Manisa, tarihi ve doğal güzellikleriyle ön plana çıkan, “Şehzadeler Şehri” olarak anılan köklü bir kent… Bu eşsiz şehir, baharın gelişini haber veren en özel doğa harikalarından biri olan Manisa lalesine ev sahipliği yapıyor.
Yalnızca nisan ayında açan ve kısa bir süre doğayı renklendiren bu laleler, yalnızca güzellikleriyle değil, mitolojik geçmişleriyle de dikkat çekiyor.
Gelin sizlere, bu çiçeklerin efsanesini anlatalım!
Spil Dağı Milli Parkı’nda senede bir kez nisan ayında açan ve baharın müjdecisi olan Manisa lalesi güzelliğiyle görenleri büyülüyor.
Bu göz kamaştırıcı çiçekler, sadece estetik bir güzellik sunmakla kalmıyor; aynı zamanda geçmişten gelen bir hikayenin sessiz anlatıcıları… Bu laleler; aşkın, kıskançlığın ve acının sembolü olarak toprağa kök salmış!
ADONİS’İN KANINDAN FİLİZLENEN LALELER
Yunan mitolojisine göre güzellik tanrıçası Afrodit, Adonis adında yakışıklı bir ölümlüye âşık olur. Fakat bu aşk, savaş tanrısı Ares’in kıskançlığına hedef olur. Ares, Adonis’i vahşi bir yaban domuzuna dönüşerek yaralar.
Afrodit, sevdiği adamın yanına koşsa da artık çok geçtir… Adonis’in dökülen kanları toprağa karışır ve o an bir mucize gerçekleşir: Kanın değdiği her yerden kırmızı laleler filizlenir. İşte Spil Dağı’ndaki laleler, bu dokunaklı hikayenin sessiz birer tanığıdır!
Her bahar, Spil Dağı’nın etekleri kırmızı lalelerle bezenir ve adeta bir masal diyarına dönüşür. Bu eşsiz çiçekler, sadece baharı müjdelemekle kalmaz; ziyaretçilere aşkın, acının ve doğanın harmanlandığı bir hikaye sunar. Mitolojiyi doğayla buluşturan bu alan, her adımda geçmişin izlerini hissettirir.
KOPARMANIN CEZASI VAR!
Yılda sadece 10 gün canlı kalabilen Manisa lalesinin koparmasının cezası var… Laleyi koparmanın cezası 387 bin 142 TL.