Ege Bölgesi’nin tarihi ve kültür zenginlikleriyle öne çıkan kentlerinden Manisa, sadece doğal güzellikleriyle değil, yüzyıllara dayanan gelenekleriyle de dikkat çekiyor. Bu geleneklerin en bilineni hiç şüphesiz “Mesir Macunu” etkinliği. Her yıl bahar aylarında düzenlenen bu renkli törenin merkezi ise tarihi Sultan Camii…
Ancak Manisa’nın bu önemli simgesi, sadece mesir macunu saçma geleneğiyle değil, aynı zamanda camiinin batı cephesinde bulunan nadide bir eseriyle de ön plana çıkıyor. Osmanlı döneminden günümüze kadar zamana tanıklık eden bu eser, şehrin kültürel ve bilimsel mirasının küçük ama önemli bir parçası: Güneş Saati.
Manisalıların saat olmadan zamanı nasıl öğrendiklerini sizlere anlatalım!
Caminin batı yakasında bulunuyor
Sultan Camii’nin batı yakasında bulunan güneş saati, yüzyıllar boyunca Manisalıların vakitlerini belirlemesinde önemli bir rol oynadı. Üzerinde Arapça sayılar ve çizgiler yer alan bu saat, demir çubuğun gölgesinin düşme konumuna göre çalışıyordu.
Gölgenin hangi sayının üzerine düştüğü, günün saatini gösteriyor; özellikle sabah, öğle ve ikindi gibi namaz vakitleri buradan öğreniliyordu.
Osmanlı'nın son dönemlerinde burası sadece ibadet edilen bir cami değil; aynı zamanda saat ve takvim hesaplarının yapıldığı bir merkezdi.
Artık çalışmıyor ama hâlâ yerinde
Günümüzde demir çubuğu kaybolduğu için saat işlevini yitirmiş durumda olsa da, mermer yapı caminin duvarında yerini koruyor. Üzerindeki çizgiler hala net bir şekilde görülüyor.
İlgi çekiyor!
Manisa’da yalnızca Sultan Camii’nde bulunan bu tarihi yapı, ziyaretçilerin dikkatini çekmeye devam ediyor. Camiye gelen yerli ve yabancı turistler, yapıyı gördüklerinde şaşkınlık yaşıyor. Saatin tarihçesi rehberler ve bölge halkı tarafından anlatıldığında ise ilgi daha da artıyor.