İzmir Karşıyaka’da Emine Lahur Ortaokulu’nun Manisa'dan İzmir'e yeni taşınan 8. sınıf öğrencisi 12 yaşındaki B.T., okul çıkışında akranlarının saldırısına uğradı. O anların cep telefonu görüntüleri, şiddetin boyutunu ortaya koydu. Olayda B.T., boyun ve bedeninde darp izleri olduğunu belirterek “Hem korkuyorum hem boynum ağrıyor” dedi. Aile durumu polise ve savcılığa taşıdı; anne Fatma Sivrikaya şikâyetçi olduğunu açıkladı. Okulda başlatılan disiplin soruşturması ve adli süreç devam ediyor
"Hem Korkuyorum Hem Boynum Ağrıyor"
Akran zorbalığına uğrayan B.T., yaşadıklarını anlattı. B.T., "Okul çıkışı bir tane kız geldi adı E. ve elini omzuma attı. Biraz ilerledikten sonra arkasındaki kuzenlerini gösterdi. Bir süre sonra etrafımı sardılar. Biraz konuştuktan sonra da saldırdılar. Hem okula yeni geldiğim için hem de sınıftan bir arkadaşı kıskandılar benden o yüzden oldu. Boynum ağrıyor, artık korkuyorum sokağa çıkarken" dedi.
Anne Sivrikaya: "Manisa’dan Geldim, Kimsenin Çocuğu Sahipsiz Değil"
B.T.'nin annesi Fatma Sivrikaya, yaşanan olayı öğrendikten sonra büyük bir şok yaşadığını belirtti. Sivrikaya, "Görevim dolayısıyla Manisa'dan buraya geldim. Ayın 8'inde kızımı okula kaydettirdik. Ayın 11'inde bu olay oldu. Ben devlet tiyatrolarında güvenlik olarak çalışıyorum. Orada çalıştığım esnada kızım beni aradı. ‘Anne, beni sıkıştırdılar' dedi. Ama ben böyle ciddi bir olay olduğunu düşünmediğim için yine de izin aldım, geldim. Bu kadar ciddi bir olay olduğunu bilmiyordum. Ondan sonra videolara baktım. Arkadaşlarını aradım hemen. Bir tane kız arkadaşı, küçük o daha. Hemen onu aradım. Dedim, ‘Video varmış, hemen bana atman lazım, delil olarak kullanacağız.' Videoyu görünce beynimden vurulmuşa döndüm. Kişi kişiye kavga etseler, tek tek kavga etseler bu kadar önemsemezdim. Ama tek başına hepsi birden kızıma çullanmış, 10 kişiye yakın. Bunlar hakkında şikayetçi de oldum. Videoda ismini bilmediğim, bulunabilecek diğer kişiler varsa onlardan da şikâyetçiyim. Kimsenin çocuğu sahipsiz değil. Ben bu çocuğu sokakta bulmadım, tek başıma büyüttüm. Yıllarca o çocuk için emek çektim. Gündüz bir otelde, gece bir otelde baristalık yaparak büyüttüm ben o çocuğu. Kimsenin çocuğu kimsenin oyuncağı değil, kimsenin çocuğu kimsenin boks torbası da değil" dedi.
"Ahmet Minguzzi'yi Kaybettik: Ya Benim Çocuğum Da Orada Vefat Etseydi"
Yaşananların ardından yasal süreci başlattığını belirten Sivrikaya, "Darp raporu aldım, suç duyurusunda da bulundum. Okulla da irtibat halindeyim, şu an disiplin soruşturması devam ediyor. Benim çocuğum daha 4 gün oldu bu okula başlayalı. Nasıl bir nefret olmuş olabilirdi bu şeyi yaptılar, bilmiyorum. Yakın zamanda Ahmet Minguzzi'yi kaybettik. Ya benim çocuğum da orada vefat etseydi bana aynısını geri verebilecekler miydi?" diye konuştu. Anne Sivrikaya, daha önce de büyük bir acı yaşadığını dile getirerek, "2024'te bir bebek kaybettim. 8 aylık bebeğimi kaybettim. Ya onu da kaybetseydim bu benim ikinci acım olacaktı. Ben daha önce evlat kaybetmiş bir anne olarak zaten o hissi iyi biliyorum. Eşim de ikinci bebeği kaybetseydim beni nasıl toparlayacaklardı? Benim çocuğum okulla ev arası 200 metre. 200 metrede çocuğumun can ve mal güvenliğini koruyamadılar. Buna kızıyorum. Yanında koskoca kahve var, kahvede kocaman izbandut gibi insanlar var. Ben kadın başıma savunurdum o çocuğu, siz erkek olarak savunamadınız. Yazıklar olsun gerçekten" ifadelerini kullandı.
Olay yerine müdahale eden vatandaşlara teşekkür eden anne, "Bir tane bayan ve taksici bir beyefendiye çok teşekkür ediyorum. Belki onlar olmasaydı benim çocuğum şu an hayatta bile değildi. Aldığı darbeleri hepiniz gördünüz" dedi.
.