Son yıllarda kalıcı makyaj ve estetik uygulamalara ilginin giderek arttığı ifade edilirken uzmanlar önemli uyarılarda bulunuyor. Uzm. Dr. Selim Gümüş, estetik uygulamaların ehli ellerde yaptırılması gerekliliğini anlatırken uygunsuz noktalarda hekim olmayan kişiler tarafından yapılan işlemlerin hayat boyu sürecek etkileri olabileceğine ifade etti.

Uzm. Dr. Gümüş, vatandaşları ürün alırken eczaneleri tercih etmeleri konusunda uyarırken taklit ürünlere karşı dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

Eski bakan Kocabatmaz hayatını kaybetti Eski bakan Kocabatmaz hayatını kaybetti

“Hayati riskler de oluşturabilir”

Bu tarz uygulamaların profesyonel kişiler tarafından yapılması gerektiğini söyleyen Dr. Selim Gümüş

Dermatolojik uygulamaların uzman kişiler tarafından yapılmasını gerektiğini söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Selim Gümüş, “Akne her yaş grubundan hasta da gözüküyor, karşımıza geliyor. Çocuklardan ergenlikten ileri yaşa kadar hastalar kendilerince internetten buldukları kozmetik ürünlerle tedavi yoluna gitmekteler, bu yanlış bir uygulama. İnternetten alınan her kozmetik ürün akne için iyi değildir. Özellikle bazı kozmetik ürünler komedojenik yani akneyi oluşturan komedon dediğimiz parçaları oluşturduğu için tedavi etmek yerine tam tersi akneyi daha da artırıyor. Riskli bir lezyonsa çıkarmayı öneriyoruz ama hastalar uzun süre geciktiriyor. Neden; çünkü bıçak değerse yayılır diye düşünüp aldırmayıp ilerletiyorlar. Başkalarına iyi gelen kozmetik ürünlerin kendilerine de iyi geleceğini düşünerek karar verip uygulamaya geçiyorlar. Uzmanlardan öneriyle kullanmalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Sosyal medyanın etkisiyle yüz güzelliğine önem verildiğini ve bu tür vakaların çok sık başvuruda bulunduğunu belirten Gümüş, “Daha geçenlerde başvuran bir hastamız kalıcı fondöten uygulaması yaptırmış, doktorun olduğu bir merkez bile değil. Bu fondötenin renginde bir değişiklik olduğu için hasta, memnun kalmadığını ifade ederek geldi. Bu tür tedavileri son dönemlerde çok sık görmeye başladık. Hastalar, güzelleşeyim derken sonuç daha da kötü hale gelebiliyor. Bu tarz işlemlerin çok fazla riski var, merdiven altı işletmelerde genelde yapılıyor: Bu tarz işlemler yapılırken aslında işlem anında riske giriyorsunuz. Bu merkezler steriliteye çok dikkat etmedikleri için en başta deriye uçuk virüsü dediğimiz herpes olabiliyor. Bakteriyel enfeksiyonlar gelişebiliyor” dedi.

“16-17 yaşındaki genç kızlar dudak, burun dolgusu için geliyorlar”

Küçük yaşlardaki bireylerin ciddi estetik işlem talepleriyle geldiğini, onlara yaş itibariyle uygun olmadıklarını anlatmaya çalıştıklarını dile getiren Dr. Gümüş, şöyle konuştu:

“Sosyal medyanın etkisine çok açık bir nesil zaten o nedenle hastaları doğru bir şekilde bilgilendirip, ikna etmek gerekiyor. Siz direkt baştan reddederseniz hasta yanınızdan çıkıp merdiven altı yerlere gidiyor, hiç sormadan bu işlemi yapıyor. Özellikle 16-17 yaşındaki genç kızlar dudak, burun dolgusu için geliyorlar, bu tarz isteklerle çok karşılaşıyoruz ya da vücudunda fark etmediğimiz ufak bir noktayı çok takarak çok ileri düzey dolgu, botoks işlemlerini istiyorlar. Yaşının uygun olmadığını, ilerleyen yaşlarda bu dolgunun yer değiştirebileceğini, yüzünün şeklinin değişebileceğini ifade ediyoruz.”

Gümüş sözlerine şöyle sonlandırdı:

“Kozmetik ürünlerin birebir aynı dış logosunu, kabını taklit eden sahte ürünler var. İçeriğindeki moleküller farklı olduğu için kimyasallar ciltte birtakım riskler barındırıyor. Birtakım alerjik reaksiyonlar, enfeksiyon riskleri barındırıyor. Bunlar çok ciddi sorunlara neden olabiliyor. Hastalar birkaç gün sonra zaten yüzde alerji, şişme, kabarma, kızarma gibi şikayetlerle geliyor. Bakıyoruz, normalde üründe karşılaşmadığımız bir yan etki, siz bu ürünü nereden temin ettiniz diyoruz ve durum ortaya çıkıyor. Özellikle botoks, dolgu, lazerle cildi yenileme uygulamaları artık çok sık talep haline geldi. Bu talepleri doğru yerlerde karşılamak gerekiyor. Dolgu botoks işlemi 5-10 dakikalık bir işlem, basit bir işlem olarak algılayıp ilk bulduğu yerde yaptırıyorlar fakat 15 dakikalık işlemin komplikasyonu oluştuğu zaman 6-7 ay 1 yıl, 10 yıl uğraşan hastalarımız var çünkü bazen maalesef geri dönüşü olmayan komplikasyonlar gelişebiliyor.”

Kaynak: İHA