Damak tadı, fiyatı ve lezzetiyle her kesime hitap eden güllaç, itfar sofralarının vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Tatlıcılar özellikle hafif olması sebebiyle çok yenen güllacı, sofralara yetiştirmekte zorluk çekiyor. Güllacın bu yıl da çok talep gördüğünü belirten tatlı ustası Selahattin Erdoğan, "Özellikle sıcak hava nedeniyle oruç tutanlar ve iftar sonrası tatlı ihtiyacı olan vatandaşların, ilk talep ettikleri tatlı güllaç oluyor. Bu nedenle bizler de güllaç yapımına ağırlık verdik. Ramazan boyunca müşterilerimize en güzel şekliyle ikram ediyoruz" dedi.
KİLOSU 15 İLA 25 TL ARASI DEĞİŞİYOR"
Güllaç'ın fıstıksız olanının kilosunun 15 TL, fıstıklı olanının kilosunun ise 25 TL'den satışa sunduklarını belirten Selahattin Erdoğan, "Ramazanda Manisalı vatandaşlar tarafından tatlıya ilgi yoğun oldu. Geçtiğimiz yıllarda her gün bir tepsi yaptığımız güllacı bu yıl iki tepsiye çıkardık" dedi.
PÜF NOKTALARINA DEĞİNDİ
Güllaç yaprağının ana maddesinin un ve su olduğunu kaydeden tatlı ustası Erdoğan, tarifini şöyle anlattı:
"Güllaç sıcak süt, şeker, ceviz veya fındık ile yufkadan yapılıyor. Önce tepsimize, şekerle karıştırıp kaynattığımız sütü döküyoruz. Süt çok sıcak ya da ılık değil, ılığın biraz üstü olması gerekir. Bu püf noktasıdır. Çünkü süt soğuk olursa yumuşamaz, sıcak olursa da lapa gibi olur. Yumuşaması için ılığın üstünde olması gerekir. Üzerine, tepsi doluncaya kadar sütle ıslattığımız yufkamızı koyuyoruz. Güllacın bir diğer püf noktası ise yaprağının kenarının ve ortasının aynı incelikte olması lazım. Aksi halde yaprak yumuşamaz. Tepsi yarısına kadar yufkayla doldurulunca üzerine cevizini ya da Antep fıstığını kullanıyoruz. Ardından cevizi de yufkayla örttükten sonra sütü döküp dilimliyoruz. Hazırlama aşaması bitince satışa hazır hale geliyor."
Editör: TE Bilişim
