Anahtar Parti Manisa İl Başkanı Şakircan Dinç, ekonomide yaşanan daralmaya ilişkin kapsamlı bir açıklama yaptı.

Dinç, imalat sanayiinde kapasite kullanım oranlarının gerilediğini, talep düşüklüğü ve yüksek faiz politikalarının reel sektörü ciddi şekilde zorladığını vurgulayarak, “Finans sektörü reel sektörle buluşmadan üretimden, istihdamdan, büyümeden söz edemeyiz” dedi.

Başkan Dinç, sıkı para politikası, yüksek üretim maliyetleri ve düşük kur politikasının şirketleri darboğaza soktuğunu söyledi. Stokların satışa dönüşmemesi nedeniyle firmaların fiyatlama yaparken zorlandığını belirten Dinç, ihracatta da belirgin bir gerileme yaşandığını kaydetti.

“KOBİ’LER NEFES ALAMIYOR, KONKORDATO BAŞVURULARI ARTIYOR”

Şirketlerin sabit giderlerindeki artış ve tedarik sürelerindeki uzamanın, nakit akışlarını bozduğunu ifade eden Dinç, bu durumun likidite krizini tetiklediğini söyledi.

Özellikle KOBİ’lerin krediye erişiminin yüksek faizler ve artan risk primi nedeniyle zorlaştığını vurgulayan Dinç, konkordato başvurusunda bulunan firma sayısının arttığını, karşılıksız çek sayısındaki artışın da ticari güvenin zayıfladığının açık göstergesi olduğunu ifade etti.

“ŞİRKETLER VARLIKLARINI DEĞERİNİN ALTINDA SATIYOR”

Finansmana erişemeyen birçok şirketin, araç ve gayrimenkul gibi duran varlıklarını piyasa değerinin %20-30 altında satmak zorunda kaldığını belirten Dinç, bu durumun hem şirket sahiplerinin hem de çalışanların servet kaybına yol açtığını söyledi.

CHP Kula'da kriz: Gerginlik tırmandı!
CHP Kula'da kriz: Gerginlik tırmandı!
İçeriği Görüntüle

Ayrıca tefecilik ve hatır senedi gibi kayıt dışı yöntemlerin yaygınlaştığını ve bu durumun zincirleme iflas riskini artırdığını dile getirdi.

“YATIRIMCI REEL SEKTÖRDEN KAÇIYOR”

Yatırımcıların yüksek faiz nedeniyle tasarruflarını Devlet İç Borçlanma Senetleri’ne (DİBS) yönlendirdiğini belirten Şakircan Dinç, “Bu da reel sektöre değil, kamu harcamalarına kaynak yaratıyor” dedi. TOBB’un öncülüğünde sunulan "Nefes Kredisi" programının ise hem yetersiz hem de adil olmayan uygulamalarla beklentileri karşılayamadığını ifade etti.

Borsadaki yatırımcı sayısının azaldığını, BİST 100’ün yatırımcıya reel getiri sunamadığını, halka arzların azaldığını ve yabancı payının %50’lerden %36’ya düştüğünü belirten Dinç, piyasada güven kaybının derinleştiğini söyledi.

“KÜRESEL RİSKLER MALİYETLERİ ARTIRIYOR, GÜVENİ ZEDELİYOR”

Dinç, jeopolitik riskler, enerji fiyatlarındaki artışlar ve küresel ekonomik belirsizliklerin üretim maliyetlerini artırdığını belirtti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine dikkat çeken Dinç, “Petrol fiyatlarında yaşanan her 10 dolarlık artış enflasyonu 1,2 puan, cari açığı ise 2,6 milyar dolar artırıyor. Bu veriler, küresel faktörlerin ekonomimize etkisini net biçimde ortaya koyuyor” dedi.

ANAHTAR PARTİ’DEN FİNANSMAN KRİZİNE 5 MADDELİK ÇÖZÜM PAKETİ

Dinç, Anahtar Parti’nin sadece sorunları değil, çözümleri de ortaya koyduğunu belirterek finansman krizine yönelik önerileri sıraladı.

Finansman krizine yönelik beş başlık altında toplanan önerilerden ilki, finansal altyapı reformu. Bu kapsamda, şirket tahvillerine vergi teşviki getirilecek, anonim şirket statüsüne geçiş kolaylaştırılacak ve finansal sistemde şeffaflık sağlanacak.

KOBİ’ler ve reel sektör için Eximbank kredileri yeniden yapılandırılacak; düşük faizli, uzun vadeli ve nakit ihtiyaçlarını karşılayabilecek ölçekte kredi imkânları sunulacak, ayrıca tedarik zinciri finansmanı da güçlendirilecek.

Finansal teknoloji ve dijitalleşme alanında ise şirketlere fintech çözümleri sunulacak ve dijital ödeme sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması sağlanacak.

Vergi ve maliye politikalarında enflasyon muhasebesi yeniden düzenlenecek, vergi adaletine dayalı yapısal reformlar hayata geçirilecek.

Son olarak, yatırım teşvikleri kapsamında yeşil, dijital ve sosyal dönüşüm odaklı yatırımlar önceliklendirilecek; bu sürece üniversite-sanayi işbirliği ve Ar-Ge çalışmaları da entegre edilecek.

Şakircan Dinç, ekonomide güvenin yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Anahtar Parti, güçlü ve tutarlı politikalarla halkın ekonomik sisteme olan güvenini yeniden tesis edecek” dedi.

Finansman krizinin çözülmesi durumunda üretimin, istihdamın ve büyümenin yeniden ivme kazanacağını ifade etti.

Kaynak: Haber Merkezi