Yaz bitti okullar açıldı, havalar soğumak bilmedi derken Aralık ayının ortasına geldik bile. Aralık demek ay sonu yılbaşı demek. Herkes için farklı duygular hissettirse de genelde bir heyecan, umut, mutluluk vardır o gece. İyi de niye?

İnsan iyi şeyler yaşamak, mutlu, huzurlu, sağlıklı, zengin olmak ister. Bunlar için ne yapar ve ne kadar çaba harcar bilinmez ama konu dilek dilemeye geldi mi zengin, mutlu, sağlıklı, huzurlu olayım kelimeleri zihinde hazır bekliyordur zaten. Bu istekler için yaptıklarını yetersiz bulduğundan belki de yılbaşında da dileyeceği aynı şeyler.

Mutluluğu hangi koşullara bağladığımızı bulmalıyız bir kere. Sevdiklerinle olmak, zenginleşmek, gezip tozmak, çocuk sahibi olmak, sınav kazanmak, terfi almak, ev değiştirmek, araba satın almak, iyileşmek... O kadar çok duruma bağlayabiliriz ki bunu belki de hepsinin olması bizim için mutluluğun tanımı. Farkında olmadan koşullara bağlıyoruz. Belki iki gün belki dört belki üç vakte kadar olacak olaylar içinde mutlu olacağımız günü bekliyoruz. İşte yılbaşı da bir türlü tatmin olamadığımız bu duyguya ulaşmak için iyi bir fırsat. Bir daha ki sene daha mutlu olayım düşüncesi şimdi yeterince değilsin mesajı veriyor bilinçaltına. Ve biz sürekli gelecek günlere odaklanmışken şu an karşımızda duranı ya da içinde bulunduğumuz koşulları görmüyoruz. Adeta büyülenmiş gibi yaşayacağımız güzel günlerin hayali ile günlerimiz geçip gidiyor.

O yüzden aldığımız hediyeler ya da verdiklerimiz bir süre sonra heyecanını yitiriyor. Çünkü aldıklarımızla mutluluk gemisi yürümüyor.

Huzur da sadece dileyerek gelmiyor. Evet mutluluk gibi huzur içinde çabalamak gerekiyor. Sevgi ve güven huzurun alt bileşenler den bazıları. Aslına bakarsanız hepsi emek vermekten geçiyor. Sevmediğin şeyler çoğunluktayken sevgi beklemek, güven vermezken kimseye güvenememekten şikayet etmek körlükten  başka bir şey değil.

Sağlıklı olmayı diliyoruz. Hem de yılbaşı akşamı soframızda sağlıksız bir sürü yiyeceğe içeceğe rağmen. Biz insanlar komiğiz aslına. Birileri izliyorsa bizi evrenden hakikatten çok eğleniyor olmalı. Bir geceden ne olacak diyenleri duyar gibiyim. Ama bilinçaltı öyle işlemiyor işte. Belli ki o yediğin içtiğin şeylerin seni mutlu ettiğini düşünüyorsun ya da bu tüketim toplumunda düşündürtülüyorsun.

Zenginlikse apayrı bir konu. Çok paramız olsun. Kahvaltıyı Paris’te akşam yemeğini Tibet’te yiyelim. Yok o kadarını istemiyoruz canım. Bize yetsin yeter. İyi de bize ne kadar yetecek? En basiti çoğumuz çıkan son moda telefonlarla ilgileniyoruz ya da tüketebileceğimiz pahalı ne varsa. Oysa onları almak için ömrümüzün ne kadarını harcamak zorunda kalıyoruz. Zenginliğin de tanımını tam yapmak gerek. Eğer kalp ya da para zengini olmak istiyorsak dilek dileyip oturup beklemek değil işe koyulmak lazım.

O yüzden yeni yıldan dileyeceğiniz mutluluk, huzur, sağlık ve zenginlik için kalkın bir şeyler yapın. Benim yeni yıl beklentim bütün bunları herkesin fark edip istekleri her neyse harekete geçip ilk adımı atmaları. Yeni yılın hepimize sağlık, mutluluk, huzur, zenginlik getirmesi dileğiyle.