Şu anda Dolar/TL 4.6846/4.6844'den Euro/TL 5.5326/5.5330'dan işlem görüyor.

ECB’nin sonuçları öğleden sonra açıklanacak olan toplantıda 2.55 trilyon euroluk tahvil alım programının ne zaman sona ereceği konusunu ele aldıkları düşünülüyor.

Küresel finans koşullarında sıkılaşmanın önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülke para birimlerinde baskı yaratması beklenirken, seçim sonrası ekonomi politikalarına ilişkin belirsizlikler ve ekonominin aşırı ısındığı endişeleri TL’nin hali hazırda benzer para birimlerinden negatif ayrışmasına neden oluyor.

Genel olarak TL cinsi varlıklara yönelik algının oldukça negatif olduğuna dikkat çeken analistler, bayram tatili öncesinde bu hafta likiditenin oldukça azaldığını, risk almak istemeyen yatırımcının çıkışlarının yanı sıra lokal döviz talebinin görüldüğünü belirtiyor.

Bu çerçevede dolar/TL hafta başından bu yana yükseliş eğiliminde, TL ise en kötü performansı gösteriyor.

ABD Merkez Bankası (Fed) dün politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 1.75-2 aralığına yükseltti. Ekonomiyi desteklemek amacıyla faizleri “bir süre” düşük tutma taahhüdünü politika metninden çıkaran Fed, yılın kalanında iki kere daha, gelecek yıl ise üç faiz artırımı öngörüyor. Önceki tahminlere göre Fed bu yılın kalanında sadece bir artırım öngörüyordu.

ÜÇ HAFTANIN ZİRVESİNDEN GERİLEDİ

Dolar yılın geri kalanında iki kere daha faiz artırılacağına, yani daha hızlı sıkılaşmaya işaret eden dünkü Fed tahminlerinin ardından kaydettiği kazanımları geri verirken yen karşısında da üç haftanın zirvelerinden geriledi.

İşlemciler Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bugünkü para politikası kararı öncesinde kâr realizasyonu görüldüğünü ifade ediyorlar.

GCM Menkul Araştırma Uzmanı Enver Erkan, Fed’in açıklamalarının şahin olduğunu, ekonomiye ilişkin ifadelerin iyileştirildiğini söyleyerek, “Bugün ise ECB’nin tahvil alım programından çıkışa dair bir sinyal vermesi bekleniyor. Fed ve ECB tarafından finansal koşullarının sıkılaştırılması gelişmekte olan ülkeler için oldukça olumsuz” dedi.

TL’de olumsuz eğilimin sürdüğünü söyleyen Erkan, “İçeride seçim öncesi para politikası sıkı ama maliye politikalarının da sıkılaşması gerek ancak seçim öncesinde bu olmayacak. Seçim sonrasında da zaman alacağından piyasaya global merkez bankalarının sıkılaştırmaları negatif yansıyacaktır” dedi ve şöyle devam etti:

‘TL’DE KIRILGANLIK OLABİLİR’

“Yüksek cari açık nedeniyle TL’de kırılganlık olabilir. Dolarda sert bir değer kazancı yok, şimdi gözler ECB’ye döndü. Bundan sonra ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yüzde 32ün üzerini zorlaması beklenir bu da TL tarafına baskı yaratacaktır. Kurda 4.60’lı seviyeler normalleşme aşamasında.”

TCMB’nin Nisan ayından bu yana yaptığı 500 baz puanlık faiz artırımına rağmen TL cinsi varlıklarda bozulma sürüyor.

TL varlıklara risk iştahının azalmasının temel nedeni olarak seçim sonrasında nasıl bir siyasi resim oluşacağına ve ekonomi ile para politikalarında nasıl bir yol izleneceğine ilişkin belirsizlik gösteriliyor. Öte yandan ekonomideki ısınma ve yılın kalanında bunu artıracak politikalar izlenecek olma olasılığının da yatırımcıyı endişelendirdiği belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Mayıs ayında Londra’da yaptığı bir söyleşide Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesiyle “para politikalarında daha etkin bir başkan” görüntüsü vermeye mecbur olduğunu söylemiş, bu açıklamalar ise piyasalarda sert dalgalanmalara neden olmuştu.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turda tamamlanıp tamamlanmayacağının yanı sıra milletvekili seçimi sonucunda TBMM’deki sandalye dağılımının nasıl şekilleneceği de piyasada yakından izleniyor.

Seçilen cumhurbaşkanını aday gösteren partilerin TBMM’de yeterli bir çoğunluk elde edememesi olasılığı az değil. Bu ihtimal de piyasalarda ‘seçimlerin yenilenme riskini’ gündeme getiriyor ve bu endişenin kuvvetlenmesi halinde piyasalara satış baskısı olarak yansıması ihtimali göz ardı edilmiyor.

Editör: TE Bilişim