Manisa'nın Demirci ilçesindeki polis lojmanında geçtiğimiz yıl Nisan ayında meydana gelen olayda, güzellik salonu işleten Yeşim Akbaş'ı başından vurulmuş halde buldu.

Yeşim Akbaş, ilk müdahalesinin ardından hastaneye götürülürken yaşamını yitirdi. Akbaş'ın vurulduğu tabancanın komiser yardımcısı Yıldız'a ait olduğu tespit edildi. İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından gözaltına alınan Yıldız, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıktan sonra Cumhuriyet savcılığının itirazı üzerine 19 Nisan'da İzmir'in Bayraklı ilçesinde yeniden gözaltına alındı ve tutuklandı.

Salihli Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen ilk duruşmaya tutuklu sanık Doğan Can Yıldız ile Yeşim Akbaş’ın ailesi ve davaya gönüllü olarak müdahil olan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’ni temsilen avukatlar katıldı.

Komiser yardımcısı suçlamaları reddetti

İlk duruşmada, sanık tutuklanan komiser yardımcısı Doğan Can Yıldız tüm suçlamaları reddederken, Yeşim Akbaş’ın psikolojik sorunları olduğunu öne sürerek intihar ettiğini söyledi.

Yeşim hayat dolu bir insandı

Duruşmada dinlenen tanıklar ise Yeşim Akbaş’ın hayat dolu bir insan olduğunu, intihar etmesinin mümkün olmadığını belirtti.

Tutukluluk halinin devamına karar verildi

Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verirken, Yeşim Akbaş’ın ölümüne neden olan merminin vücuda girdiği nokta itibariyle ayrıntılı bir inceleme yapılması ve Yeşim Akbaş’ın sağlık durumuna ilişkin ayrıntılı inceleme talep etti.

Mahkeme,  istenilen bilgi ve belgelerin toplanılması için duruşmayı 31 Mayıs 2024 tarihine erteledi.

Duruşma çıkışı Salihli Adliyesi önünde Avukat Barış Özbay ve anne Aysun Akbaş, açıklama yaptı.

“Pişmanlık ve üzülme halinde değil"

Avukat Barış Özbay, duruşma sonrası yaptığı açıklamada şöyle konutşu: “İlk duruşmada, sanık en baştan olduğu gibi suçlamaları hiçbir şekilde kabul etmedi. Bununla birlikte herhangi bir pişmanlık ve üzülme hali ile tavır ve tutumda olmadı. Ayrıca merhumun hatırasına saygısızlık yaparak, Yeşim Akbaş’ın psikolojik sorunları olduğunu, intihar etmesinin dışında bir seçeneğinin olmadığını söyledi.

Biz, bu iddianın doğru olmadığını, zira Adli Tıp Raporu’nda da mermi kovanının girdiği giriş açısı itibariyle yani sanık olmadan hayatın olağan akışına aykırı olacağı yönünde bir itiraz ve beyanda bulunduk.

Dosya kapsamında dinlenen tüm tanıklarda  Yeşim Akbaş’ın hayat dolu bir insan olduğunu, hayvan sever olduğunu, yaşama sevinci ile dolu olduğunu beyan ettiler. Ölüm anından 15-20 dakika dahi önce iş yerindeki cihazların bakım ve onarımı için bir kişiyle görüştüğünü mahkeme heyetine sunduk. Biz bu sürecin takipçisi olacağız. Mahkeme, tutukluluğun devamı yönünde karar vererek duruşmayı 31 Mayıs 2024 tarihine erteledi” dedi.

Özbay ayrıca, mahkeme merminin girdiği nokta itibariyle ayrıntılı bir inceleme yapılması yönünde değerlendirmesinin olduğunu belirtti

“Ben kızımın düğününü yapacaktım"

Yeşim Akbaş’ın annesi Aysun Akbaş ise “Karşı taraf kızımın psikolojisinin bozuk olduğu iftirasında bulunarak suçlamaları kabul etmedi. Benim kızım kendini öldürecek bir kız değil. 2 işyeri olan, maddi sıkıntısı olmayan hayatı ve insanları seven, müzikle uğraşan, hayvanları seven, dünya kadar kitabı olan bir kızdı. Ben o kişinin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Kızım yerinde rahat uyusun.

Ben kızımı gelin edeceğim, düğününü yapacağım diye ümit ederken, 26 yaşındaki çocuğumu toprağa verdim. Tutuklunun en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Böyle insanlar dışarıdaki başka insanlara zarar vermesin” dedi.

Kaynak: İHA