Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), bu ayki faaliyetler kapsamında Hazine eski müsteşarı ekonomist Mahfi Eğilmez’i Manisa’ya getirdi. MTSO Kongre salonundaki programda Eğilmez, dünya ve ülke ekonomisi üzerine sunum yaptı. Eğilmez, Türkiye’nin bugün itibarıyla dış borcunun 457 milyar dolar olduğunu ifade etti. Para değerinin ülke itibarıyla doğru orantılı olduğunu söyleyen Eğilmez, “İtibarınız düşerse paranızın değeri de düşer.” dedi.

Ülkenin önde gelen ekonomistlerinden, Hazine eski müsteşarı Mahfi Eğilmez, Türkiye ve dünya ekonomisini Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) analiz etti. MTSO Kongre salonunda düzenlenen programa MTSO Başkanı Mehmet Yılmaz, SGK İl Müdürü Yavuz Kurt, Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, Manisa Celal Bayar Üniversitesi öğrencileri ve iş dünyası temsilcileri katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan programın açılış konuşmasını MTSO Başkanı Mehmet Yılmaz yaptı. Manisa’nın konum itibariyle önemli bir yerde olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Yılmaz, “Manisa 20 milyar dolarlık gayrisafi milli hasılasıyla, 4 milyar dolara yaklaşan ihracatı ile ülkemizde 7’nci sırada yer almaktadır. Manisa’yı iki farklı şekilde değerlendirebiliriz. Birincisi Manisa’nın sanayinin başkenti olma özelliği. Diğeri de tarımın başkenti. Manisa sanayi ürünleri anlamında ülkemizdeki ilk 5 ilin içinde yer almaktadır. Tarımda da Allah'ın bahşetmiş olduğu Gediz Havzası’nda yer alıyor. Gediz Havzası’nın önemi nedir diye soracak olursanız, çay ve fındık dışında bütün ürünler yetişiyor.” dedi.

KATMA DEĞERİN ÖNEMİNE VURGU YAPTI

Manisa’nın bu kadar zenginlik içerisinde sıkıntılar yaşadığına da dikkat çeken Yılmaz, “Sanayide üretim yapan sanayici, tarımda üretim yapan çiftçi eğer bu ülkeye katma değer üretmeyen, yiyip içip yan gelen Suriyeliler kadar destek alamıyorsa bir yerlerde sorun var demektir. İçinde bulunduğumuz ortam herhangi bir siyasi parti mensubunun çözeceği sorun değil. Burada hep beraber adım atmalıyız. 81 milyonun kenetlenmesi gerekir. Tarım Manisa için bulunmaz nimet. 20 milyon zeytin ağacımız var. Dünyanın en kaliteli zeytinini üretiyoruz. Ama katma değer üretemiyoruz. Bu sorumluluk bize ait. İtalya ve Yunanistan’ın bunda kabahati yok. Bununla ilgili çalışmalarımız var neticesini alınca gerekli bilgilendirmeyi yapacağız.” ifadelerini kullandı.

“YERLİ VE MİLLİ OLMAK SÖYLEMLE DEĞİL İCRAATLA OLUR”

Yılmaz son olarak şunları aktardı: “Milli ve yerli olma sadece söylemekle olmuyor. Her şeyimiz Amerikan, ama yerliyiz. Amerika’yı protesto ediyoruz. 3 liralık kahveye  15 lira veriyorsanız kimse şikayet etmesin. Proje ortaya koymamız lazım. Protesto değil, icraat lazım. Yerli savunma projesi vardı. Bu projeyi Manisa Celal Bayar Üniversitesi üstlendi. Biz de ortağız. Taşın altına elimizi değil gövdemizi koymak durumundayız. Yerli ve milli olma noktasında güçlü bir ekonominiz olması lazım. Güçlü bir ordunuz olması lazım ve güçlü bir iktidarınız olması lazım. Peki, bunlar var mı? Var veya yok noktasında değişik fikirler ortaya atılabilir. Ordumuzun kullanmış olduğu bütün silahların yazılımı Türkiye’ye ait değil. Savunma sanayindeki en büyük sistemlerden biri radar sistemi. Eğer radar sistemi size ait değilse, sitemi size satan şirket sizi istediği şekilde yönlendirebilir. Manisa bugün yerli ve milli füze batarya sistemi ile beraber radar sistemini de hayata geçiriyor. Söylemle değil icraatla bu işleri yapma noktasındayız. Kimseyi ötelemeden ayrıştırmadan birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz.”

MAHFİ EĞİLMEZ’DEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Yılmaz’ın ardından sözü ekonomist Mahfi Eğilmez aldı. Son zamanlarda ülke olarak bazı şoklar yaşandığını ifade eden Eğilmez, bunlardan bazılarının 15 Temmuz Darbe girişimi, Rusya ile uçak krizi, rahip olayı gibi birçok olaydan ibaret olduğunu söyledi. Eğilmez, bu tür şokların hem olumlu hem de olumsuz etkileri olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:

“Bu şoklar piyasalar bir esneklik kazandırdı. Kırılgan yapı azaldı. Ancak kötü tarafı da ‘Bize bir şey olmaz’ mantığı gelişti. Türkiye’nin potansiyel büyümesi yüzde 5. Ancak cari açık sorunu var. Cari açık büyüdüğü için sorun da büyüyor. Ülkemizde işsizlik resmi rakamlara göre yüzde 10.8 civarında. Rakam olarak da kabaca 3.5 milyon kişi. Ama bu rakamı TÜĞİK belirlerken son bir ay içerisinde başvuru yapanların rakamını alıyor. Ondan öncekileri baz almıyor. Bunu da hesaba kattığımızda rakam 17’lere çıkıyor. Yani 6 milyon kişi.”

“İŞ VAR İŞÇİ YOK” 

İşsizlik rakamlarına karşılık sanayicinin de işçi bulamamaktan yakındığını söyleyen Eğilmez, “Bunun da sebebi kalifiye eleman yetiştirememekten geçiyor. Bu anlamda gerekli adımların atılması bu sıkıntının önüne geçecektir.” diye konuştu.

“İTİBAR DÜŞERSE PARANIZ DEĞER KAYBEDER”

Türkiye’nin 2000’lere kadar bütçe açığıyla büyüdüğünü, 2000’lerden sonra da özel sektörü borçlandırarak büyüdüğünü söyleyen Eğilmez, bu durumun da cari açık sorunun ortaya çıkardığını dile getirdi. Türkiye’nin bugün itibariyle cari açığının 457 milyar dolar olduğunu ifade eden Eğilmez, bu rakamın 317 milyar dolarının özel sektör olduğunu aktardı. Eğilmez, Türk Lirası’nın eğer kaybıyla ilgili olarak “İtibarınız düşerse paranızın değeri düşer. Türkiye’nin yaşadığı durum da tam olarak bu” yorumunu yaptı.

Editör: TE Bilişim