Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung’in (FAZ) haberine göre geçtiğimiz hafta Çarşamba günü VW Yönetim Kurulu Başkanı Herbert Diess İzmir yakınlarında (Manisa) kurmak istedikleri fabrikanın alt yapılarını görüşmek üzere Türkiye’ye geldi. Diess, FAZ’e verdiği demecinde Türkiye’nin yatırım için çekici bir ülke olduğunu belirterek VW yöneticileri olarak çok yüksek düzeyde ilgililer ile görüştüklerini bildirdi. Yani FAZ’ın haberinden Diess’in çarşamba günü direkt Ankara’ya giderek hükümet yetkilileri ile birebir görüştüğünü, son pazarlıkları yaptığını anlıyoruz. Konuyla ilgili biraz araştırma yapınca, Diess’in son dönemde ilk kez Türkiye’ye gelmediğini birçok kez gelip temaslarda bulunduğunu öğrendim. Ama öğrendiğim en önemli bilgi 14 gün içinde yatırımın Türkiye lehine sonuçlanma şansının çok yüksek olduğu yönünde. Ayrıca yeni fabrikada daha önce yazılıp çizildiği gibi Seat Ateca ve Skoda Karaq değil çok daha önemli modellerin üretilmesi gündemdeymiş. İpucu olarak yan sayfada VW’nin makyajlanan ve 14 yıldır Türkiye’de lider olan amiral gemisi ile aynı modelin Skoda’daki kardeşini söyleyebilirim.

MANİSA’DA BİR AMİRAL

Diğer taraftan fabrikanın Manisa’da olacağı ve kapasitenin 300 bin adetleri bulacağından da bahsediliyor. FAZ’ın haberinde yatırım tutarının ise 2 milyar Euro’ya bulabileceği söyleniyor. Önümüzdeki 2 hafta çok kritik! Bazı kaynaklarım Bulgaristan’ın iç pazar koşullarından dolayı pek şansının olmadığını söylüyor. Hatırlatmak gerekirse Türkiye’de en son büyük otomotiv yatırımları 1997 yılında Toyota ve Honda ile yapılmıştı. 22 yıldır mevcut fabrikaların yatırımları dışında Türkiye’ye yeni hiç bir marka gelmedi. Bu noktada son 10-15 yıldır Türkiye’ye yatırımı tartışma konusu olan Volkswagen’in gelmesi Türk otomotiv sanayi için çok ama çok önemli. Hele Passat ve Superb gibi katma değeri yüksek araçlar üretilirse gerçekten önemli bir adım olur. Umarım bu kez Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne kaptırdığımız yatırımlara benzemez, zafer bizim olur.

ÖTV’DE TEŞVİK KAPSAMI GENİŞLEYEREK SÜRMELİ!

OTOMOTİV sektöründe son yıllarda en çok konuşulan konu Özel Tüketim Vergisi yani ÖTV... Daha önce yazdım ama tekrar hatırlatmakta fayda var. Devlet 2018 yılında motorlu taşıt araçlarından 17 milyar 328 milyon TL ÖTV tahsilatı yaptı. 2019 yılı bütçesinde ise motorlu taşıtlar üzerinden alınması hedeflenen ÖTV geliri ise 500 bin adetlik pazar öngörülerek 24 milyar TL olarak hesaplandı. Ancak 2018 yılında satışların yüzde 35 düşmesinin ardından 2019 yılının ilk 5 ayında devam eden ÖTV ve KDV indirimlerine rağmen toplam pazar geçtiğimiz yıla göre yüzde 50 kayıpla 152 bin adede geriledi. Yani işin rengi tamamen değişti.

5 AYDA 3.6 MİLYAR TL

Satışlardaki bu düşüş sektörü çok zor duruma sokarken, sonuçlar ÖTV tahsilatına da net olarak yansıdı. 2018’de pazarın henüz daralmaya başlamadığı Ocak-Mayıs aralığında devlet motorlu taşıtlardan 8 milyar 712 milyon TL ÖTV tahsilatı yaparken, 2019 Ocak-Mayıs dönemine geldiğimizde bu tutar yüzde 58 düşerek 3 milyar 648 milyon 655 TL’ye kadar geriledi.

Sektör uzmanları ve analistler mevcut teşviklerin bütün yıl sürmesi halinde bile yıl sonunda toplam pazarın 350 bin adet civarında kapanacağını düşünüyor. Eğer ÖTV ve KDV indirimleri haziran sonunda biterse ve yılın geri kalan dönemi için ek başka tedbirler devreye girmez ve kredi faizlerinde bir düşüş olmazsa o zaman pazarın 300 bin adetler civarında yılı tamamlaması bile söz konusu.

Yani bütçede yer alan 24 milyar TL’lik gelire ulaşmak 2019’da tamamen mucizelere kalmış durumda. Bırakın hedeflere ulaşmayı devletin motorlu taşıtlardan alacağı ÖTV gelirinin bütçede yaratacağı açık 10 milyar TL’yi aşacak.

Ne yazık ki pazarın her geçen küçüldüğü bu günlerde eldeki sonuçlar, 4 milyon insanın geçimini sağladığı, 70 farklı sektöre direkt ya da dolaylı etki eden, 32 milyar doları bulan ihracatı ile en önemli dış satım kalemi olan otomotiv sektörü için ÖTV teşvikinin kapsamının genişleyerek devam etmesi gerektiği gerçeğini gözler önüne sermekte. 30 Haziran’da ÖTV ve KDV teşvikleri sona erecek. Sektörün istediği bu teşviklerin artarak yıl sonuna kadar sürmesi. Özellikle 1.6 litre ve altı motora sahip tüm araçların bu teşviklerden yararlanması gerektiği söyleniyor. Mevcut teşvik kapsamına sadece yüzde 45 ve yüzde 50’lik ÖTV dilimleri girerken, bu oranlar yüzde 30 ve 35’e geriledi. Ancak 1.6 litre ve altı araçlarda yüzde 60’lık ÖTV dilimi bu teşviklerden etkilenmedi. Temmuz ayından ÖTV teşvikleri devam ederse en azından bu dilimin de dahil edilmesi sektör için etkili olur. Unutulmaması gereken en önemli ticari gerçek ise, “Satılmayan Aracın Vergisi Olmaz.” (Hürriyet)

Editör: TE Bilişim