Doğru Yol Partisi (DYP) Genel İdare Kurulu Üyesi ve Anadolu Düşünce ve Strateji Merkezi Temsilcisi İlkay Şimşek, Türkiye genelinde yayılan şap hastalığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Doğru Yol Partisi (DYP) Genel İdare Kurulu Üyesi ve Anadolu Düşünce ve Strateji Merkezi Temsilcisi İlkay Şimşek, Türkiye genelinde yayılan şap hastalığı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Şimşek, şap hastalığı nedeniyle 10 binin üzerinde hayvanın telef olduğunu, üreticiyi perişan ettiğini, ölümlerin hızla artmaya devam ettiğini, sektörün bitme noktasına gelmesinden endişe duyulduğunu belirtti.

DYP GİK Üyesi İlkay Şimşek, konuyla ilgili olarak ülke genelinde hızla yayılan şap hastalığının ve ölümcül sonuçlarının hayvan ticareti ve et üretimini olumsuz etkilediğini, pazarların kapalı olması, aşılama yetersizliği ve ekonomik kayıplar nedeniyle daha şimdiden büyük sıkıntılar yaşandığını da ifade etti.

MEB duyurdu! 21 okulun ruhsatı iptal edildi
MEB duyurdu! 21 okulun ruhsatı iptal edildi
İçeriği Görüntüle

İlkay Şimşek, sektör temsilcileri ve üreticilerden edindiği bilgiler ışığında şu değerlendirmede bulundu: “Ne yazık ki üreticilerimiz önlem ve tedbirlerin yetersizliği nedeniyle hastalığın önünün alınamadığını, hayvan ticaretinin durma noktasına geldiğini ve tüm bu etkenlere bağlı olarak et piyasasında belirsizlik yaşandığını söylüyor. Salgının vurduğu ve büyük zarar verdiği Ardahan’da son bir ay içinde 10 bin büyükbaş hayvan telef oldu, üretici perişan, Artvin'de de durum ciddi, Ardanuç’a bağlı Geçitli Köyü'nde şap hastalığı büyükbaş hayvanların neredeyse tamamını etkiledi, 500 hayvanın tamamı hastalıklı, ancak çiftçi ne gelen, ne de destek veren olmadığını söylüyor, üreticiler çaresiz, sektör temsilcileri ise bölgenin afet kapsamına alınmasını istiyor.”

“Hayvanlar aşısızsa ölüm kaçınılmaz”

Aşının hastalığının yayılmasını engellemede ve tedavide hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Şimşek, “Salgın, ülke genelinde 81 ilde gözleniyor, bazı illerde sayı az görünebilir, ancak hızla artmasından endişe ediliyor. Bu noktada ilk olarak salgına karşı aşılama yapılması hayati önem taşıyor, zira sektörde şap hastalığı nedeniyle aşı yapılan hayvanlarla yapılmayanlar arasında ciddi farklar var, aşı yapılan hayvanlarda hastalığa yakalanmaları durumunda tedavi şansı artıyor, aşısız hayvanlarda ise hastalık çoğunlukla ölümle sonuçlanıyor.” dedi.

“Kesim yapılamıyor, fiyatlar uçuyor”

Hastalığın ekonomik boyutlarına da değinen Şimşek şöyle devam etti: “Kısıtlamalar nedeniyle hayvan giriş çıkışı olmadığı için kesim yapılamıyor, bu nedenle hastalıklı hayvanlar daha düşük fiyatlardan satılıyor ve besiciler zarar ediyor, yeterli kesim yapılmadığı için kasaplara et ulaşmıyor, raflardaki et fiyatları artıyor. Diğer yanda sağlıklı hayvan sahipleri ciddi zararlar edeceklerini öngörerek düşük fiyata kesim yaptırıyor, tabi bu çaresiz gibi görünen sürecin ne zaman biteceğini de kestirmek zor, karantina kaldırılır ve hastalık kontrol altına alınırsa fiyatların normale dönmesi mutlaktır, üreticinin umudu alınan önlemler ve tedavilerin olumlu sonuçlanmasıdır."

İklim kanunu ile ilgisi var mı?

TBMM’de kabul edilen İklim Yasası'nın hemen ardından şap hastalığının yayılması, bazı iddiaları da beraberinde getirdi. Şimşek, bu konuda şu çarpıcı soruları gündeme getirdi:

“Tarım ve Orman Bakanlığı'nın hayvan pazarlarını bilinçli şekilde kapattığı, bu uygulamanın yapay et üretiminin önünü açmak amacı taşıdığı, şap hastalığının bu doğrultuda bahane edildiği iddiaları doğru mu? Zira bu iddialar hayvancılık sektöründe emek veren tüm kesimlerin çabalarına zarar vermektedir.

Bakanlık yetkilileri hayvan pazarlarının kapatılmasının bilimsel ve yerleşik bir uygulama olduğunu söylemektedir, öyle ise bu bilimsel yöntemler ışığında nasıl bir sonuç öngörülmektedir? Üreticinin hayatta kalma şansı var mıdır? Sektör yara almadan kurtulabilecek midir? Yapay et üretiminin ruhsatlandırılması ve ticarileşmesi hazırlıkları var mı? Bu faaliyet açıkça veya el altından destekleniyor mu?

Bakanlıktaki bir grubun bu alanda herhangi bir mevzuat düzenlemesi, izin, altyapı hazırlığı ya da teşvik gibi konularda hazırlık yaptığı doğru mu? Bakanlığın hedefi yerli üretimin desteklenmesi, hayvansal üretim güvenliğinin artırılması ve halkın sağlıklı gıdaya erişiminin teminat altına alınması olduğuna göre, bu ve benzeri iddialarla ilgili ne gibi çalışmalar yapılmaktadır? Üreticileri ve sektörü infiale sürükleyen bu iddiaları ortaya atanlar hakkında ne gibi işlemler yapılacaktır?”

Muhabir: Özkan ÇELİK