DYP GİK Üyesi İlkay Şimşek, sahte diploma skandalının sadece bir eğitim sahteciliği değil, Türkiye’nin dijital egemenliğini tehdit eden bir ulusal güvenlik krizi olduğunu savundu.

Şimşek, olayın ulusal güvenlik boyutu taşıdığına işaret ederek, “Bu bir Ulusal Egemenlik krizidir. BTK Başkan ve Yardımcısı, MEB Daire Başkanı, YÖK Daire Başkanı ve 14 üniversitenin dijital sistemlerine sızılmıştır. Sadece eğitim değil, kimlik doğrulama sistemimiz, kamu anahtar alt yapımız tehdit altında” ifadelerini kullandı.

“Dijital ahtapot devletin her yerine sızdı”

İlkay Şimşek açıklamasında, sahte diploma düzenleyen yapıların yalnızca öğrenci ve akademisyen değil, kamu sistemi içinde kritik görevlerde bulunan kişileri de etkilediğini söyledi. Şimşek, “Bu çeteler lise, üniversite diploması dağıtıyorlar, başarısız olanları başarılı hale getiriyorlar, akademisyenlerin unvanlarını değiştiriyorlar. Tapuya, diplomaya, milli emlaka, sağlığa, BTK'ya, MEB’e, YÖK’e kadar girmiş bir dijital ahtapot var karşımızda” diyerek duruma dikkat çekti.

Ayrıca, “Yeni Türkiye rejimi, ülkemizi bir suçlar cennetine dönüştürdü. Ormanlarda, otellerde, sınav salonlarında insanlar öldü ama kimse istifa etmedi. Bu sistemde hiçbir şeyin hesabı sorulmuyor” dedi.

“BU SKANDALIN ÜZERİ ÖRTÜLMEMELİ”

Şimşek, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin (DMM) yaptığı açıklamayı da eleştirerek, “400 akademisyenin usulsüz atandığına dair ifadelere ‘soyut beyan’ diyerek geçiştirmeye çalıştılar. Oysa olayın çapı çok daha büyük” diye konuştu.

DYP olarak bu konunun takipçisi olacaklarını vurgulayan Şimşek, “İktidar şu soruların cevabını vermeli: Bu sahte diplomaları alanlar hangi görevlerde yer aldı? Kimlerin hakları gasbedildi? Kimlere avantaj sağlandı? Hukuk bir gün herkese lazım olacak, gerçekler mutlaka ortaya çıkacak” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Özkan Çelik