Burhan AKDEMİR

MANİSA İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Güray Karakaya, doğal afetlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Manisa’da afete maruz bölge kararı alınmış 50’ye yakın noktanın bulunduğuna dikkat çeken Karakaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlimizde en çok meydana gelen afet heyelan. Heyelan hem Türkiye’de hem Manisa’da en çok meydana gelen doğal afet. Heyelanı Manisa genelinde daha çok sel, su baskını şeklinde olan afetler takip ediyor. Daha sonra ise kaya düşmesi sıralanıyor. Heyelanların ve kaya düşmelerinin yaşandığı yerler hemen hemen aynı bölgeler. Vadi boylarında, dik yamaçlarda oluyor. Sel afeti de akarsu yataklarında, ova alanında oluyor.” dedi.

HARİTALAR OLUŞTURULDU

Afet Acil Durum Müdürlüklerinin kamuoyunda daha çok afetlerde ve acil durumlarda yaptıkları müdahale çalışmalarıyla bilindiğini vurgulayan Karakaya, “Müdahale çalışmalarımız bizim kurumumuzun görevlerinden bir tanesi ama bizim asıl önem verdiğimiz görevimiz afet öncesi illerimizin tehlike analizini yapmak, risk azaltma çalışmalarını yapmak. Dolaysıyla afetlerde oluşabilecek zararları aza indirmek. Afet yaşanmadan tehlikelerin belirlenmesi, risklerin azaltılması hem il müdürlüklerimizin hem başkanlığımızın en önemli görevi. Bu kapsamda biz Manisa ili için tehlike duyarlılık haritaları oluşturduk.  Heyelan duyarlılık haritası, kaya düşmesi, sel, çığ için duyarlılık haritaları hazırlandı. Bundan sonraki aşamada risk azaltma çalışmaları başlayacak. Biz önce riskli yerleri belirledik. Nerelerde tehlike var, bunlar belirlendi. Bundan sonraki adım buradaki risklerin azaltılması ya da yönetilebilir hale getirilmesi için çalışmalara başlayacağız. Bunlar yine başkanlık bünyesinde yapılan projeler.” ifadelerini kullandı.

RAKAMLARLA AÇIKLADI

Eğitimlerin yanı sıra AFAD Gönüllülük sisteminden bahseden Karakaya, “Afet gönülleri projemiz kapsamında gönüllerimizle beraber projeler yürütüyoruz. Çünkü her ne kadar arama kurtarma faaliyetleri AFAD tarafından yapılsa bile büyük depremlerde, geçmiş örneklerde görüldüğü gibi afetlerden sonra özellikle depremden sonra ilk kurtarıcılar yerel halkın kendisi. Dolaysıyla profesyonel ekiplerin gelmesi, müdahale etmesi bir zaman aldığı için afetlerde asıl hayat kurtaran, asıl can alıcı nokta yerel halkın ya da afetten etkilenmeyen insanların yapmış olduğu müdahale çok önemli. Bununla ilgili istatistiklerde var. Afette etkilenen insanların yüzde 32’sini aileleri kurtarıyor. Yüzde 28’ini komşuları, profesyonel ekipler sadece yüzde 2’yi kurtarıyor. Bundan dolayı bizlerin afete hazır olmaları adına toplumun tamamıyla bu işi yapmamız lazım. Özellikle ilk müdahale aşaması, 72 saatte yapılacak çalışmalara halkın bu konuda bilinçli olması, onlardın müdahalesi çok daha önemli.  O yüzden afet gönüllüsü sistemine çok önem veriyoruz. Bu tarz çalışmalarla toplumumuzu, ülkemizi afetlere hazırlamaya, afetlerden az etkilenecek şekilde çalışmalar yapmaya devam ediyoruz” diye konuştu. 

Editör: TE Bilişim