Seçime sayılı günler kala partisinin il başkanlığında basın toplantısı yapan eski TBMM başkanı Bülent Arınç, parti tabanına seslendi. Son günlerde kulağına bazı duyumlar geldiğini ifade eden Arınç “Bazılarının gözü bizim tabanımızda. İştahları bizim oylarımızı çekmek için çalışıyor. Bu doğru bir şey değil. Herkes kendi tabanının oyunu alsın. Bizim hiçbir partinin tabanında gözümüz yok. Ama kendi sıralarından rahatsız olan bazı arkadaşlarımızın, ‘Cumhurbaşkanımıza evet oyu verelim ama partide de bizim partimize oy verilsin’ dediklerini duyuyorum. Bu yanlış olur. Bizim tabanımızda başkasına ödünç verecek bir tek oy bile yok. Herkes buna göre hesabını yapsın. Herkes kendi boyunun ölçüsüne göre oy alacak.” dedi.

AK Parti’nin duayen isimlerinden, TBMM eski başkanı Bülent Arınç, partisinin il binasında basın toplantısı düzenledi. AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Tamer Akkal, AK Parti İl Başkanı Salih Hızlı, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Aynil Yavaş, AK Parti İl Gençlik Kolları Başkanı Samet Doğuş’un da hazır bulunduğu toplantıda Arınç’ı partililer de yalnız bırakmadı.

“TEŞKİLATLARIMIZ ÇALIŞIYOR”

Seçim çalışmalarından bahsederek sözlerine başlayan Arınç, “AK Parti’mizin başarılı olmasını, en yüksek milletvekili sayısıyla temsil edilmesini arzuluyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da tekrar seçilmesini istiyoruz. Amacımız budur. Bu yüzden bütün teşkilatlarımızız büyük bir gayretle çalışıyorlar” dedi.

TATLI REKABET MESAJI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın twitter paylaşımını hatırlatan Arınç, “Cumhurbaşkanımız da söyledi. ‘Tatlı bir rekabet içerisinde seçimlere gidiyoruz’ dedi. İnşallah buna başta biz, sonra bütün partiler uymuş olurlar. Siyaset dili yumuşak bir dildir. Herkesten oy istemek, talip olmaktır. Şiddetin dili terörün dilidir. Hiçbir zaman terörün diline gitmemeliyiz. AK Parti olarak kararımız budur” ifadelerini kullandı.

BABACAN VE DAVUTOĞLU’NU ES GEÇMEDİ

Arınç, AK Parti’den ayrıldıktan sonra parti kuran ve Millet İttifakı’na yer alan Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu’nu da isim vermeden topa tuttu. Arınç şöyle dedi: “Birilerinin kulaklarını çınlatalım. Yapılan her hayırlı işte hepimizin hakkı var. Ben hakkımı kimseye yedirmem. Altında benim imzam var kardeşim. ‘Bunu ben yaptım.’ Bunu hükümetimiz yaptı. Bu hükümetin başbakanı vardı. Görüyorsunuz ki ‘ben yaptım’ diyenler yüzde 1’i bile bulamıyorlar. Ben onlara o zaman da söyledim. Gövdeden ayrılmayın. Bu gövdeden ayrılırsanız ben geçmişte var olmuş bir parti hatırlamıyorum.”

“EVİN İÇİNDE KALACAĞIZ”

2016’da siyaseti bıraktıktan sonra kenara çekildiğini ve bir beklenti içinde girmediğini ifade eden Arınç, şöyle devam etti: “Ama bazı olaylar oldu, ben de müdahil oldum. 15 Temmuz hain darbe girişimi olunca, ben dedim ki artık bundan sonra hep beraber olmalıyız. Şahsıma yapılanları bir kenara koydum. Memleketim için, davam için, bu hizmetlerin yürütülmesi için. Biz yine AK Parti’yi tercih ettik. Biz maceraperest değiliz. Ben şunu göstermek istedim. Ben muhalif değilim. Muhalif olmam için karşıya geçip mücadele etmem lazım. Ben böyle bir şey yapamam. İnsan kendi evini yıkmak için çalışır mı? Bu AK Parti’yi ben kurdum. ‘İyi ama sana kiracı muamelesi yapıyorlar.’ Ben partimden memnunum. Kendini bilmez densizlerle de uğraşacak halim yok. Ben onlarla tek başıma mücadele etmesini bilirim dedim ve bu günlere geldim. Ama yok, ayrı parti kuralım yok böyle bir şey. Ben parti içinde kalıp eleştiri hakkını kullanan bir insanım. Ve bundan şeref duyuyorum. Ben yanlışa yanlış diyen bir insandır. Biz böyle olduk. Evin içinde kalacağız. Eleştiri hakkımızı kullanacağız. Eleştiri hakkı İslami ve insani bir haktır. Bazılarının hayatı yalakalıkla geçmiştir, onlar beni ilgilendirmez. Doğru bildiklerimizi alkışlarız, yanlışları da usulünce söyleriz”

