Obezitenin tedavisinde uygulanan tüp mide ameliyatı sonrasında kilo kaybını etkileyen birçok faktör olduğunu belirten Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Tolgay Akın, "Tüp mide ameliyatı sonrası kilo kaybı, sadece diyet ve yaşam tarzı değişimleri ile değil, aynı zamanda hormonal etki mekanizmaları ile de ilişkilidir. Hastanın vücut kütlesi, yaşı, cinsiyeti, metabolizma hızı ve ameliyatın uygulanma şekli de önemlidir" dedi.  

Aşırı kilolu veya şişman olma durumu olarak tanımlanan obezitenin birçok sağlık sorununa davetiye çıkardığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Tolgay Akın, vatandaşlara uyarılarda bulundu. Obezitenin kalp hastalıkları, diyabet, yüksek tansiyon, uyku apnesi, solunum problemleri, eklem problemleri, bazı kanserler ve depresyon gibi birçok hastalığın risk faktörü olduğunu işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Akın, "Kalp hastalıkları obezitenin en önemli sonuçlarından biridir. Obezite, yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol ve trigliserid seviyeleri, kalp yetmezliği ve koroner arter hastalığı gibi kalp hastalıklarının gelişme riskini artırmaktadır" dedi. Tolgay Akın, obezitenin tedavi edilmesi mümkün bir hastalık olduğunu belirtti.

Bu belirtiler varsa Lohusa Sendromu yaşıyor olabilirsiniz Bu belirtiler varsa Lohusa Sendromu yaşıyor olabilirsiniz

Obezitenin insülin direnci olarak bilinen bir duruma sebep olduğunu ve bunun da tip 2 diyabet riskini artırdığını işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Akın, şu bilgileri paylaştı: "Yüksek tansiyon da obezitenin bir sonucudur. Aşırı kilo, kalp ve damar sağlığını etkileyerek kan basıncının yükselmesine neden olabilir. Uyku apnesi, obezitenin neden olduğu solunum problemleri arasındadır. Aşırı kilo, üst solunum yollarındaki daralma veya tıkanıklığa neden olarak uyku apnesi gibi solunum bozukluklarının riskini artırır. Obezite, eklem problemleri ve artroz gibi hastalıkların gelişme riskini de artırabilir. Ayrıca, bazı kanser türleri, özellikle meme, kolon ve prostat kanseri gibi kanserler, obezite ile ilişkilendirilmiştir. Obezite, birçok sağlık sorununa neden olabilen ciddi bir durumdur ve bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek ve kilo kontrolünü sağlamak önemlidir"

Obezitenin tedavi yöntemlerinden bahseden Akın, "Tüp mide ameliyatı, obezite cerrahisinde sık kullanılan bir yöntemdir. Bu cerrahi yöntemde, mide hacmi küçültülerek yemek yeme alışkanlıkları ve besin alımı değiştirilir. Tüp mide ameliyatı sonrasında kilo kaybı, hastanın diyetine ve yaşam tarzına göre değişebilir; ancak, genellikle hastaların ameliyat sonrasında hızlı ve önemli ölçüde kilo kaybı yaşadığı görülmüştür" diye konuştu.

Tüp mide ameliyatı sonrasında ilk birkaç ay içinde hızlı bir kilo kaybı yaşanabileceğini ancak zamanla kilo kaybı hızının yavaşlayabileceğini işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Akın, "Genellikle ameliyat sonrası ilk bir yıl içinde hastaların vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 30'u kadarını kaybettikleri görülmüştür. Uzun vadede hastaların yaklaşık yüzde 50'si veya daha fazlası, ameliyat sonrası kilo kaybını koruyabilirler" ifadelerini kullandı.

Tüp mide ameliyatı sonrası kilo kaybının, sadece diyet ve yaşam tarzı değişimleriyle değil, aynı zamanda hormonal etki mekanizmaları ile de ilişkili olduğunu kaydeden Akın, "Tüp mide ameliyatı sonrası kilo kaybı, birçok faktöre bağlıdır. Bunlar arasında hastanın vücut kütlesi, yaş, cinsiyet, metabolizma hızı, diyet ve egzersiz alışkanlıkları yer alır. Bunun dışında, ameliyatın uygulanma şekli ve hastanın ameliyattan sonraki diyet ve yaşam tarzı da önemlidir. Tüp mide ameliyatı, dünyada sık uygulanan güvenli bir cerrahi yöntemdir" sözlerine ekledi.

Kaynak: İHA