Bugün biz Türk kadınları adına gurur verici bir günü kutluyoruz.

 5 Aralık 1934…

Türk Kadınlarına ‘Milletvekili Genel Seçimlerinde Seçme ve Seçilme Hakkı’nı tanıyan anayasa değişikliğinin yıldönümü.

Aynı zamanda da KADIN HAKLARI GÜNÜ…

Bu anlamlı günümüzü bir Türk Kadını olarak gururla, sevinçle ve minnetle kutlarım.

Türk kadınlarının 5 Aralık 1934’te kavuştuğu seçme ve seçilme hakkına dünya kadınları genel olarak İkinci Dünya Savaşı sonrasında kavuştu. İtalya’da kadınlar 1948’de, Japonya’da ise ancak 1950’de seçme hakkını kazandı. Türkiye’nin Medeni Kanun’u aldığı İsviçre’de ise kadınlar seçme ve seçilme hakkını 1971’e kadar alamadı. İsveç ve Danimarka örneklerinde de durum farklı değildi.


Türk kadını, Atatürk hayattayken yapılan son seçimde 8 Şubat 1935’te ilk kez seçilme hakkını kullandı ve TBMM’ye 18 milletvekiliyle girdi.
Bu nedenle 5 Aralık 1934 tarihinden itibaren Kadın Hakları Günü kutlanır.

KADIN HAKLARI, kadınların erkeklere eşit şekilde sahip olduğu sosyo ekonomik, siyasi ve yasal hakların tamamına verilen isimdir.

Anayasa’nın 10. ve 11. maddelerinde yapılan düzenlemeyle 22 yaşını bitiren her Türk kadınına seçme ve 30 yaşını bitiren her kadına milletvekili seçilme hakkı verildi.

Ulu Önder ATATÜRK; Türk kadınının İstiklal Savaşı’nda, elindeki silahla gönüllü olarak dövüşerek kan döküp şehitler verdiğini ve aynı zamanda analık görevi ile diğer görevleri de en sert koşullar içerisinde başardığını belirtmiş ve;

“Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim, diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakar, o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim.” demiştir.

Elinde silahıyla cephelerde mücadele eden pek çok Türk kadını vardır. Nene Hatun, Tayyar Rahmiye, Gördesli Makbule, Erzurumlu Fatma Seher, 70’inci Alay Komutanı Hafız Halit Bey’in kızı Nezahat, isimli Kuvayımilliyeciler tarihe geçmiş kadın savaşçılarımızdan birkaçıdır.

Günümüzde maalesef ki ;

hala kadınların erkeğin yanında süs olduğu, kız çocuklarının okutulmadığı aksine bir mal gibi satılıp çocuk-gelinlerin olduğu üzücü durumlar varsa da, bu ülkede KADIN HAKLARI var.

Yanında, çevresinde, ailesindeki kadınların haklarını bilmeyenlere duyurulur. Kadınlar her şeyden önce annelik vasfından dolayı toplumu yetiştiren ve saygı duyulması gereken kişilerdir…

Seçme ve seçilme hakkımızı elde etmenin 84. Yılı kutlu olsun!

Önce kadın kendi hayatının sorumluluğunu alacak kendi hakkını savunacak ki karşısındaki de ona saygı duysun.

Biz aydın Türk kadınları olarak verilen bu hakka layık olmak ve ATAMIZIN açtığı yolda emin adımlarla yürümek zorundayız…

Haftamız sevgi dolu olsun…