KILIÇDAROĞLU DA NASİBİNİ ALDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan övgüyle bahseden Arınç, muhalefete eleştirilerde bulundu. Arınç şu ifadeleri kullandı: “Diğer iki aday yüzde 1-3’lerde olduğu için onları bir kenara koyuyorum. Sayın Kılıçdaroğlu için şunu söylemeliyim. Bizim liderimiz kadar hemen karar verebilecek, kararını uygulayabilecek, doğru karara varabilecek bir noktada mı? Maalesef böyle değil. Bizimkinin cumhurbaşkanlığında ortağı yok, şerhi yok. Onun 9 tane ortağı var. 7’ydi 9 diyorlar, 9 nerden oldu bilmiyorum, 7 diyelim biz. 5 tanesi partilerin genel başkanları. 2 tanesi de Meral hanımın sayesinde sonradan ilave oldu. Peki, Kılıçdaroğlu kararını hemen verip bunlara da kabul ettirebilecek mi? Bu olmaz. Türkiye’deki sistem içerisinde böyle ucube bir sistem yok. Bu kadar sayıda yardımcı olur mu bilmiyorum. Bizimki 5 sendir bir tek yardımcıyla idare etti. Buradan Türkiye’ye bir hayır çıkacağını düşünmüyorum. Böyle bir sistemin yürümesi mümkün değil.”

PARTİ TABANINA SESLENDİ: “BİZİM TABANIMIZDA BAŞKASINA ÖDÜNÇ VERECEK BİR TEK OY BİLE YOK”

Konuşmasının bir bölümünde AK Parti tabanına ve listeden rahatsız olanlara yönelik açıklama yapan Arınç, “Burada önemli olan Cumhur İttifakı içerisinde iki tane parti var. AK Parti kendi amblemiyle, MHP kendi amblemiyle ve listesiyle seçime giriyor. Biz her partinin tabanına saygı duyuyoruz. Bir tek şeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Bazılarının gözü bizim tabanımızda. İştahları bizim oylarımızı çekmek için çalışıyor. Bu doğru bir şey değil. Herkes kendi tabanının oyunu alsın. Bizim hiçbir partinin tabanında gözümüz yok. Ama kendi sıralarından rahatsız olan bazı arkadaşlarımız, Cumhurbaşkanımıza evet oyu verelim ama partide de bizim partimize oy verilsin dediklerini duyuyorum. Bu yanlış olur. Bizim tabanımızda başkasına ödünç verecek bir tek oy bile yok. Herkes buna göre hesabını yapsın. Herkes kendi boyunun ölçüsüne göre oy alacak. Biz çok şükür her seçimden 5-6 milletvekiliyle çıktık. Geriye gidecek halimiz yok. Bizim gözümüz hep ileride. Başarılı olacağız. Başarılı olacağımızı görüyorum. Hiçbir entrika, hiçbir hile seçmeni yolundan çeviremeyecek. Dolaştığım bütün yerlerde bu kanaate varmışlar. Herkesin kendi oyunu kendi partisinde bloke ettiğini görüyorum. Ha bazı partilerin oyları yüzen gezen oylar şeklinde. Bu bizi ilgilendirmez. Ben en azından bir 400 binlik kitlenin daha da artarak bu seçimlerde inşallah başarıyla bir sonuç beklediğimi ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

