Osmanlı şehzadelerinin şehri Manisa, yalnızca tarihiyle değil, mistik atmosferiyle de büyülüyor.
Türbeleri, camileri ve halk arasında anlatılan efsaneleriyle bu şehir, adeta maneviyatın kalbi. İşte bu efsanelerden en çok konuşulanı ise, Manisa’nın merkezinde türbesi bulunan Aynı Ali Dede’ye ait.
Hazır olun! Şimdi sizlere Manisa’nın efsanevi Aynı Ali Dede hikâyesini anlatıyoruz…
Manisalılar için önemli bir yere sahip!
Her gün yüzlerce kişinin dua ettiği Aynı Ali Türbesi, asırlardır Manisalıların kalbinde özel bir yere sahip. Kesin kimliği tam olarak bilinmese de, onun Fatih Sultan Mehmet ve II. Bayezid döneminde yaşamış bir Bektaşi şeyhi olduğu rivayet ediliyor.
Bir annenin duası, bir evliyanın kerameti!
Rivayete göre, oğlunun savaşta esir düştüğünü öğrenen çaresiz bir kadın, Aynı Ali Dede’nin kapısını çalar. Dede, kadından kızarmış bir tavuk ister. Kadın tavuğu pişirip getirir; fakat Dede onu yemeyecektir. Tavuğu bir köpeğe verir. Köpek hızla koşarak esir tutulan kaleye ulaşır, nöbetçileri şaşkına çevirir. İşte o an genç asker kaçarak annesine kavuşur.
Bu mucizevi olay, Aynı Ali Dede’nin ününü bütün Manisa’ya yayar.
Evliya Çelebi’nin dikkatini çekmişti
Ünlü seyyah Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde buradan bahsederek tekkesinin önemine işaret ediyor.
Çelebi’nin şu sözleri asırlardır akıllarda: “Aynı Ali Medresesi evvelce Bektaşi tekkesi idi. Şimdi hariç medresedir ama inşallah yine tekkesi olur.”
Aradan yüzyıllar geçse de Aynı Ali Dede efsanesi halk arasında yaşamaya devam ediyor. Onun adına türbe ve cami inşa edilmiş, hatta efsanede bahsi geçen zincir bugün hâlâ türbenin güneydoğusunda sergileniyor. Manisa’nın gönül sultanlarından biri olan Aynı Ali Dede, şehrin manevi değerleri arasında önemli bir yer tutuyor.