Olumsuz düşünceler, motivasyon eksikliği ve yalnız kalma isteği depresyonun bilinen belirtileridir. Ancak, uzmanlar, tükenmişlik sendromunun Covid-19 pandemisinden bu yana yükselişte olduğuna ve her zamankinden daha yaygın olduğuna dikkat çekiyor.

İskoçya’nın başkenti Edinburgh’ta yaşayan meditasyon öğretmeni Gillian McMichael, ikisi arasındaki ince farkları tanımanın önemli olduğunu ve tükenmişliğin “moda bir kelime” haline gelmesi nedeniyle, insanların onu gerçek nedenlere değinmeden kullanma riskinin olduğunu söyledi.

Birçok insanın tükenmişlik ve depresyonu birbirine karıştırdığını söyleyen McMichael, farklılıkların nasıl tespit edileceğini açıkladı.

TÜKENMİŞLİK SENDROMU

Tükenmişlik sendromu, dünya çapında ruh sağlığı uzmanları tarafından kullanılan bir teşhis rehberi olan DSM’de listelenmemiş olsa da, 2019’da Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından kabul edildi.

Uzmanları, tükenmişliği “başarılı bir şekilde yönetilemeyen kronik iş yeri stresi”nin bir sonucu olarak tanımladılar. DSÖ’ye göre, tükenmişlik yaşayan biri bitkin, zihinsel olarak işinden kopuk ve artık üretken değil.

Klinik psikolog Dr. Aria Campbell-Danesh, “Tükenmişlik, iş stresi ve iş yerindeki dengesizlik ile ilişkilidir. Talepleri yeterli kaynaklar olmadan yönetmek için yüksek iş talepleri yaşanınca tükenmişlik oluşuyor” dedi.

McMichael, “Tükenmişlik, esasen kopuk ve ilgisiz hale geldiğiniz duygusal semptomlarla ilişkilidir. Herhangi bir şey yapmak için çok az motivasyonla kendinizi boş, umutsuz ve çaresiz hissedersiniz.” derken “baş ağrısı, mide ağrısı, sırt ağrısı veya uyku sorunu gibi” fiziksel semptomların da ortaya çıkabileceğini söyledi.

DEPRESYON

Tükenmişliğin bazı belirtileri depresyona benzese de, bazı temel ayrımlar bulunuyor. Tükenmişlik işyerindeki baskıların ve stresin bir ürünü olsa da, depresyonun birçok nedeni var.

Uzmanlara göre, depresyon; serotonin, noradrenalin ve dopamin gibi beyin kimyasallarının dengesizliği ile ilişkili biyolojik bir hastalık. Bu nörotransmitterler mesajları bir beyin hücresinden diğerine iletir ve dengesizlikler sizi hem fiziksel hem de zihinsel olarak yavaşlatır.

Depresyon kalıtım, hormon dengesizlikleri, çocukluk travması, yas, D vitamini/güneş ışığı eksikliği, sosyal izolasyon, düşük benlik saygısı, karamsar kişilik, alkol, nikotin, yasadışı uyuşturucu kullanımı, kalp hastalığı, diyabet, Alzheimer veya kanser gibi ciddi bir hastalığa sahip olmakla bağlantılıdır.

Depresyonun tipik belirtileri arasında, kalıcı bir düşük ruh hali, bitkinlik, konsantre olma güçlüğü, üzüntü ve görünürde bir sebep olmadan ağlama yer alır. Şiddetli vakalarda, bir kişinin intihara meyilli hissetmesine neden olabilir.

NE YAPMALI?

Bilim insanları, tükenmişlik veya depresyon belirtilerine sahipseniz, yardım almanız gerektiği konusunda hemfikirler.

Tıbbi beslenme uzmanı Dr. Brewer, “Depresyonda olduğunu düşünüyorsanız ve bu, işlev görme ve uyuma yeteneğinizi etkiliyorsa ve eskiden zevk aldığınız şeylerden herhangi bir zevk görememenize neden oluyorsa, o zaman ruh haliniz daha da düşmeden önce tıbbi yardım alın” dedi.

Tedavi, bir kişinin depresyonunun ciddiyetine dayanır ve konuşma terapileri ve antidepresanları içerir.

Uzmanlar, tükenmişlikle mücadele etmenin de kişisel bakıma öncelik verme, olumlu değişim taahhüdü ve işyerinden destek gerektirdiğini söylüyor.

Tükenmişliğin hızlı bir çözümü olmadığını söyleyen McMichael, müşterilerine diyet, egzersiz, sosyal medya kullanımı ve uyku dahil olmak üzere günlük rutinlerini yeniden değerlendirmelerini vurguluyor.

McMichael, “İhtiyaçlarınızı listenin başına koymak için bilinçli bir karar vermelisiniz” dedi. Bebek adımları atın. Yaklaşık bir ay boyunca yeni bir alışkanlık edinirseniz daha doğal hissedeceksiniz. Sonuçları göremiyorsunuz diye üç gün sonra pes etmeyin.” diye de ekledi.

SÖZCÜ

Editör: Nuray Bozkurt