HÜDA PAR VE HDP KONUSUNDA AÇIKLIK GETİRDİ

Arınç sorulan bir soru üzerine, HÜDA PAR ve HDP konularına da değindi. Arınç bu konuda şunları söyledi: ““Bir defa HDP bu seçimlere HDP olarak katılmıyor. Yeşil Sol diye bir partinin bünyesinde katılıyorlar. HDP’nin eski tabanının Yeşil Sol’da temsilinin çok az olacağını düşünüyorum. Çünkü HDP’nin muhafazakar Kürt seçmeni Yeşil’le beraber olur da Sol’la beraber olmaz. Ben Kürt kardeşlerimi seviyorum ve çok saygı duyuyorum. Onlar Müslümanlıkla bütünleşmiş insanlardır. Ama PKK terörü girdikten sonra, ırkçılık belası girdikten sonra biraz bundan uzaklaşmışlardır. Diyarbakır’da Hazreti Peygambere sevgi ve muhabbet diye bir miting yapacağım deseniz bir saatte 400 bin kişiyi toplarsınız. İnsanlar gider meydana sevgilerini gösterirler. AK Parti kurulduktan sonra en büyük desteği Diyarbakır ve çevresinden almıştır. Burası HDP’nin şunun bunun kalesi değil. Allah aşkına Manisa’daki adaylarından bir tanesini tanıyan var mı? Her yerde böyle. Bakıyorum listelere Manisa’dan bir isim arıyorum, bunlar hala atamayla milletvekili olacaklarını düşünüyorlar. Geçmişte bu partiye oy verenlerin bir kısmının AK Parti’ye döneceğine gönülden inanıyorum. AK Parti onların gerçekten temsil edildiği bir yerdir. Evet ittifak içerisinde ortağımızın onlarla ilgili düşünceleri farklıdır diyerek bize oy vermekten kimse kaçınamaz. Bizim ortağımız da Türkiye’nin milliyetçi bir partisidir, geçmişi vardır. Onun söyledikleri onları bağlar, bizim yaptıklarımız bizi bağlar. Bizim ortağımız yüzünden bize oy vermiyorsunuz da eskiden bileşenlerinizin içinde Ertuğrul Kürkçü varken, LGBT desteği varken onlara nasıl oy verdiniz? Bize eli oy vermeye gitmeyecek diyenler onlara nasıl koşa koşa oy verdiniz deriz biz. Bizim ağzımız susmaz. O yüzden biz bu kardeşlerimizin vicdanlarına hitap ediyoruz. Biz muhafazakar Kürt kardeşlerimizin çoğunun oyunu alacağız.

HDP ile Yeşil Sol ile beraberliği düşünenlerin bizim HÜDA-PAR’a söyleyecek hiçbir sözü yok. Bu parti kurulalı 9-10 sene oldu. 9-10 senelik bir parti bu güne kadar hakkında hiçbir şey konuşulmazken ne zaman Cumhur İttifakı’na dahil olunca ‘vay Hizbullahçılar vay katiller’ diyen insanlar doğru şeyler yapmıyorlar. Yalan konuşuyorlar, iftara atıyorlar. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına sordum, bu parti 10 senedir faal bir parti, çok da seçimlere girdi. Haklarında tüzüğü ve programı itibariyle anayasaya bir aykırılık tespit ettiniz mi, düzeltilmesini istediğiniz bir konu oldu mu? Yargıtay Başsavcılığı dedi ki ‘hiçbir şekilde tüzük ve programlarında bir yanlışlık bulmadık ve kendilerine bir ihtarda bulunmadık’. Başsavcının görmediği bir şeyi sen nasıl görüyorsun. Türkiye’de ifade özgürlüğü diye bir şey yok mu? ‘Cumhuriyet ilkesi dışında Türkiye’nin değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen konuları üzerinde görüşmeler yapılabilir’ demişler, ifade özgürlüğü mutlaktır. Yapılsın demiyor. Bunlar aklı başında insanlardır. Hüda-Par, Hür Dava Partisi’dir ve Hizbullah’ın siyasi kolu falan da değildir bildiğim kadarıyla. Yanlışım varsa Yargıtay’ımızın Sayın Başsavcısı bu konuşanlara küçücük bir cevap verin deme hakkım olabilir.” Onur YILMAZ

Editör: Onur Yılmaz