Manisa’da Arena Salonu’nda gerçekleştirilen “Adımız Kardeşlik, Soyadımız Türkiye” programı, geniş bir protokol katılımıyla birlik ve beraberlik mesajlarına sahne oldu. Programın en dikkat çeken anı ise 2008 yılında Şırnak’ta yaralanmış bir Güneydoğu Gazisi olan Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Manisa Şube Başkanı Yusuf Kayışkan’ın konuşması duygulara tercüman oldu.

Genç başkan Kayışkan, “Sayın valim, sayın vekilim, kıymetli protokol üyeleri, aziz şehitlerimizin kıymetli yakınları, kahraman gazilerimiz ve değerli misafirler” diyerek başladığı konuşmada kişisel hikâyesini şu sözlerle anlattı: “Benim hikâyem aslında bu milletin ortak hikâyesidir. Dedem Kore Gazisi… Dedemin babası Rus Harbi şehidi…Ben; vatan için bedel ödemiş bir ailenin evladı olarak Muş’ta doğmuş, altı aylıkken Manisa’ya gelmiş ve bu topraklarda büyümüş bir kardeşinizim. Bugün burada, 2008 yılında Şırnak’ta yaralanmış bir Güneydoğu Gazisi olarak huzurlarınızdayım.”

“Bu mücadele hiçbir zaman Türk’ün Kürt’le, Alevi’nin Sünni’yle kavgası olmadı”

Milletin tüm renkleriyle bir bütün olduğuna vurgu yapan Kayışkan, “Biz aynı ezana uyanan, aynı bayrağa sarılan, aynı toprağa emanet olmayı kader bilen bir milletiz. Bizi ayakta tutan; bir şehit annesinin gözyaşıdır, bir şehidin son mektubudur, bir gazinin yüreğine gömdüğü sessiz sızıdır. Hepimizin ortak arzusu birdir: Terörden arınmış, huzurlu ve güçlü bir Türkiye. Bu mücadele hiçbir zaman Türk’ün Kürt’le, Alevi’nin Sünni’yle kavgası olmadı. Bu, vatanımızı bölmek isteyen karanlık bir örgüte karşı milletimizin verdiği onurlu bir mücadeledir. Ve en ağır bedelleri yine bu milletin evlatları ödemiştir” dedi.

“Kim bu vatana kurşun sıkmışsa, kim elini kana bulamışsa hesabını vermelidir”

Konuşmasında, son zamanlarda terör örgütünü aklamaya yönelik sosyal medya paylaşımlarının şehit ailelerini ve gazileri derinden yaraladığını belirten Kayışkan, teröre karşı verilen mücadelenin altını çizerek, “Bizler için acı bir kelime değil; her şehit haberinde içimize çöken ağır bir taştır. Bu nedenle diyoruz ki: Kim bu vatana kurşun sıkmışsa, kim elini kana bulamışsa elbette hesabını vermelidir. Teröristlere af ya da terörist başına özgürlük gibi sözler; şehitlerimizin ruhunu ve milletimizin vicdanını yaralar” ifadelerini kullandı.

Kayışkan, gaziler ve şehit aileleri olarak devletin yanında olduklarını belirterek şu çağrıyı yaptı: “Terörün bu millete yaşattığı acılar unutulmasın, şehitlerimizin emanetleri unutulmasın, gazilerimizin ödediği bedeller görmezden gelinmesin.”

Taleplerinin adalet olduğunu vurgulayan Kayışkan, “Bizim talebimiz intikam değil; adalettir. Türk’üyle, Kürt’üyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle hepimiz aynı çınarın dallarıyız. Fırtına sallar, rüzgâr zorlar ama kökümüz birdir, toprağımız birdir, kaderimiz birdir. Vatan söz konusu olduğunda tek yürek olmayı bilen bir milletiz. İşte tam da bu yüzden diyoruz ki: Gelin… Güçlü yarınlar için birbirimize daha sıkı sarılalım. Omuz omuza duralım. Şehitlerimizin emanetine birlikte sahip çıkalım” şeklinde konuştu.

Kayışkan sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bir kişi eksilince gücümüz azalır; bir kişi birleşince gücümüz artar. Bizler geçmişin hatırasını geleceğin umuduyla birleştiren bir milletin evlatlarıyız. Elbette biz de bu topraklarda kalıcı huzur ve güven istiyoruz. Fakat bu süreç yürütülürken şehitlerimizin aziz hatırası, gazilerimizin ödediği bedeller ve yıllardır taşıdığımız acılar mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Bizim isteğimiz açıktır. Bu milletin canıyla, kanıyla yazdığı destan unutulmasın. Hassasiyetlerimiz incitilmesin.”

Muhabir: AHMET ÜNSAL