Allah analı, babalı büyütsün.