Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı canlı yayında ekonomiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Mehmet Şimşek, maliye politikasında enflasyonu artırmayacaklarını vurgulayarak, "Ne vatandaşı ne de piyasaları ne de iş dünyasını şaşırtmayacağız. Orta Vadeli Program'da belirlenen vizyonu hayata geçireceğiz. Vergi istisnalarını gözden geçireceğiz. KDV, gelir vergisi ve kurumlar vergisi genel oranlarında artış olmayacak. Motorlu kara taşıtları vergisinde düzenleme yapmayacağız" dedi.

Enflasyonun Mart ayından itibaren istikrarlı bir seyir izleyeceğini ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:

“Enflasyonda trend programla uyumlu bir şekilde. Ocak ayında enflasyon bir miktar yüksek çıktı. Şubat'ta onun devamı olabilir. Mart'tan itibaren enflasyon trende oturacaktır. Ama yıllık enflasyon yüksek kalacak. Biz bunun iletişimini yaptık. Çünkü baz etkisi var. İkincisi de para politikası gecikmeli çalışır. 12 ay, hatta 18 aya yayılan bir aktarım mekanizması var.”

Şimşek, geçen yılın Ocak-Mayıs döneminde Türkiye'den portföy çıkışının gerçekleştiğini, buna karşılık Haziran-Aralık aylarında ise 11,3 milyar dolar net portföy girişi olduğunu ifade etti. 

Mehmet Şimşek'in açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:

“Bugünkü enflasyon rakamı son 12 ayın enflasyon rakamıdır. Önümüzdeki 12 ayla ilgili değildir. Önümüzdeki 12 ayda enflasyon düşecektir.

Cari açık büyük ihtimalle Şubat-Mart aylarında 30-35 milyar dolar seviyelerine inecek. Cari açık dramatik şekilde daralıyor. Çünkü program değişiyor. Büyümenin komposizyonunu değiştirdik.

Biz geldiğimizde kuru serbest bıraktık. Geçici olarak enflasyonist etki oldu. Onun da etkisi var. Gelir politikasının etkisi var. Geçen sene deprem oldu. İnşaat malzemelerinde geçen yaz ciddi artış oldu. Bu sene böyle bir artış olmayacak.

Para politikası çalışacak. Kurda reel olarak değersizleşme öngörmüyoruz. Deprem etkisi çıkacak. Para politikası Merkez Bankası'nın uhdesinde.

Kur hedefimiz yok, olmayacaktır da. DDM'de Merkez Bankası piyasada var. Bunun dışında herhangi bir müdahalemiz yok diyorlar.

Seçim sonrasına ilişkin liranın değer kaybına ilişkin beklentiler anlamlı gelmiyor. Cari açık azalıyor. Dövize ihtiyacımız da azalıyor. Cari açık 30 milyar dolar civarına indiği zaman yüzde 2,5-3 oran demek. Bunun bir puanını doğrudan yatırımlarla finanse edersek rezerv birikimimiz olacak.”

Editör: Nuray Bozkurt