Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Kızılçukur Mahallesi’nde yaşayan 52 yaşındaki çiftçi Osman Zeybek, dağlardan topladığı sarı kantaron bitkileriyle geleneksel usullere sadık kalarak kantaron yağı üretiyor. Yıllar önce dedesinden öğrendiği bu yöntemi sürdüren Zeybek, doğal üretimiyle hem kendi ihtiyaçlarını karşılıyor hem de çevresindekilere şifa oluyor.
Zeytinyağı ve Bir Bitkiyle…
Zeybek, her yıl haziran ve temmuz aylarında Kızılçukur Dağları’na çıkarak sarı kantaron çiçeklerini topluyor. Topladığı çiçekleri zeytinyağı ile birlikte cam kavanozlara koyarak güneş görmeyen bir ortamda yaklaşık 4-5 hafta boyunca bekletiyor. Bu süreçte kavanozlar ara ara çalkalanıyor. Bekleme süresinin sonunda tülbent yardımıyla süzülen yağ, küçük şişelere doldurularak kullanıma hazır hale getiriliyor.
Birçok Derde Deva!
Kantaron yağının birçok derde deva olduğunu söyleyen Osman Zeybek, özellikle yaralanma, yanık, diz ağrısı ve mide rahatsızlıklarında bu yağı kullandıklarını belirtti.
Zeybek, “Bu yöntemi yıllar önce dedemden öğrendim. O günden beri kendi kantaron yağımı kendim üretirim. Evimde eksik etmem, gerektiğinde komşularımla da paylaşırım. Doğal olduğu için daha çok faydasını görüyoruz” diyerek geleneksel üretime olan bağlılığını vurguladı.