Neslihan AKÖZGÜR 

Özkaya, açıklamasının devamında şöyle konuştu: “Bu fiyat, sektörün bitmesine yol açar. Süt kriter değerin altındaki sütlerin fiyatı ise, mandıracılar tarafından daha düşük fiyattan alınmaktadır.  Maliyetin altındaki fiyat ile üretim düşecek, nasıl ki üretemediğimiz petrol, doğalgaz, kimyasal gübre, soya gibi ürünleri ithal edip, fiyat pazarlığı yapamıyorsak, çiğ süte maliyetin altında fiyat açıklaması sonucunda, üretebildiğimiz sütü de, üretmeyip, süt tozu olarak ithal eder duruma geleceğiz. Ulusal süt konseyi, süt fiyatı hesaplamasında karma yem fiyatının 1,1 oranını baz alarak fiyat veriyor. Ama konsey ne yazık ki süt hayvancılığının olmazsa olmazı olan kaba yemin kullanım oranını ve fiyatındaki artışını baz almamıştır. Kaba yemler, silaj, saman, yonca, fiğ gibi ürünlerdir. Günlük tüketim olarak 20-22 litre süt veren bir inek, bir gün içinde 20 kilogram silaj, 2 kilogram saman, 2 kilogram yonca tüketimi yapar. Görüldüğü üzere kaba yem tüketimi karma yeme göre 2-3 kat daha fazladır. Mısır silajının fiyatı geçen yıl 75 kuruş iken bu sezon ki fiyatı 1,75 TL olmuştur. Aynı şekilde 60 kuruş olan saman 1,85 TL, 1,75 TL olan yonca 4,25 TL civarındadır ve bu fiyatlar devamlı artış eğilimindedir. Bunun yanında sütun soğutulması için kullanılan soğutma tanklarının elektrik giderleri her ay zamlanmakta, tedavi amaçlı ilaçlar, vitaminler, yakıt ve işçilik diğerleri düzenli olarak her gün artmaktadır, durum böyle iken, üreticinin sesini duymayan USK olmuştur. Üreticiyi üretmeyecek duruma düşmüştür. Burada Tarım Bakanlığına, Et ve Süt Kurumuna sesleniyorum, bugün itibariyle, maliyeti 10,40 TL/ LT olan çiğ süt fiyatı ile Ulusal Süt Konseyinin açıkladığı fiyatının arasındaki fark olan 4,5 TL/LT üreticiye fark olarak bakanlık tarafından verilmelidir. Unutulmamalıdır ki ülkemizin kalkınması tarım ve hayvancılık ile olacaktır. İyi Parti iktidarında üreticiler yalnız kalmayacak, üretimini artırarak dışarıya bağımlılık bitecektir.” 

Editör: Onur Yılmaz